Etem Yalın

Zafran

Etem Yalın

Teee 42 sene önce 1981 yılında Köy statüsünden mahalleye döndü. Ama hep köy kaldı. Belediye olunca Zafran ismi birden sınıf atlayarak Safran oldu ama tutmadı.

Şehrin mevcut mahalleleri içerisinde sanıyorum en az nüfusa sahip olan yerleşim yerlerinden biridir.

TOKİ evleriyle birlikte ilk kez bu seçimde iki sandık kuruldu. Biri Zafran eski ilkokuluna diğeri TOKİ’lere.

Nüfus azlığından ilkokulu 20 küsur senedir kapalı. Zaten taziye evleri modası başlayınca okul taziye evine dönüştü. Doğma büyüme Zafranlı olmam hasebiyle hısım akraba ve komşulardan zaman zaman burayı niye hiç yazmıyorsun serzenişleri geliyordu. Nasip bugüneymiş.

Son depremlerin ardından oturduğumuz çok katlı binadan Zafran’daki baba ocağına sığınmıştık. O süreçte yaşanan bir çok artçıyı hissetmedik. Sosyal medyadan takip ettik. O zaman Zafran’ın kıymetini bir kez daha yaşayarak gördük. Çeşmesi sanıyorum 100 yılın üzerinde. Osmanlıca kitabe tapu gibi çeşmenin içerisinde taşa kazanmıştır. Rahmetli dedem anlatırdı Zafran’dan Harput’a atla eşekle gidip gelirlermiş. Yani şehrimizin en eski yerleşim yerlerinden biridir Zafran.

Şehir merkezine 4 km mesafede köy kalabilmiş bir mahalle. 42 sene içinde belediyemizin Zafran’a büyük icraatları da olmadı değil. Bir dönem yolunu parke daha sona asfalt yaptılar. İkinci bir çeşme bir küçük park ve kıç kadar bir de muhtarlık ofisi… Belediye otobüsleri bir dönem günde 4 seferdi sonra artırdılar. TOKİ’ler yapılınca Zafran minibüsleri de seferlerine başladı. Ha bi de son dönemlerde kapı numaraları değişmiş… İçme suyu ve kanalizasyon ise 80’li yıllarda yapıldı.

Saadede gelirsek. Köyün pardon mahallenin imar planı yılan hikayesine döndü. Merhum Hamza Yanılmaz, Sayın Süleyman Selmanoğlu, Sayın Mücahit Yanılmaz ve Sayın Şahin Şerifoğulları dönemlerinde sanıyorum tam 30 yıldır Zafran imar planı hep gündemde.

İki yıl önceydi bi Cuma namazı öncesi anne babamı Zafran mezarlığında bi ziyaret edeyim dedim. Musalla taşına bi ara yol mesafesinde hafriyat alındığını görünce ne olup bittiğini bi sorayım dedim. Kimse bişe bilmiyor! Eski muhtarın neredeyse evinin kapı eşiğinden hafriyat başlamış ama kimsenin bilgisi yok. Sonradan öğrendik ki Karakoçan ilçemizde gelecek öngörüsü kuvvetli  bi aile hekimimiz bizim mezarlık alanı olarak bildiğimiz arsayı satın almış ve kat karşılığı müteahhitte vermiş. Arsanın satış sürecini bilen eden yok. İşte bu süreç ve sonrasında Zafran imar planı birden gündem oldu. Ana cadde üzeri 10 kat, içler 8… Mezarlığın batı cephesinde ise 14 kat inşaatı devam eden bir site mevcut. Yolun bi tarafına belediye 14, karşısına 10 kat vermiş. Bi vatandaşımız adaletsizlik olduğu gerekçesiyle işi mahkemeye taşıyor. İmar planı durduruluyor. Yaklaşık iki yılın ardından resmi olmayan bilgiye göre eski plan yeniden hayata geçiriliyor.

Zafran’daki tüm tapular lotlar içerisine alınarak belirlenen yüzdelik kullanım ölçüsünde vatandaşa tapu şeklinde tebliğ edildi. Mevcut yüzdelik dilim ile, bir çok Zafran sakini aslında ciddi mağduriyet yaşayacak gibi. Çünkü, elindeki 40/50 metrekare arsa ile hangi müteahhitle neyin pazarlığını yapacak? Zafran’da kafalar karışık anlayacağınız. Kimi bir an önce modern evler yapılsın daha iyi yaşam koşullarına kavuşalım beklentisi içerisinde… Kimisi ise mevcudun korunmasını istiyor. Ancak, yıkımların başladığı ve rantın paylaşıldığı bu süreçte mağduriyetler kaçınılmaz olacak.

Keşke Belediye zenginler için  villakent projesi ile birlikte Zafran’da 50 metrekare altında kalan tapulara  Zafran TOKİ bölgesinde 80/100 metrekare sosyal evler yapıp bu evleri bu küçük tapularla takas etseydi. Sosyal devlet sadece kömür makarna dağıtmakla olmuyor…

Şehrin doğu, batı, kuzey ve güneyini TOKİ’lere teslim eden Elazığ için keşke Zafran, Almanbağları ve Harput etekleri yeni bir planlamanın parçası olarak modern kent kimliğine uygun şekilde yeni bir yaşam alanı olarak planlansa idi… Biliyorum bizim ki ham hayal… Neticede deveye sormuşlar “Boynun neden eğri…” Bu sıcaklarda kusura bakmayın bizimki işte boş muhabbet vesselam…

Yazarın Diğer Yazıları