28 Mayıs seçimlerinden sonra, verilen vaatlerin tam tersine ne yazık ki ülkemiz ekonomik ve siyasi olarak çok ciddi savrulmalar yaşıyor.
Başta yakıt ve temel gıda maddeleri olmak üzere piyasada büyük oranda zam gelmeyen ürün yok gibi. Vatandaşların alım gücü gittikçe düşmekte, ay sonu zor gelmektedir. Ev kiraları aldı başını gitti. Döviz bir türlü frenlenemiyor.
Siyasi olarak da bir huzursuzluk var. Bazı yerlerde ağaç bahanesiyle eylemler var bazı yerlerde pahalılıktan dolayı eylemler var. Emekliler habire söylenip duruyorlar.
Oysa Erdoğan seçimden sonra daha farklı bir Türkiye olacağını, hem ekonomik hem de siyasi bir rahatlama yaşanacağını ifade etmişti.
Peki ne oldu da ülke bu hale geldi. Olan şu: kanaatimizce Erdoğan’ın ekibi özellikle A takımı dediği çok yakınındaki kurmayları Erdoğansız bir siyasi süreç başlatmak istiyorlar gibi. Ekonomiyi yöneten gerek bakan gerek bürokrat ve gerekse iş dünyasından bazı isimler ile siyaseten sözde reislerininin yanında duranlar!! Erdoğan'ı gönderip yerine başka birini getirmek istiyorlar. Zira Erdoğan’ın son zamanlarda hem parti içinde hem de ülke siyasetinde oldukça sert bir tavır sergilediği gözden kaçmamaktadır. Bu sadece onun karizmatik duruşundan kaynaklanmamaktadır.
Erdoğansız bir siyasi süreç isteyenler ilk hamlelerini milletvekili seçimlerinde yaptılar. Ne demişti Erdoğan “Önümüzdeki seçimlerde 94 ruhunu canlandıracağız. Yeni Ömerler arıyoruz. Yolda bulduklarımızla değil, bizimle yol yürümüş olanları, dava adamlarını değerlendireceğiz. Trenden ineceklerle değil bizimle sonuna kadar yol yürüyeceklerle siyaset yapacağız.” Gibi birçok açıklamalarda bulundu.
Gelinen noktada gerek vekiller ve gerekse bakanlar düzeyinde çok önemli bir değişikliğin olmadığını yine yolda bulduklarıyla, dava ile hiç ilgisi olmayanlarla yürüdüklerini görüyoruz. Bu seçimlerlerde de bırakın Ömerleri 94 ruhuyla dahi yolu kesişmemişlerle birlikte olduklarını görüyoruz.
İşte Erdoğan’a kumpasın burada olduğu kanaatindeyiz acizane. Zira milletvekili listelerini yapan A takımı Erdoğan’ın ortaya koyduğu ilkelere hiç uymamıştı. Belki kendine yakın birkaç vekilin belirlenmesi için talimat vermişti hepsi o kadar. Kendisi ateşten gömlek olan dış politikaya daha ağırlık verip yakınındakilere güvenince siyasi tablo böyle oluşmuştu.
Bakanlıkların oluşturulmasında da çok fazla etkisinin olmadığı kanaatindeyiz. Ekonomi, Sağlık, Turizm, Çevre ve Şehircilik gibi bazı bakanların Erdoğan’ın dışında seçildiğini düşünüyoruz. Adı geçen Bakanlıklara seçilenlerin elle tutulan bir başarısının olduğu kanaatinde değiliz.
Kulağımıza gelen Ak Parti'nin içinden yeni bir partinin doğacağı duyumları ve Ak Partide A takımından olan bazı siyasetçilerin saraydan kovulduğu iddiaları bu tezimizi güçlendirmektedir.
Tabi ki Erdoğan yılların kurt siyasetçisidir, bazı bakanlara süre verdiğini, başarısız bulduğunda yerine yeni görevlendirme yapacağını düşünecek olursak bunlara pabuç bırakmayacağını düşünmüyoruz. Bekleyip göreceğiz. vesselam
