Şehirler ve seçmen, 31 Mart’ta bir nevi kader rotasını çizecek.
Alperenler otağı, evliyalar diyarı, şüheda beşiği, manevi ve stratejik önemi tartışılmaz olan memleketimiz Elazığ’da manzara nasıl?
Yediden yetmişe herkesin mutabık olduğu bir hakikat var!
Mevcut başkan dahil olmak üzere adayların birçoğu standartı uyguluyor.
Bilinen ve alışılan söylemler, seçim ziyaretleri, ajansların inisiyatifindeki kampanya görselleri vs.
Şimdi son düzlüğe doğru ilerlenirken hakkı teslim edilmesi gereken hususları zikredeceğiz:
Doç. Dr. Murat Aygen ve MHP tüm ezberlerin ötesinde bir irade ortaya koydu.
Bu irade siyasi bir mevzi elde etme gayesinin dışında canla, başla şehrin yönetimine talip olma gayretiyle vücut buldu.
Halkımızla kurulan iletişim dilinden akademik, mahalli ve sosyal çalışmalara kadar her aşamada MHP’nin adayı Doç. Dr. Murat Aygen bu samimi iradeyi tepeden tırnağa hissettirdi.
Hakikatli bir yürekle, dinamik bir zeka ve vizyonla yola revan oldu. “Kendim için değil kentim için çalışacağım” dedi. Henüz adaylık sürecinde dahî bunu ispat etti.
Kendi imajı üzerinden değil kentin imajı üzerinden söylemler geliştirdi. Adaylık yolunda bile kendine değil kentine çalıştı.
Siyasi süreçler beraberinde bir dizi handikaplar getiriyor. Çoğu zaman siyasetin biçtiği rol gerçek kişilikleri gölgede bırakarak yeni karakterler ortaya çıkarıyor.
Murat Aygen’de böyle bir zafiyet oluşmadı. Stabilleşen algısal rollerle değil öz benliğiyle, inancı, yüreği, aklı ve sevdasıyla gönüllerde yer tuttu.
Mevcut belediye başkanı ile sair adayların yürüttüğü çalışma güncel, politik tartışmaların vitrinleşmesinden ibaret görünürken MHP ve Murat Aygen’in mücadelesi şehrin emini ve kentin hadimi olma yönünde doğrudan bir kent yönetimi üzerine şekillendi.
Doç. Dr. Murat Aygen; üniversite koridorlarında, cami avlusunda, pazar yerinde, mahalle arasında ve hanelerde hep bu çizgide ve istikamette kaldı.
Kaos üretmedi, gerilim peydahlamadı, sataşmadı, dalaşmadı!
Şehre seslendi, şehrin insanına dokundu, şehirden biri olarak varlığını tescilledi.
Murat Aygen’le birlikte MHP’nin eski bir sloganı hafızalarda tekrar canlandı:
“İman, ülkü, kardeşlik: MHP’de birleştik!”
Kendisine yönelik oluşan büyük teveccühte bu hikmeti görüyorum.
Uzun bir zaman sonra ilk kez Ülkücü Hareket’in tüm emektarları kollarını beraberce ve şevkle sıvadılar.
Şehirde birlik-beraberlik rüzgarı estirdiler.
İl teşkilatı, ocak, sendikalar, yan kuruluşlar, eski/yeni il ve ocak başkanları, tarlada izi olan tüm ülkücüler Murat Aygen’in etrafında Elazığ için kenetlendi.
Bu kenetlenme son dönemlerde bölük pörçük olan siyasi yapılara örnek teşkil eden cinsten bir ruhu da ortaya koydu.
Zira; kendi içinde birliği sağlayamayan şehirde nasıl adil olacak, nasıl birliği ve bütünlüğü sağlayacak?
Milliyetçi-Ülkücü Hareket bu samimiyet kalesini kendi bünyesinde dışa uzayan bir şekilde örmüş oldu.
Ötesi de var… Murat Aygen; her yaş grubundan, her meslek grubundan, her sosyal ve ekonomik kesimden insanı kucakladı.
Çocukla çocuk oldu, yaşlılarımızla buluştu, hastalarımızı ziyaret etti, düşkünlerin elini tuttu. Ayırmadı, ayrıştırmadı… Oy istedi, dua istedi… Oylarınızı ziynet, dualarınızı nimet bileceğim dedi.
İşte şehir yönetme, şehrin emini ve hadimi olma iradesi budur!
Artık sandıkların kurulma vakti! Demokrasi şölenine hep birlikte omuz verme vakti!
Bu mücadelenin ilk basamağı 31 Mart’ta tamamlanıyor. Görünen köy kılavuz istemiyor. MHP kuvvetle muhtemel büyük bir başarıyla kent yönetimine yerleşecek.
Bu başarının temel dinamiği ise ihlasta, samimiyette, gayrette ve mütevazilikte gizli olacak!
Uzun süren bir hasretin nihayetinde üç hilal, Harput’un burçlarında dalgalanacak. Asaletin timsali, cesaretin zirvesi ülkücüler aşkla baktıkları şehr-i Elazığ’a hizmet etme makamına erişecek!
Bugünleri unutmayalım! Gönülden gelen sese her daim kulak verelim.
Nitekim bu ruh, bu gayret, bu yürek ve bu bilek bizlere, bütün Elazığlılara esas seçimden sonra lazım olacak!
Şehrimizin ihyasına, rüyamızdaki memlekete bu vesileyle kavuşacağız inşallah!
Hem Doç. Dr. Murat Aygen’e,
Hem Milliyetçi Hareket’te,
Hem de Elazığ’a hayırlı olsun!
Cenab-ı Allah; bu muvaffakiyeti Türk-İslam aleminin hayrına vesile kılsın!