Sağlıkta dönüşüm
Sağlık Bakanlığınca yapılan yeni yatırımlar ve inşa edilen şehir hastaneleri ile 2003 yılında 49 olan hastane binalarının ortalama yaşı 13'e indi. Türkiye genelinde yapımı tamamlanan yaklaşık 30 bin yatak kapasiteli şehir hastaneleri kesintisiz hizmet verecek şekilde planlandı.
Sağlık Bakanlığı kaynaklarından derlenen bilgiye göre, "Sağlıkta Dönüşüm" anlayışıyla sağlık hizmeti verilen hastanelere yönelik önemli yatırımlar hayata geçirildi. Bu kapsamda yeni hastaneler açılırken bazı hastanelerde de yenileme çalışmaları yapıldı.
Son teknolojiye sahip tıbbi cihazlar ve yaşam destek üniteleri, uluslararası standartlarda donanıma sahip ameliyathaneler, yüksek teknolojiye sahip laboratuvarlara sahip, "her hastaya 1 oda" anlayışıyla hastaların konforunu ön plana çıkaran şehir hastanelerinin ilki, 2017'de hizmete girdi.
2003 yılında ortalama 49 olan hastane yaşı, başta şehir hastaneleri olmak üzere inşa edilen sağlık birimleri ve yeni yatırımlarla 13'e indi.
Türkiye'nin birçok ilinde açılan şehir hastaneleri, günlük yaşamda poliklinik ve cerrahi hizmetlerin yanı sıra özellikle COVID-19 salgınının yükünü taşımada büyük katkı sağladı. Şehir hastanelerinde, salgında acil sağlık hizmetlerinden yoğun bakıma, aşılamadan muayeneye kadar birçok alanda hastalara şifa dağıtıldı.
"Şehir hastanelerinde, depremde ve sonrasında tüm operasyonlar yapılabiliyor"
Sağlam altyapısıyla afet anında bile kesintisiz hizmet sunabilen, her yatağı yoğun bakım yatağına dönüşebilecek teknik altyapıya sahip ve gelecekte karşılaşılabilecek zorlukları aşmaya uygun tasarlanan şehir hastaneleri, izolasyonun zorunlu, yoğun bakım ihtiyacının yüksek olduğu COVID-19 salgını sürecinde sağlık hizmet sunumunda devamlılık sağladı.
Birçok bölgesi deprem kuşağında yer alan Türkiye'de, yeni yapılan hastaneler, afet dönemlerinde de hizmet sunumuna hazır hale getirildi. Bina zeminine yerleştirilen sismik izolatörlerle binaların taşıyıcı sistemlerindeki hasarların minimum seviyeye indirilmesine olanak sağlandı. Böylece hastanelerin deprem sırasında ve sonrasında tüm operasyonel faaliyetlere devam edilebilmesi olanaklı kılındı.
Şehir hastaneleri, enerjinin, suyun ve malzemenin daha etkin ve verimli kullanılmasını teşvik etmek için çevre dostu bina tasarımları ile inşa edildi. Trijenerasyon sayesinde hastanelerin kendi enerjisini üretmesi ile enerji tasarrufu sağlandı.