TOKİ Konutları Yapım Sürecinde Daha Hassas Olunmalı

Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi (HAZARSAM) Başkanı Prof.Dr. Bilal Çoban TOKİ tarafından yapılacak olan konutların vatandaş memnuniyetini karşılaması gerektiğini belirterek '24 Ocak Elazığ depreminin ardından ilimizde yapılan TOKİ konutlarında çok sayıda sorunla karşı karşıya kaldık. Bu tecrübeden istifade ederek, TOKİ tarafından yapılacak olan yeni konutlarda aynı hatalar tekrarlanmadan hem güvenli barınma, hem de yaşam alanı sorunu çözülmelidir' dedi.

TOKİ Konutları Yapım Sürecinde Daha Hassas Olunmalı

HEM GÜVENLİ BARINMA, HEM YAŞAM ALANI OLUŞTURULMALI…

HAZARSAM Başkanı Prof.Dr. Bilal Çoban, 24 Ocak 2020 tarihinde Elazığ merkezli yaşanan deprem felaketinin ardından TOKİ tarafından şehrin bir çok bölgesinde hızlı bir şekilde konut yapım süreçlerinin başlatıldığına dikkat çekerek, “Deprem sonrası konteyner kentlerde yaşamını sürdüren hak sahibi vatandaşlarımızın hızlı bir şekilde evlerine kavuşması için TOKİ tarafından belirlenen alanlarda tip projeler yükseldi. Ancak, mimari, çevre düzenlemeleri, altyapı sorunları, metrekareler, sosyal donatılar, işçilikler, mevki, kat planlamaları gibi onlarca sorun medyamızın ve sosyal medyamızın neredeyse öncelikli gündemini oluşturdu. İlimizin yaşamış olduğu bu tecrübe ışığında, Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu yeni TOKİ konutları ilimizde memnuniyetle karşılanmış olup, aynı sorunların tekrarlanmamasını umut ediyoruz. 19 Şubat 2023 itibarı ile ilimizde yıkılacak olan bina sayısı bin 36 olarak açıklanmıştır. Dolayısı ile ilimizde yapılacak olan 3 bin 750 yeni konut yeterli olmayacak ancak çok önemli bir oranda güvenli yaşam alanlarının oluşmasına katkı sağlayacaktır.

HATALAR TEKRAR EDİLMEMELİ…

Bu nedenle, ilk önce tespit edilecek olan hak sahiplerinin taleplerinin alınması için bir form doldurulmasını bu formda hak sahibinin hangi mevkide ev sahibi olmak istediği, kaç metrekare bir ev talebi olduğu tespit edilmelidir. 2+1 ihtiyacı olan vatandaşa 3+1 önerilmemeli, şehrin doğu yakasında ikamet etmek isteyen bir vatandaşımız şehrin bir başka bölgesine mecbur edilmemelidir.

Yeni konutların sosyal donatıları, çevre düzenlemeleri, altyapıları ve inşaat işçilikleri tam ve eksiksiz bir şekilde yapılıp teslim edilmelidir. Eni bir metre olan dar bir koridor içerisine 8 daire yerleştirilerek hak sahiplerini mutsuz eden projelerden kaçınılmalıdır.

ORTA HASAR KONUSU MUTLAKA BU SÜREÇTE YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİDİR…

Bir süre önce konu hakkında çok önemli bir uyarıda bulunmuştuk. Bir kez daha yinelemekte yarar görüyorum. Orta Hasarlı binaların uzman ekiplerce yeniden incelenerek ekonomik ve teknik açıdan güçlendirilebileceği kanaati doğuyorsa güçlendirme desteği verilmeli, yetersiz görülüyorsa Ağır Hasar kapsamında yıkımı sağlanmalı vatandaşımızın can ve mal güvenliği teminat altına alınmalıdır.

HER KRİZ FIRSATLARI DA BERABERİNDE TAŞIR…

İlimiz için bu süreçte Yerel Yönetimlerimize de çok önemli sorumluluklar düşmekte olup, özellikle Afet Bölgesini fırsata çevirecek yeni bir takım aksiyonlar alınarak özellikle il merkezinde kalmış mahallelerimiz ada bazlı yeni imar planı ile modern kent kimliğine kavuşturulmalıdır.

Yine ilimizin depreme en dayanıklı bölgelerinden biri olan Zafran Mahallesinin yılan hikayesine dönen imar planı bir an önce sonuçlandırılarak bu bölgenin hem yapı hem de mimari olarak modern kent kimliğine değer katacak bir proje ile şehrimize kazandırılması çok değerli bir hizmet olacaktır.

Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi olarak, dönem dönem medya aracılığı ile tüm halkımızla paylaşmış olduğumuz her bir projemizin ilimizin sosyo-kültürel ve ekonomik kalkınma ve gelişme sürecini doğrudan etkilediğine maalesef hep zor dönemlerde şahitlik ediyoruz.

Her krizin yeni fırsatları da beraberinde getirdiğine inanıyoruz. Bu düşüncelerle, yaşanan bu süreci ilimiz lehine çevirebilecek adımların atılma sürecinde Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi olarak karar alıcıların her zaman yanında yer aldığımızın bilinmesini istiyor, en derin saygılarımı sunuyorum” ifadelerinde bulundu.