Etem Yalın

Neticede Lafla Peynir Gemisi Yürümüyor…

Etem Yalın

İş yapma kültüründen ziyade iş yapmış gibi görünmek Ortadoğu insanının karakteristik bir özelliği sanıyorum. Tribünlere oynamak bunun kestirmeden özeti…

Elazığ Taş Ekmeğinin Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından Coğrafi Tescilinin yapılması ve geleneksel mutfağımızın bu kıymetli ürünün tescillenmesi üzerine sosyal medya üzerinden bir paylaşım yapmıştım. 2021 yılı Kasım ayına kadar Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Coğrafi İşaretler Çalışma Komisyonu Koordinatörü olarak görev yaptığım dönemde çok kıymetli Komisyon Üyelerimizle birlikte hazırladığımız ürünlerden sadece biriydi… Burada parantez içinde emeğe saygı anlamında belirtmeliyim ki, Ziraat Mühendisi kıymetli kardeşim Fethi Sönmez ve Munzur Üniversitesi Öğretim Üyesi değerli büyüğümüz Hüsamettin Kaya’nın gayret ve emekleri her türlü takdirin üzerindedir.  Belki de tarihin en eski un tatlısı olan Ata Oğuz Yemeğimiz Taş Ekmeği paylaşımımın ardından Elazığ Belediyesi MHP Grup Başkan Vekili kıymetli dostum Mehmet Çak aradı tebriklerini ifade ederek kendi hassasiyetini de dile getirdi. Sayın Çak, Elazığ kültürünün vazgeçilmezi olan ve bir çok yemeğimizin de nihayet bulduğu Taş Fırınların il merkezinde sayısının azaldığına vurgu yapıyor. Depremler sonrası yıkılan binaların bir çoğunun altında bu fırınlar hizmet verdiğini ifade eden Çak, bu fırınların yok olması ile birlikte yeni kurulan TOKİ mahalleri ve Çayda Çıra gibi büyük mahallerde de Taş Fırın sayısının çok az olduğuna ve nüfusa oranla bu işletmelerin ihtiyaca cevap vermede yetersiz kaldığına işaret ediyor. Konuyu Belediye Meclis gündemine taşıdığını ve Elazığ kültürünün çok önemli bir parçası olan Taş Fırınların yok olmasına seyirci kalınmaması gerektiğine işaret ediyor. Kesinlikle haklı bir tespit ve bir Meclis Üyesinin bu konuya göstermiş olduğu hassasiyet te çok önemli. Zira.

Türk Patent ve Marka Kurumunun Coğrafi İşaretli Ürünler kategorisine baktığımızda Türkiye’de kendi şehrine bir coğrafi ürün kazandırmak için en fazla müracaat eden kurumların Belediyeler olduğunu görüyoruz. Elazığ Belediyesinin bir tek ürün başvurusu yok. Sadece Fırat Kalkına Ajansı tarafından hazırlıkları yapılan ve halen başvuru sürecinde olan Elazığ Vişne Dondurma ve Elazığ Peynirli Ekmeği hazırlık çalışmasına başvurunun güçlü olduğunu gösterme adına başvuru ortaklarından biri olarak Elazığ Belediyesi de yazılmış. Hepsi bu…

Merak edenler için belirteyim toplam 10 ürünümüz tescilli 7 ürünümüz ise başvuru aşamasında. Bu tablo Türkiye’nin ikinci en büyük mutfağı olarak övünülen ve bir kültür şehri olarak adlandırılan Elazığ adına gurur verici bir başarı değil.

Çünkü. Malatya’nın 64, Şanlıurfa’nın 62, Sivas’ın 22, Gaziantep’in 109, Erzurum’un 68, Diyarbakır’ın 73, nüfusu Elazığ’ın yarısı kadar olan Kastamonu’nun 36 tescili var.

İsmi ‘azığı bol’ anlamında Elazık’tan alan Elazığ yıllardır tribünlere oynamaktan bi türlü gemilerini limandan çıkarabilmiş değil. Ama peynir gemilerini havada, karada, denizde görmek mümkün…

Hülasa… Kimsenin çok kıymetli vakitlerini çalarak peynir gemilerinin rotasına zeval vermeme adına acizane bi öneriyle yazıya nokta koymak istiyorum.

Son zamanlarda pek bi karşılığı olmasa da moda olan müze açma eylemini taçlandıracak bir aksiyon umuduyla… Elazığ Coğrafi İşaretli Ürünler ve Geleneksel Ürünler Müzesi öneriyorum. Müze bünyesinde geniş konsensüsle bir de komisyon kurularak çalışmalar daha profesyonelce yürütülebilir. Bu proje Şehre çok yönlü olarak değer katacağı gibi Kültür şehrine giden yolun da temel taşı olacaktır.

Siz bakmayın sağda solda “Ne işe yarıyor coğrafi işaretli ürünler” diyen tribüncülere… 11. Kalkınma Planında Kırsal Kalkınmanın itici gücü olarak yer almış ve iki ayrı destek projesi ile geliştirilmesi kararlaştırılmıştır. Şehirlerin markalaşması, marka değeri yaratması ve uluslararası değer zincirinde yer alması da yine burada yer alıyor.

Yazarın Diğer Yazıları