Yerel seçimler yaklaşıyor.
Heyecan tavan yapmış durumda.
Sohbetlerin tek bir konusu var.
Uzun süren telefon görüşmelerinin de.
Whatsapp yazışmalarında herkes birbirine sorup duruyor.
“Aday Kim?”
İddialar, duyumlar, algılar,operasyonlar gırla gidiyor.
Anlayacağınız herkes aşırı bir koşuşturma ve merak içerisinde.
Gazetecilerin en popüler olduğu günler bu günler.
Merak edip arayanların haddi var hesabı yok.
Tam reyting patlaması yapacağımız zaman yani.
Aktaracağımız birkaç kulis bilgisi ünümüze ün katacak.
Şöhretimiz taçlanacak.
Ama bu yöntemi tercih etmiyorum.
Çünkü aşırı şöhret bünyeme ters.
Bu kadar şöhreti kaldıramıyorum daha fazlası beni bozar biliyorum.
O yüzden olup, biteni izlemeye devam ediyorum.
Duyduklarımı, bildiklerimi kendime saklıyorum.
Kulis bilgisi vermeyi tercih etmiyorum yani.
Perde arkası bilgileri vermek için bekliyorum
Şimdi diyeceksinizki bi şey bilmiyor.
Kendi kendine şekil, bize de polim yapıyor.
İnanın bu aralar hakkımda o kadar şey söyleniyor ki.
İsteyen istediğini söylüyor, isteyen istediğine inanıyor.
Bunu da siz söyleyin gocunmam.
Varın siz de buna inanın bana zararı yok.
Muhalif ilan edildiğim partinin adayı bir açıklansın hele.
Görün bakın kendime şekil size de polim mi yapmışım?
Anlatacaklarımı duyunca diliniz damağınız kuruyacak.
Kim ne yaptı,ne söyledi, kim inandı, kim ne aldı, kim ne verdi?
Kim nasıl aday oldu? Kim neden aday olamadı?
İlçelerde, beldelerde, yönetim kurulunda, meclis üyeliklerinde neler yaşandı?
Bunları ve daha fazlasını benden öğrenmeye varmısınız?
O halde az daha sabır?
Az daha!
