Riskli bölgelerde yaşayan vatandaşlara 'Bina Güçlendirme Kredisi'
Depremden etkilenen bölgelerin yeniden yapılanma sürecinde finansal destek paketleri ve krediler açıklanmaya başlandı. Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serpil Kahraman, deprem bölgelerinin yanı sıra riskli bölgelerdeki vatandaşların da yararlanabileceği 'Bina Güçlendirme Kredisi'ni hatırlatarak, düşük faiz oranıyla 2 sene geri ödemesiz ve 10 yıla kadar vadelerle alınabileceğine dikkat çekti.
Depremden etkilenen bölgelerin yeniden yapılanma sürecinde finansal destek paketleri ve krediler açıklanmaya başlandı. Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serpil Kahraman, deprem bölgelerinin yanı sıra riskli bölgelerdeki vatandaşların da yararlanabileceği ’Bina Güçlendirme Kredisi’ni hatırlatarak, düşük faiz oranıyla 2 sene geri ödemesiz ve 10 yıla kadar vadelerle alınabileceğine dikkat çekti.
Bankalar Birliğinin 16 Şubat 2023 tarihli verilerine göre, halihazırda deprem bölgesinde fiziki olarak hizmet sunan şube sayısı 448, ATM sayısı ise 2 bin 977 olarak kayda geçti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun, 7 Şubat 2023 tarihli kararında ise ilgili yönetmelik hükümleri çerçevesinde, kredi ve kredi kartlarına ilişkin tavsiye niteliğinde çerçeve kararları belirlendi. Buna göre deprem bölgesinde yer alan illerde yeni krediler veya yeniden yapılandırma amacıyla alınacak kredilerde kredi vadelerinin, ödemesiz dönemlere de imkan verilebilerek, bankalar veya finansal kurumlar tarafından belirlenmesine yönelik tavsiye kararı alındı. Kredi kartlarında ise kredi kartlarında taksitlendirme sürelerinin bir kat daha arttırılmasına imkan sağlandı. Finansal kurumların tüm bu düzenleme ve desteklerinin internet sayfalarında da açık erişimle duyurulması esası benimsendi.
6 aya varan vadelerde geri ödemesiz kredi paketleri
Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serpil Kahraman, destek paketlerinden bahsederek, “Düzenlemenin ardından bankalar başta olmak üzere finansal kurumlar, yeni düzenleme ve destek paketlerini de açıklamaya başladı. Esasen yeni desteklerden önce mevcut borçluluk durumlarındaki düzenlemelerin ve kanuni hakların ortaya konulması daha doğru olacaktır. Deprem bölgesinde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın gerek bireysel gerekse şahıs işletmesi olarak aldıkları kredilerin borçları silindi. Kimi bankalarda gerçek kişiler ile belirlenen limitler dahilinde şirket kredileri kredi taksitleri ile kredi kartları ödemelerinde, 6 aya varan sürelerde faizsiz ödeme erteleme getirildi” diye konuştu.
Yeni kredilerde yapılan kolaylıkları anlatan Doç. Dr. Kahraman, “Yeni kredilerde ise yine banka bazında değişmekle birlikte 6 aya varan vadelerde geri ödemesiz kredi paketleri oluşturuldu. Kimi bankalar ise düşük meblağlı ivedi nakit ihtiyacı için, müşterilerine değişen tutarlarda eksi hesap olarak da tabir edilen kredili mevduat hesapları tanımladıklarını belirttiler. İlaveten, mali destekleri sadece doğrudan fon aktarımı olarak düşünmemeliyiz zira işlem maliyetlerinden muafiyet, işlem prosedürlerinde kolaylaştırma, işlem süreleri fonlamanın bir parçası. Bu çerçevede ise bazı bankalar işlem masraf ve komisyonlarından muafiyet sağladıklarını duyurdular; ayrıca haciz/icra vb. takipli alacaklarda da işlem yapılmaması kararı alındı” dedi.
Sadece deprem bölgesi değil, depreme riskli bölgelerde yaşayan vatandaşların da kullanabileceği Bina Güçlendirme Kredisinden de söz eden Doç. Dr. Kahraman, “Esasen bu kredi yaklaşık üç yıldır sistemde. Bina güçlendirme kredisi almak isteyen vatandaşlarımız, öncelikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yetkili kılınan bir yapı denetim firmasından alacakları riskli yapı raporu akabinde bankaya başvurması gerekiyor. Kredi, düşük faiz oranlarının yanı sıra 2 sene geri ödemesiz ve 10 yıla kadar vadelerle alınabiliyor. Kentsel dönüşüm ve güçlendirme çerçevede verilen desteklerin üst limiti ise, 2 katına çıkarıldı. Yenilenecek binalar harç ödemelerinden muaf olurken, konut sahipleri de 18 aya kadar kira desteği alabiliyor. Türkiye’de riskli konut sayısının ise, yaklaşık 6 buçuk milyon olduğu tahmin ediliyor” şeklinde konuştu.