KANUNSUZ YIKIM TALİMATI ŞERİFOĞULLARI'NDAN

Yeniden Refah Partisi Elazığ İl Başkanı Av.Erhun Karakuş Mehmet Akif Ersoy Lisesi’nin yıkımı hakkındaki dava süreci ile ilgili basın toplantısı düzenledi.

Yeniden Refah Partisi Elazığ İl Başkanı Av.Erhun Karakuş  parti il binasında düzenlediği basın toplantısında “Parti teşkilatımızın ve şahsımın yakınen takip ettiği ilimiz Mehmet akif Ersoy lisesinin yıkım ihalesindeki çeşitli şaibeli söylemlerin araştırılması için geçtiğimiz Ağustos ayında ilimizin o dönem valisi olan Erkaya Yırık Beyefendiye basın mensupları aracılığı ile bir çağrıda bulunmuştuk. Bu okulun yıkım ihalesi ve genel yıkımlarla ilgili ciddi şaibeli iddialar konuşuluyor. Bu ilin idari amiri olarak üzerinize düşeni yapın gerekli soruşturmayı yaparak kamuoyunu aydınlatın diye bir talepte bulunmuştuk.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK

Karakuş Elazığ Valiliğinin çağrılarına duyarsız kalması üzerine suç duyurusunda bulunduğunu ifade ederek"Bu çağrımızın üzerinden bir ay geçmesine rağmen valilik makamınca bu konuda idari bir soruşturma anlamında bir adım atılmadığı gördük. Bunun üzerine çözümü noktasında adalete başvurmaya karar verdik. Ve şahsımın müştekisi olduğu Elazığ cumhuriyet başsavcılığına yapmış olduğumuz bir suç duyurusu ile Mehmet Akif Ersoy lisesinin halihazırda kim tarafından yıkıldığı, talimatı kimin verdiği, ihale yapılıp yapılmadığı, devlet kasasına herhangi bir gelir elde edilip edilmediği noktalarında iddialarımız vardı. Bu iddiaları evrakları ile beraber Cumhuriyet Savcılığına teslim ettik."dedi

VALİLİK SORUŞTURMA İZNİ VERDİ

 Elazığ Valiliğinin geçtiğimiz hafta soruşturma izni verdiğini açıklayan Karakuş"En nihayetinde Cumhuriyet Savcılığı Elazığ Valiliğinden devlet memurlarının soruşturulması için kanun gereği bir izin talebinde bulundu.Elazığ valiliği ildeki bir müfettiş raporu, akabinde o müfettiş raporu ile yetinilmedi. Milli eğitim bakanlığından ikinci bir müfettiş raporu muhakkik raporu dosya içerisine alındı. Gelmiş olduğumuz nokta itibariyle Elazığ valiliği geçtiğimiz hafta Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığına o dönemki Milli Eğitim müdürü ve bir Milli Eğitim personeli hakkında soruşturma izni verdi."dedi

ARTIK İDDİA DEĞİL TESPİT

Bizde bu dosyanın müştekisi olduğumuz için 241 sayfadan ibaret soruşturma izin raporunu inceledik. İncelediğimiz hususlar tıpkı suç duyurusunda bulunduğumuz gibi medya aracılığı ile daha evvel kamuoyuna duyurduğumuz gibi gelinen nokta itibariyle yıkanı belli değil, yıktıranı resmi olarak belli değil ve devletin kasasına bir tl dahi girmeden kaybolmuş, yok olmuş bir okuldan bahsediyoruz. Şimdiye kadar ben bunları bir iddia olarak ileri sürüyordum. Elimizdeki şu rapora bakıldığında zaman bunların artık iddia değil bir tespit olduğu ortaya çıkmıştır.

RAPORDA GEÇEN İFADELER

Ben raporda geçen ifadeleri okumak istiyorum. İl Milli eğitim müdürlüğünün teknik elemanları tarafından okulun yıkımından 20 gün önce okulda inceleme yapılıyor. Teknik elemanların hazırladığı raporda okulun hasarsız olduğu yazıyor. Bu rapora istinaden il Milli Eğitim Müdürlüğü okul idaresine yazı gönderiyor. Okulun gerekli hazırlığını yapın yeni öğretim yılında bu okul hasarsız olduğu için eğitim verecek deniyor. Bunun üzerinden 20 gün geçmeden okul için alelacele bir şekilde boşaltım kararı veriliyor. İl Milli Eğitim Müdürü dönemin valisine okulun acilen boşaltılması yönünde talebini iletiyor. Ve dönemin valisi buna olur kararı vererek ayın yirmi yedisinde okulu boşaltıp hemen yıkımına başlanılıyor.

