Erhan Dabak

Erol, Ne Kadar Samimi…

Erhan Dabak

Ülkemizde siyasetin gereği olsa gerek İktidar Partilerine karşı muhalefette bulunan siyasi partiler iktidarın yönetimde eksik yönlerini, hizmetlerde yapılan usulsüzlükleri dile getirirdi.
Ayrıca yapılması gerekenleri de iktidara telkinlerde bulunurdu.
Yıllardır süreçler hep böyle olmuştur. 
Hele seçim dönemlerinde iktidara karşı muhalefetin söylemleri daha da sertleştiğini görebiliriz.
….
Ben kırk yıla yakın bir süredir seçimleri takip eden biri olarak ilk defa ana (hem de iddialı olduğunu )söyleyen bir muhalefet partisi milletvekilinin yerel seçimler öncesi iktidarın yönetiminde olan bir belediyeyi eleştirmediğine şahit oluyorum.
Siyasetçinin davranışları ve siyaset anlayışı kendisi açısından normal bir seçim çalışması olarak görülse bile,
Siyaset anlayışı o partinin seçmeni ve siyaset kadrolar açısından şaşkınlıkla karşıladıkları gibi böyle bir siyaset uygulamalarına ilk defa şahit olduklarından eminim.  
….
Kimden bahsettiğimi aşağı yukarı anlamışsınızdır.
İlimizde 41 yıldır Milletvekili çıkarmayan CHP Milletvekili Gürsel’dan bahsediyorum.
Ben Gürsel Erol Bey’i pek tanımam.
İl Başkanlığı döneminde de bir araya gelmişliğimiz yoktur.
Ancak onu yakından tanıyanların anlattıkları ve Milletvekilli olduktan sonra yaptığı siyaset doğrultusunda aşağı yukarı bir fikir sahibi olduk.
….
Öncelikle siyasette yaşanan boşlukları lehine çevirmesini bilen bir isim olduğu söylendi bana…
Bende öyle gördüm.
Suya sabuna çok fazla dokunmadan sadece dostlar beni pazarda görsün misali her konuya siyaseti söylenenleri teyit ediyor.
Bunu ilk milletvekili seçimlerinde yaptığı girişimle gösterdi. 
Ali Özcan’ı ekarte ederek ittifakın yarattığı enerji ile 41 yıl sonra CHP’nin Elazığ’da milletvekili çıkarması fırsatını yakalamıştır.
O günkü siyasi konjonktürün vermiş olduğu ortam sayesinden meclise CHP’yi temsilen gitmiştir.
Bu şansı İlimizin tek muhalefet milletvekili olması münasebetiyle 2020 yılı  deprem ve pandemi gibi sıkıntıları yaşandığı süreçlerde o dönemin Ak Parti Milletvekillerinin yetersizliği nedeniyle toplumun nabzını iyi okuyarak, Erol’u siyasette yıldızı parlayan ve siyasetçi profili ile kamuoyunda kendine yer edinmesini sağlamıştır.
Ekonomik gücün verdiği özgüven ile beraber ulusal medyadaki dostları sayesinde TV kanallarında yapılan programlarda konuşmacı olarak yer alması Elazığ’da popiliritesini daha da artırmıştır.
….
Eyvallah… Bir siyasetçi olarak zirve; fırsatların değerlendirilmesi ile  sağlandığından Erol’da bunu iyi değerlendirmiş diyebiliriz.
İlimizde bir önceki dönemde nasıl bir katkı sağlanmış denildiğinde, söylediğimiz gibi AK Parti Milletvekillerinin yetersizliği nedeniyle sorunların ve çözümünün Meclis ve İlimizde dile getirilmesine katkı sağlamıştır.
Dedik ya fırsatları çok iyi değerlendiren bir isim olarak CHP’li Belediyeleri devreye koyarak İlimize 3 okul kazandırmasını sağlayarak siyaseti açısında kendisine bir alan açmasını başarmıştır.
Bunu da son genel seçimlerinde yine ittifak sayesinde CHP’yi zirveye taşımıştır.
Nasıl başarmıştır… Muhataplarını eleştirerek başarmıştır.
Bunu kendisi de söylemektedir.
Ancak aynı milletvekili kamu kaynaklarının peşkeş çekilmesi, kurumlarda yaşanan haksızlıklar noktasında da maalesef (Örneği; CHP Malatya Milletvekili kadar) elini taşın altına koymamıştır.
…..
Kendisinin söylemi ile her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır. 
Siyaset tarzı farklı olsa bile birde siyasetin bir gerçekleri vardır.
Erol’un bu gerçeği görmemezlikten gelmeye çalışması, kamuoyunu buna inandırmaya çalışması gayretini görmekteyiz.
Genel seçimlerde muhalefet milletvekili olarak fırsatları çok iyi değerlendiren Erol’un ne hikmetse yerel seçimlerde belediye başkan adayının rakibine karşı    pek gıkı çıkmamaktadır.
Bende söylemesi…Bu siyaset tarzı önce kendi seçmeni arasında tartışılmakta ve kamuoyunda  konuşulmaktadır.
Siyaset uzun soluklu bir mecradır.
“Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu” gibi elbet bir gün Erol’un neden AK Parti Belediyesini eleştirmediği de öğrenilir diyorum.
…..
Son olarak kendisi katıldığı TV kanalında belge getirin savcılığa suç duyurusunda bulunayım. Bakanlığa soru önergesi vereyim demişti.
Belgesiz konuşmayacağını ifade eden Erol’a, kendisi ile görüşebilirsek veya kabul ederse iki konuda belge vereceğim.
Bakalım bu konuda nasıl bir süreç izleyecek.
Bende merak etmeye başladım.
Hakikaten söylediklerinde ne kadar samimi onu görmek isterim.

Yazarın Diğer Yazıları