İnsan davranışlarının en temel özelliklerinden biri de kanaatimizce alçak gönüllülüktür. Bu ifadenin mefhumun muhalifi olan kibirli davranış biçiminin bir davranış sapması olduğunu ifade edebiliriz. Dikkat edilirse toplumda karşılığı olan insanlar makamları ne olursa olsun; güler yüzlü, sevecen, gözü, gönlü tok ve alçak gönüllü insanlardır.
Onlar; bakan, bakan yarımcısı, genel müdür, vali, belediye başkanı, rektör, profesör gibi bir takım makam ve mevkilerde bulunsalar bile hiç kimseye yukardan bakmazlar. Birilerinin “küçük dağları ben yarattım” misalinde olduğu gibi değildirler. Makama gelene kadar hem milletin hem de birilerinin elini ayağını öperler sonra da selam sabah almazlar, belki bıyık ucuyla küçük bir hareket yapabilirler. O da ilerde ne olur olmaz belki bunlara bir daha işim düşer anlayışıyla yapar.
Bu tipleri hepimiz yakından görüyoruz. Adam vekil olmuş temsil ettiği insanlara selam vermez, selam almaz. Bakanlıkların kapısının önünden ayrılmayarak bürokraside hasbelkader bir görev almış, kendisini arayan eski dostuna “sen kim oluyorsun da beni direk arıyorsun” diyor. Milletin hakkıyla alınan yakıtla devletin makam arabasından inmez olmuş, ona buna hava atıp duruyor. Profesör olmuş, eskiden çıkmadığı arkadaş ortamlarına gelmez oluyor.
Konuya nerden girdiniz derseniz, bildiğiniz gibi yeniden bir seçim sürecine girdik. 31 Martta ülkemizde yerel seçimler var. Başkan aday adayları ilimizde de belediye başkanı olmak için arz-ı endam etmeye başladılar. Önceki dönemlerde siyasi kimliği olan ya da aday adayı olup da seçildikten sonra kibrinden geçilmeyen tipler yeniden aday olmak için kuyruğa girdiler ve vatandaşla kucaklaşma numaralarına başladılar. (özel bir kişiyi kastetmediğimi belirtmek isterim genel bir gözlemimi dile getiriyorum.)
Elbette bu defa vatandaşlar davranış sapması gösterenlere değil kendisini gerçek anlamda samimi kucaklayanlara ve hizmet aşkıyla yananlara gönlünü açacaktır diye düşünüyoruz. Şu anda il ve ilçelerde bu görevde olanların da yaptıkları hizmetlere göre teveccüh göreceklerini zannediyorum.
Tabir yerindeyse kim ne yaptıysa karşılığını görecek. Bu vatandaş rahmetli Hamza Yanılmaz da olduğu gibi güzel hizmet edenlerin her zaman kadir kıymetini bilmiştir. Bundan sonra da bu vatandaşın kadir kıymet bileceğini düşünüyorum.
Yani dememiz o ki samimiyet, alçak gönüllük ve mütebessim olmak her zaman geçerli olmalıdır. Vatandaşa her zaman sevecen ve anlayışlı davranılmalıdır. İşi bittiğinde vatandaşa, hatta dostlarına, arkadaşlarına sırtını dönmemelidir. Yani kısaca kibirli olmamalıdır. Çünkü kibir insanı bitirir.