VALİLİĞİN İZİN YAZISI

Gelinen aşama itibariyle Elazığ Valiliği tarafından Cumhuriyet Savcılığı’na gönderilen yazıda “işlemler hakkında hiçbir resmi kayda ve bilgiye ulaşılmadı. Resmi bir ihale yapılmadı. Ve herhangi bir protokol dahi düzenlenmediği Mehmet Akif Ersoy lisesi binalarının yıkılması kararının kim tarafından verildiği muğlak ise de yıkılması amacıyla tahliye edilmesi sürecinin il milli eğitim müdürü tarafından yönetildiği, okulun yıktırılmasının depremde gördüğü hasar sebebiyle değil, yerinin Elazığ Belediyesine verilmesi için 24 ocak depreminin bir fırsat olarak değerlendirildiği ve enkazı acilen kaldırılan binalarla birlikte okulun yıktırıldığı, ağır hasar kaydı, yıkım kararı, ilgili kurumlara gerekli bildirimler ihale yapılmadan kim tarafından yıkıldığı ve devletin ne kadar gelir edildiği bilinmemektedir.”denilmiştir. Bunları ben söylemiyorum. Hasarsız okulun belediyeye verilmesi için yıktırıldığı cumhuriyet savcılığına verilen soruşturma izni ve muhakkik raporu açık bir şekilde ortaya koyuyor.

İKİNCİ DAVAYI AÇACAĞIM

Soruşturmanın genişletilmesi için ikinci davayı açacağını ifade eden Karakuş"Burada soruşturma izni dönemin il milli eğitim müdürü ve bir milli eğitim personeli hakkında verilmiş. Esasen üzüldüğüm konu milli eğitimdeki o personel arkadaşımız. Tamamen bulunduğu görevin kurbanı oldu diyebilirim. Ancak gerek siyaseten gerek bürokrasi bağlamında bir değerlendirme yaptığımızda bir okulun ihalesiz, bedelsiz, bir gecede yok olacak şekilde yıkım emrini, yıkım işlemlerini yürütmesini bir milli eğitim müdürünün değil, herhangi bir kurum müdürünün tek başına yapacağı bir iş olmadığını biliyoruz. Dolayısıyla soruşturma izninde her ne kadar dönemim milli eğitim müdürü ve personeli hakkında soruşturma izni verilmiş olsa da biz bu soruşturmanın takipçisi olacağımız gibi bu süreçten sonrada soruşturmanın genişletilmesi amacıyla cumhuriyet savcılığına ikinci bir başvuruda bulunacağız. Biz cumhuriyet başsavcılığına ikinci bir başvuruda bulunacağız. Ve dönemin valisi, adı geçen belediye başkanları ile ilgili soruşturmanın genişletilmesi için bir talepte bulunacağız."ifadelerini kullandı.

TALİMAT ŞERİFOĞULLARI’NDAN

Karakuş ;Her ne kadar bütün kurum müdürleri ifadelerinde yıkanı ve yıktıranı ifade etmeseler de “birebir sohbetlerimizde Elazığ Belediye Başkanı tarafından bir belde Belediye Başkanı’na (Mollakendi Belediye Başkanı) yıkım talimatının verildiği yönünde ifadelerinin yer aldığı bir muhakkik raporu var.Dolayısıyla sadece iki devlet memuru olan il milli eğitim müdürü ve milli eğitimdeki o vatandaşımız,hemşehrimiz hakkında soruşturma yapılması bizim vicdanımızında kabul edeceği bir şey değildir. Bunların tek başına yapabileceği bir şey değildir. Biz cumhuriyet başsavcılığına ikinci bir başvuruda bulunacağız. Ve dönemin valisi, adı geçen belediye başkanları ile ilgili soruşturmanın genişletilmesi için bir talepte bulunacağız.Bu sürecin yakınen takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygılarımla arz ediyorum"dedi.

HABER:MEHMET ŞAĞBANŞUA