Cemil Turgut

SOSYAL MEDYA ÇIĞIRINDAN ÇIKTI

Cemil Turgut

Bu yüzyılın en büyük buluşu nedir diye sorulsa, hemen herkesin vereceği cevap kuşkusuz internet olurdu. Gerçekten de internet öyle bir buluş ki hayatımızın neredeyse her alanında çok ciddi kolaylıklar sağladı.

Elektrik, su, telefon, doğalgaz faturalarından tutun da; sağlık, tapu, trafik cezaları, ev arsa vergisi, belediye vergileri gibi kurum vergi ve işlemleri artık bir tık uzağımızda. Bankamıza ya da kurumlara vereceğimiz ödeme talimatlarıyla gidip saatlerce kuyruklarda bekleme devri son buldu.

Şimdi internetten randevu alarak istediğimiz zaman hastane veya poliklinik hizmeti alabiliyoruz. Artık gecenin karanlığında hastane yollarına düşmek yok. Herhangi bir sıkıntımızı internet yoluyla ilgililere ulaştırabiliyoruz. Yani kısaca internet hayatımızı çok ciddi kolaylaştırdı.

Uzaktaki dost ve akrabalarımızla görüntülü konuşma ve mesajlaşma imkânı bulabiliyoruz. Giyim kuşam, dayanıklı tüketim malı ve yemek gibi alışverişlerimizi yine internet üzerinden üstelik dünyanın öbür ucundan bile yapabiliyoruz.

Görüldüğü gibi internetin birçok faydası var. Ancak gelin görün ki insanlar interneti faydalarına kullandığı gibi zararına da kullanıyor. Öyle ki internetten, özellikle çocukların ve gençlerin ahlakını dejenere edecek birçok yayın yapılıyor. Sosyal medya mecrası denilen Tiktok. Watsap, Facebook, Twetter, Youtube gibi internet sitelerinde rezil görüntüler sergileniyor. Acı olan, bu görüntülere her yaştan insanın ulaşabilmesidir. Ne yazık ki adı geçen internet sayfalarında müstehcenlik ve dolandırıcılık gibi gayri ahlaki fiiller, filtrelenmediği için çocukların ve gençlerin ruhsal ve bedensel gelişiminde olumsuz etki bırakıyor. Kimse “kardeşim onlar da girmesinler o sitelere” gibi basit değerlendirmelerde bulunmasın. Zira o görüntüleri; çocukların, gençlerin ve diğer insanların ilgisini çekecek şekilde sunuyorlar. İradesi çok güçlü olanlar belki karşı koyabilir ve fakat birçok kişi kendini alamıyor o görüntülerden.

Öte yandan aileleri de parçalanmaya sürüklediği bir başka gerçek. Birçok erkek ve kadın internetten tanıştığı kişilerle eşini aldatıyor hatta çoluğunu çocuğunu bırakıp evini terk ediyor. Yani kontrolsüz sosyal medyanın, parçalanmış aile sendromuna da sebep olduğu acı gerçeği var.

Ortaöğretimde görev yapan bazı eğitimci dostlarımız, bu yüzden sınıflarda öğrencilerin derslerine yoğunlaşamadığını bu görüntülerle meşgul olduklarını ifade ettiler. Doğrusu biz de üniversitede aynı duruma şahitlik ediyoruz. Öğrencilerimizin bir kısmı arkadaşlarıyla bir araya gelip bu tür görüntüleri izleyerek dersi savsaklıyorlar.

Bunun için acil önlemler alınması gerektiği çok açık ortadadır. Okul, aile ve ilgili bakanlıkların bir an önce bu meseleye el koyması kaçınılmazdır. Zira böyle giderse gelecek kuşaklar ruhlarında büyük travmalar geçirerek özlerinden ve benliklerinden kopuk yaşamaya mahkûm olacaklar.

Okul, aile ve bakanlık olarak tarafların elbirliğiyle bu meselenin üzerine gitmesi gerekir. Ne sadece aile ne sadece okul ve ne de bakanlık tek başına bu meselin altından kalkamaz kanaatimizce.

Dememiz o ki, internetten yayın yapan sosyal medya mecraları, iyice çığırından çıkmadan bir şekilde acilen önlem alınması gerektiği ortadadır. Bazı gelişmiş ülkelerde yukarıda adı geçen sosyal mecralardan bazılarına yasak getirilmesi söz konusu. Gerekirse ülkemizde de bazı çevrelerin tepkilerine aldırış etmeden bu konuda yasaklar getirilmelidir diye düşünüyoruz. Sağlıkla …

Yazarın Diğer Yazıları