İddiaya göre EBUAŞ, Elazığspor’a 18 milyon TL aktarmış.
Bu iddiayla EBUAŞ Genel Müdürü Nazım Göktekin’inistifasısı bağdaştırılınca Belediye Başkanı çok sinirlenmiş.
Sosyal medya hesapları üzerinden bir açıklama yapma gereği duymuş.
Belediye Başkanının bu açıklaması ise insanların kafasını karıştırmış.
Tüm bunlar yaşanırken ben, rahatsızlığım dolayısıyla hastanede tedavi görüyordum.
Gündem o kadar da beni ilgilendirmiyordu yani.
Ama biraz düzelip fabrika ayarlarıma geri dönünce kendimi konuya el atmak mecburiyetinde hissettim.
Hele hele Belediye Başkanının konuya verdiği mistik cevabı görünce “One minute” demek zorunda kaldım.
Bu şehirde herkes Elazığspor’un paraşütle 1-2-3 başaşağıdüşüşünü izlerken, Belediye Başkanının “Ama kimsenin eline götürüp fakirin, garibin hakkı olan 10 Milyon TL’yi vermeyiz.”, dediği günlerde — kusura bakmayın ama — bu şehirde bir tek ben yazıyordum.
O günlerde herkes köşesinde sus pus otururken, “Bu takıma sahip çıkması gereken Belediye Başkanıdır “ diye bir tek ben bas bas bağırıyordum.
Transfer tahtasının bir an önce açılması için yazdığım yazılardan dolayı bir Elazığspor yetkilisinin arayıp “Yavkardeşim yazma, niye yazıyorsun?” dediği günleri de unutmuş değilim.
Çok yazıp, çok söylemiştik o günlerde.
Ama üzerlerine Elazığspor zırhı geçirip kendilerine her şeyi mübah görenler yüzünden “Elazığspor, Elazığ halkının olana kadar” Elazığspor ile alakalı yazı yazmama kararı almıştım.
Ben, Elazığspor’un sıkıntılarından kurtulabilmesi için belediye desteğinin şart olduğunu yıllardır söylüyorum.
Hem de tüm şehrin sus pus olduğu malum günlerden beri söylüyorum.
Bu sebeple de Elazığspor’a verilen paraların nereden ve nasıl verildiğini birçok taraftar gibi pek sorgulamıyorum.
Çünkü bu paraların nerelerden ve nasıl verildiğini gayet iyi biliyorum.
Günü gelince de kimin ne kadar parayı nasıl ve nerelerden verdiğinin herkesçe öğrenileceğindende zerre kadar şüphem yok.
Ama bir iddiaya verilecek basit bir cevabın yerine dolambaçlı cevaplar verilince benimde kafam karışıyor.
İşin içine alakasız bir şekilde İslami bir terim sokulunca müdahil olmadan da duramıyorum.
“Elhamdülillah, Beytülmala el uzatmadık, uzatanın da elini kıracağız.”
Söz konusu iddiaya verilen cevapta Beytülmal ne alaka?
Kim kendilerine “Beytülmala el uzatmışsınız” demiş, anlamakta zorlandım.
Meseleyi getirip Beytülmala bağlamak kimin aklına geldi?
Aydın Kara, “EBUAŞ bizim hayırsız evladımız.” demişti.
EBUAŞ ne ara evrim geçirip hayırsız evlatlıktan Beytülmal’adönüştü, anlamadım.
Beytülmal ne demek?
“Devlet hazinesi” demek.
Beytülmalın gelirleri ve bu gelirlerin harcanacağı yerler, Peygamber Efendimiz döneminden beri yani yaklaşık olarak 1400 yıldır bellidir.
Devlet başkanının Beytülmal üzerindeki yetkisi de bir kamu görevlisi yetkisidir; dolayısıyla harcamaları kendi isteğine bağlı olmayıp kamu yararıyla sınırlıdır.
Bizim İslami bilgilerimiz sizin bilgileriniz yanında solda sıfır kalır.
Beytülmal’da fakir fukara,garip gurebanın tüyü bitmemiş yetimin hakkı olduğunu siz elbette bizlerden iyi bilirsiniz.
Eğer siz Beytülmal dediğiniz Elazığ Belediyesi ve EBUAŞ bütçelerinden Elazığspor’a destek vermenin Beytülmalın harcanması açısından hiçbir mahsuru yok diyorsanız biz EYVALLAH deriz.
