Ülkede gündemin hızına haftalık yazı ile yetişmenin imkanı yok… Ama genel anlamda fotoğrafa kuşbakışı olarak bakıp tüm olup bitenleri aynı pota içerisinde görüp değerlendirdiğimizde insan kaynağının temel belirleyici olduğunu görüyoruz…
Enflasyon, faizler, hayat pahalılığı, alım gücü, yoksulluk, borsa, döviz, altın, kiralar, deprem bölgelerinde olup bitenler, terör olayları, şehitlerimiz, kalekol çadır denklemi, işsizlik, Can Ataklı, FB-GS kupa maçının Arabistan’da oynanacak olması, yerel seçim süreçleri, adaylık süreçleri, yaz saati uygulamasının devamlılığı, trafik, İstanbul-Manhattan kıyaslaması, Hüda-Par’ın Özerklik-Federasyon-Eyalet Sistemi yumurtlaması, medya, AYM, Can Atalay yavşaklığı, Asgari ücret, memur ve emekli maaş artış beklentileri, Kırmızı bültenle aranan suç örgütlerinin cımbızlanması, Et fiyatları, akaryakıt, Üçüncü sayfa haberleri, siyasi konuşmalar, yeni yıl beklentileri, illerimizin zeka testi puanları vb… Gündem böyle uzayıp gidiyor… İşte ülke genelinde tüm bu olup bitenlerin her birini küçük bir Puzzle (pazıl) olarak desenleyip baktığımızda toplumsal bir problem şüphesi ortaya çıkıyor…
Justin Kruger ve David Dunning isimli iki psikiyatri uzmanı yaptıkları bilimsel araştırmalara dayanarak bir teori geliştirirler… Bu teoriye göre; cahil ve niteliksiz insanların, kendilerinden daha bilgili, kültürlü ve nitelikli insanlardan daha çok kendilerine güvendiklerini, kendilerini toplumsal yaşamda daha öne çıkardıklarını ileri sürerler…
Geliştirdikleri teoriyi deneysel olarak doğrulamak amacıyla üniversite öğrencileri arasında bir deney yaparlar. Bir sınav sonrasında bütün deneklere sınavın nasıl geçtiğini sorarlar ve aldıkları cevaplar ile sınav sonuçları arasındaki çelişki tam da iki uzmanın tahmin ettikleri gibi çıkar…
Sınav sorularının % 10’una bile cevap veremeyen başarısız öğrenciler, soruların en az %60’ını doğru cevapladıklarını hatta %70’e varan oranlarda başarılı olduklarını ileri sürerler. Buna karşılık sınıfın en başarılı ve %90 üzerinde doğru cevap veren öğrenciler de soruların yaklaşık %70’ini bildiklerini düşünürler.
Kısacası en başarılılar sonuç tahmininde oldukça ihtiyatlı davranırken, sınıfın en başarısızlarının kendilerine aşırı derecede güvendikleri doğrulanmış olur… Dunning-Kruger ikilisi yaptıkları bütün araştırma ve deneylere dayanarak kendi isimleri ile anılan teorilerini yayınlarlar.
Bu teoriye göre;
• Niteliksiz insanlar, ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler…
• Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedirler…
• Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler…
• Eğer nitelikleri belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar…
Tüm sonuçların değerlendirilmesi sonrası Dunning-Kruger Sendromu yazılır. İşinde çok iyi olduğuna yürekten inanan yetersiz kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve asla yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymamakta, aksine her şeyin kendi hakkı olduğunu düşünmektedir.
Sonuç olarak dilimizdeki tabiri ile “kifayetsiz muhterisler” toplumsal yaşamın her alanını kuşatmıştır…
Bu nedenle Ülke gündeminin pervane olması tesadüfi değildir…
BAŞSAĞLIĞI ve KINAMA: 12 şehidimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyor, başta aileleri olmak üzere tüm halkımıza başsağlığı diliyorum. Hain ve menfur olayda yaralanan tüm kahramanlarımıza acil şifalar temenni ediyorum. Bölücü terör örgütü ve tüm işbirlikçilerini lanetliyorum…