Mehmet Şağbanşua

BULUT lu havada ŞAHİN in getirdikleri

Mehmet Şağbanşua

Kendi isteğiyle aday adayı olmayacağını ifade etmişti.

Helallik istemişti.

O kadar inandırıcı konuşmuştu ki.

Ekrandan izleyenlerden bir kısmı inanmışlardı.

Bir kısmı da “çok şükür kurtulduk” demişlerdi.

Meğerse işin aslı öyle değilmiş.

Kurtulduğumuz falan yokmuş.

Ak Parti’yi kendi ifadesi ile basket takımına benzeten ex vekil sadece görüntüde dinlenme moduna geçmişmiş.

Dinlendiği falan yokmuş.

İçindeki okuma aşkı tekrardan nüksetmişmiş.

Okumanın yaşı yok derler ya alın size taptaze bir örnek.

Tamamen milli ve tamamen yerli.

“Siyaset mühendisliği” dalında doktora yapıyormuş.

Sıra arkadaşı belediye başkanı ile birlikte doktora tezi hazırlıyorlarmış.

Ak Parti’yi bu şehirde bugünkü konumuna getiren kendisi değilmiş gibi büyük abi rollerine bürünmüş.

MKYK Üyesi olmanın, teşkilat başkan yardımcısı olmanın avantajını kullanmaya çalışıyor.

Yanına da Belediye Başkanını almış el ele, gönül gönüle Ak Partiyi dizayn etme gayretindeler.

Taban ne bekliyor, şehir kimi istiyor beylerin hiç umurunda değil.

Ellerinden tuttuklarının halk da karşılığı var mı?

Ak Parti’ye ne katacaklar onlar için hiç önem arzetmiyor.

Varsa yoksa siyasi ikballeri.

Ak Parti listelerine doğrudan müdahil olmak için seferber olmuşlar.

Birisi vekil olmayacağı için kendisinin sevk ve idare edebileceği isimleri allayıp, pullayıp listeye koymak için yoğun bir gayret içerisinde.

Diğeri de bir dönem daha Belediye Başkanlığı yapmanın.

Anlayacağınız Ak Parti’yi düşünen kimse yok.

O kadar aday adayı boşu boşuna emek sarfediyor, para harcıyor.

Adamlar kendi diasporasını oluşturmuş,kendi adamlarını vekil yapmanın uğraşı içerisindeler.

Depremzedelere yardım malzemesi yetiştirmek için son sürat giden tır şöförü gibi habire gaza basıyorlar.

Fırtına, yağmur hiç umurlarında değil.

Bir yandan birilerine sözler veriyor, istifa ettiriyorlar.

Bir yandan da bu birileri için kamuoyu oluşturmanın gayreti içerisindeler.

Elazığ ayağında temayül yoklamasında yaptıklarını herkes biliyor.

Cumhurbaşkanına havalimanında dayıyı takdim etmeler de cabası.

Burayı sağlama almışlar ki şimdi de Ankara’ya sörf yapıyorlar.

Söz verip istifa ettirdiklerinin elinden tutup Söğütözü Caddesi’ne götürüyorlar.

Bu kez de orada Lansman toplantıları yapıyorlar.

“Zafere giden yolda herşey mübahdır” misali üstün bir mücadele sergiliyorlar.

Ne diyelim Allah akıl, fikir ihsan etsin.

Şehir istemiyor diye aday gösterilmeyenlerin çabalarının karşılığı ne olacak?

Elazığ’da kara BULUT istemeyen irade bulutlu havada ŞAHİN in getirdiği isimlere ne yapacak?

Onların isteği ile mi hareket edecek?

Yoksa tabanın sesini mi duyacak?

9 Nisan’da göreceğiz.

Biz eski dost düşman olmaz misali görevimizi yapalım!

Birilerini tekrardan uyaralım!

Bu Şehir BULUT lu havada ŞAHİN in getirdiği isimlere sıcak bakmaz!

Bu şehir üzerine birilerinin adamı etiketi yapışanlarla yol yürümez!

Bu şehir yanlış kılavuz seçenlere gönlünde yer açmaz!

Bu şehir müsamere çocukları gibi el tutanlara oy vermez!

Yazarın Diğer Yazıları