8 Ocak Pazartesi günü akşamı ortalık bir anda karıştı.
Elazığ Belediye Başkanı Şerifoğulları ve ekibinin Elazığ Milletvekili Mahmut Rıdvan Nazırlı’ya saldırdığı haberi bir anda ülke gündemine oturdu.
Elazığonline haber sitesinin yayımladığı habere göre olay Ak Parti Elazığ İl Binasında gerçekleşiyor.
SKM Toplantısı sırasında söz sırası kendisine gelen vekil Nazırlı” "Seçim ile alakalı bir yol haritası çizeceğini ve o doğrultuda çalışmalara hep birlikte başlayacaklarını, ortak bir yol haritası olacağını belirtiyor."
Nazırlı’nın bu sözleri üzerine Şerifoğulları toplantı esnasında; "Sen kimsin ki yol haritası belirleyeceksin bana, ben seni tanımıyorum. Sen benimle gezmeyeceksin, yanımda görünmeyeceksin şeklinde ifadelerde bulunuyor.
Ve vekil Nazırlı'ya su şişesi fırlatıyor.
Bu olayların üzerine Başkan Şerifoğulları ve vekil Nazırlı bir birine giriyor.
Başkan Şerifoğulları’nın ekibinin içeri girmesiyle salon iyiden iyiye karışıyor,
Polis parti binasına giriş çıkışları yasaklıyor.
Parti binası çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınıyor.
Haberin yayınlanması ve kısa zamanda ulusal basına yansıması fazla uzun sürmedi.
Bunun üzerine Ak Parti İl başkanlığı “Parti mensuplarımızın iddia edildiği şekilde bir tartışmaya girmesi söz konusu değildir.Tüm vatandaşlarımızdan bu tür asılsız iddialara itibar etmemelerini önemle istirham ediyoruz. “ diye bir basın açıklaması yayımladı.
Şeyhim Ahmet Paki Kaymaz ile Cengiz Gülaç önceki gün köşelerinde bu olayı ele aldılar.
Haberde yazılanların hepsi doğruymuş ve dahası da varmış.
O akşam parti binasında accaip olaylar olmuş.
Anlaşılan o ki alalacale yapılan açıklama ile olayların üzeri örtülmek istenmiş.
Üzeri iyi örtülememiş olsa gerek olay ta yukarılara kadar ulaşmış.
Şeyhim Ahmet Paki Kaymaz’ın duyumlarına göre tarafları ifadeye çağırmışlar.
Mahkeme heyetinde ise Efkan Ala, Erkan Kandemir ve Yusuf Ziya Yılmaz yer alacaklarmış.
Yani olayın kahramanlarından birini atayan üç isim.
Ne kadar enteresan değil mi?
Ne soracaklar?
Ne karar verecekler?
Merak ediyoruz elbette.
Ama esas merak ettiğimiz iki şey daha var.
Birincisi bu saldırı Nazırlı’ya değilde salonda bulunan Ömer Serdar,Ejder Açıkkapı ve Erol Keleş’den herhangi birine yapılabilirmiydi?
Yapılsaydı sonuçları nasıl olurdu?
İkincisi ise bu mahkeme heyeti görgü şahitlerini de dinleyecek mi?
Ömer Serdar, Şerafettin Yıldırım, Erol Keleş, Ejder Açıkkapı olay esnasında orada olan isimler.
Heyet onlara da o salonda olup biteni soracak mı?
Sorulursa bu isimler ne cevap verecekler?
Tıpkı açıklamada söylenenler gibi böyle bir olay yaşanmadı derlerse ne olacak?
Dahası ve en önemlisi toplantıyı yönetenler nasıl bir tutum sergileyecek?
Mesleğinden ve duruşundan dolayı adil biri olarak bilinenler gereğini yapabileceklermi?
Selefine yapışıp kalan Abilik ünvanını geri alabileceklermi?
Yoksa bana değmeyen yılan bin yaşasın demeye devam edeceklermi?
Bekleyip göreceğiz.
Tansu Çiller’e yumurta atmıştık.
Mesut Yılmaz’a çürük domates.
Mahmut Rıdvan Nazırlı’ya da su şişesi atarak bir kez daha tarihe geçmiş olduk.
Birilerine birşeyler atmak şapkanın 9.köşesi olacak anlaşılan.