Eğer siz Şehr-ül Emin olarak Elazığ Belediyesinden EBUAŞ’a 110 milyon TL nakdi sermaye aktarmanın Beytülmalın harcanması açısından hiçbir mahsuru yok diyorsanız biz EYVALLAH deriz.
Eğer siz Şehr-ül Emin olarak Elazığ Belediyesi’ne ait birçok mülkiyeti gerek tahsis ve gerekse ayni sermaye olarak EBUAŞ’a aktarmanın Beytülmalın harcanması açısından hiçbir mahsuru olmaz diyorsanız biz EYVALLAH deriz.
Eğer siz Şehr-ül Emin olarak 25 işletmesi olan EBUAŞ’ta720 kişi istihdam edilmesinin Beytülmalın harcanması açısından hiçbir mahsuru olmaz diyorsanız biz EYVALLAH deriz.
Eğer siz Şehr-ül Emin olarak binlerce ihtiyaç sahibi işsizlikten kıvranırken zengin çocuklarını EBUAŞ’ta işe almanın Beytülmalın harcanması açısından hiçbir mahsuru olmaz diyorsanız biz EYVALLAH deriz.
Eğer siz Şehr-ül Emin olarak binlerce insan evsiz barksız bir haldeyken zenginlere villa yapmanın Beytülmalın harcanması açısından hiçbir mahsuru olmaz diyorsanız biz EYVALLAH deriz.
Eyvallah deriz çünkü biz “sizin ahlakınınızı, edebininizi önce ailenizden sonra hocalarınızdan aldığınızı” biliyoruz.
Daha dün “O gün yıkım istenmişti. Elazığspor’a verdik. O kasaya girdi. 26 tane personeli Elazığ Belediyesi bünyesine aldık.Sporcuya prim dedik, sporcuya verdik. Elektrik parasını verdik. Personelin maaşlarını ödedik.” diyordunuz.
İnanıyorum ki tüm bunları Beytülmal hassasiyeti göstererek yaptınız.
Her ne kadar Elazığspor’a 1.ligde iken vermeniz gereken desteği vermediniz 2.lige düştü,Elazığspor 2.Ligde iken vermeniz gereken desteği vermediniz 3.lige düştü,yıllar önce vermeniz gereken desteği Elazığspor iki lig birden düştükten sonra verdiniz ama olsun.
Deve 1 pula iken paranız yokmuş demek ki deveyi 1000 pula iken alıverdiniz.
Geç yaptınız ama iyi de yaptınız.
Aslında bir soru sormak istiyorum ama kime soracağıma bir türlü karar veremedim.
Nihat Hatipoğlu hocamıza mı sorsam size mi sorsam diye bitürlü karar veremedim.
Ama engin İslami bilgilerinize güvenerek size sormaya karar verdim.
“Ben babamın parasından daha kıymetli olan fakir fukaranın parasını veriyorum.”dediğiniz “Babanızın parasından daha kıymetli olan fakir fukaranın parası” Beytülmal mı ? Değil mi?
Lütfedip cevaplarsanız bendenizi bahtiyar edersiniz.
Şehrimizin göz bebeği Elazığspor’a Beytülmal hassasiyeti göstererek el altından değil, açık açık verdiğiniz desteklerden dolayı ALLAH VAR ETSİN diyoruz.
Yazımızı Sayın Semih Işıkver’in sözleriyle tamamlıyoruz.
Elazığspor’a baktığınızda orada farklı bir tiyatro oynanıyor”
Elazığspor politize olmuş, bugün Elazığspor günlük popülizm siyasetinin bir aparatı haline dönüştürülmüştür”
“Elazığspor‘u düştüğü yere bugün 20.000 kişiye kendini alkışlatanlar düşürdüler”
“Şahin Şerifoğulları düşürdü Adalet ve Kalkınma Partili Belediyeler düşürdü”
Biz geçen sene son hafta ligde kaldık diye davul zurna çaldık bu memlekette.
Bugün sahanın ortasında hepimiz beraber tepiniyoruz maçlardan sonra, nedir dördüncü Ligin dördüncüsü olduk.
“Bitsin bu tiyatro bitsin ya”
Orada öyle seçim müziği çaldırarak Elazığspor’u şova dönüştüremezsiniz”
“Verin kesenizden Elazığ Belediyesi’nden değil.
Verin kendi kesenizden valla kendi türkünüzü çalın”
Unutmadan:
Başarıda nirvana yapan Sayın Nazım Göktekin'İ niye bu kadar yordunuz da adamacağız istifa etti?