2020 yılı Temmuz sıcağıydı. Muhammed (Mehmet) Şağbanşua çıka geldi.
Haftalık bi gazete ve internet sitesi için fikrimi sordu destek istedi… Heyecanını kırmama adına usulüne uygun şekilde mevcut durumu özetledim. Yeni bi medya organına gerek olmadığını hatta var olan imajına bile zarar vereceği hususundaki endişelerimi dile getirdim.
Zira. Ülkemizde aslında mesleksizlerin mesleği olan üç meslek var…
Müteahhitlik, Siyasetçilik ve Gazetecilik…
Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası’nın yaklaşık 6 bin üyesinin bin 500’ü müteahhit… En kalabalık meslek grubu… Siyasetçi tarafına baktığımızda ise özellikle son 20-25 yılın şehir adına içler acısı olduğunu izah etmeye gerek yok… İlin potansiyeli ve içinde bulunduğu mevcut durum kıyaslandığında siyasetçilerin rolü veya etkinliği zaten tabloda gözüküyor.
Medya tarafı ise çok çetrefilli… 3 cemiyet, 3 Tv kanalı, 20’nin üzerinde radyo, 60 civarında internet haber sitesi, 5 günlük, emin olmamakla birlikte 6/7 haftalık gazete… Bi de internet TV’ler var…
Siyasetçi tarafına bi şe demiyorum ama müteahhitlik ve medya alanında Elazığ tüm Anadolu illeri incelendiğinde ilk 5’e girecek güçte…
Ama sayıya değil etkinliğe baktığımızda durum pek parlak değil…
Şehir mimarisi Türkiye’de örnek bir il değiliz. Özellikle son yıllarda yapılan istisnalar hariç çevre ve görüntü kirliliği ve beton yığını haricinde gurur duyulacak bir birikime sahip değiliz.
Yani mesleksizlerin mesleği olan müteahhitlik, siyasetçilik ve gazetecilikte sayı olarak iyiyiz ama başarı hikayesi kısmımız zayıf…
Bu üç mesleksizlik mesleği arasında gazeteciliği farklı kılan küçük bi ayrıntı var…
Müteahhitlik ve siyasetçilik için para veya isminizin önünde ünvanlı bi etiket yeterli olurken gazetecilik için hiçbir şeye evet hiçbirşeye gerek yok…
Hiçbirşeye gerek duyulmadan başlanılan bu mesleğin icrasında doğal olarak çıktısı da boş oluyor…
Nüfusu bizimle neredeyse aynı olan Almanya’da toplam müteahhit sayısı 3 bin 500 civarında… Yani Elazığ’ın iki katından bi tık fazla…
Sosyolojik bi çalışma yapılmış mıdır bilmiyorum ama Aziz şehrimizde her üç kişiden birinin siyasete kıyısından köşesinden bulaştığına inanıyorum. En azından ülkeyi yönetme hususunda fikrimiz var…!
Mehmet Bey. Hakikaten beni dinlemediğin için samimiyetle teşekkür ediyorum…
Bak bugün işte Sonsöz Gazetesinin 5’inci kuruluş yıldönümü vesilesiyle en azından şehrimizin “Güçlü Yönleri!” hakkında bi durum değerlendirmesi yapma imkanımız oldu.
Ve daha da önemlisi 5 yıllık süreçte birlikte yer aldığım Sonsöz Gazetesi arşivinde bende geleceğe miras kalacağına inandığım değerlendirmeler bırakma imkanına sahip oldum.
Şehrin sesi olan Sonsöz Gazetesi 5’inci yılında 5 yıldızı hak eden gazetecilik yapmıştır.
Kişilerin, siyasi partilerin veya güç odaklarının hoşuna gidenleri değil bu şehrin sorun, ihtiyaç ve beklentilerini cesurca yazmıştır.
Doğru ve güzel olan her adamı, her işi alkışlamış, moral vermiş ve arkasında durmuştur.
4 yılı geride bırakan gazete arşivi bu anlamda çok değerli bir mirastır…
Kıymetli kadim dostum Muhammed (Mehmet bey) iyi dinlememişsin beni… Bak, Başta yerel yönetimlerde olmak üzere, çeşitli kurumlarda ve siyaset arenasında Sonsöz olmasa idi bir çok konu üzeri örtülerek tarih olacaktı. Ama şimdi kayıt altına alınarak belge oldu.
Elazığ adına teşekkür ediyorum.
Nice 5 yıllara…