Mehmet Şağbanşua

Delik Yama Tutmuyor

Mehmet Şağbanşua

“Belediyeyi 458 milyon borçla devraldım,” dedi.

6 yılda yaptığı işlerin toplamı 644 milyon.

İkisini toplayınca 1 milyar 100 milyon ediyor.

Peki, buna karşılık ne kadar taşınmaz satmış?

Dün satılanlarla birlikte 1 milyar 400 milyon.

Matematikten anlayan biri bu parayla neler mi yapardı?

Eski borçlarını kapatırdı, yatırımların parasını öderdi, üstelik kasada 300 milyon para bırakırdı.

Ama durum hiç de öyle değil.

Kasa tamtakır, kuru bakır.

Üstüne üstlük borç gırtlağa dayanmış.

Neredeyse uçan kuşa bile borçlanmışlar.

Kendi beyanlarına göre 2 milyara yakın bir borçları  var.

Elektrik borcu: 278 milyon

Vergi borcu: 103 milyon

Bankalara: 242 milyon

Piyasaya: 385 milyon

Belediye Şirketlerine 845 Milyon

Bu borçlar kendi beyanları.

Kendi beyanları ile kendilerini anlatmışlar.

Belediyeyi mali açıdan çok kötü yönetiyoruz demişler.

Ama bugüne kadar neler sattıklarını ne hikmetse söylememişler.

Onları da biz söyleyelim.

Tam 1 milyar 400 milyonluk taşınmaz satmışlar.

Ama 2 milyara yakın borçları var.

Bu kadar taşınmaz satıp bu kadar borçlu olmayı nasıl becerdiler dersiniz?

40 milyona alınacak araçları 540 milyona kiralarsan,

Su arıza işlerini, kanalizasyon ve yağmur suyu hattı bakım ve onarımını,

Parke ve bordür tadilat işlerini, asfalt serim işlerini,

Park bakım işlerini özelleştirirsen;

Hele hele 42 milyonluk ihaleye 35 milyonluk ikmal ihalesi yaptırırsan olacağı bu olur elbette.

Ebuaş’a 110 Milyon nakdi sermaye aktardılar.

Yetmedi.

Belediye bütçesinden borçlanarak tesis yapıyorlar.

Borçla yaptıkları tesisleri ayni sermaye olarak Ebuaş’a veriyorlar.

Yani Ebuaş’dan kira falan almıyorlar.

Borcu Belediye ödeyecek ama bir kuruş gelir elde edemeyecek.

O sebeple ellerinde gelir getirici hiçbir işletme yok.

Çayı, Çorbayı, Kebabı, Ekmeği, Et’i EBUAŞ satıyor.

Otoparkları,Kültür Park’ı,Fuar merkezi’ni, Sera’yı, Konukevi’ni Ebuaş işletiyor.

Yaptıkları GES’i bile EBUAŞ’a vermişler.

EBUAŞ’ada elektrik borcu takmışlar.

EBUAŞ’tan gelir yok ama EBUAŞ’a borçları var.

EBUAŞ’da durum nasıl diye sormayın.

Orda da durum aynen con vaynen.

Bu kadar işletmeye rağmen onlarda da borç artmaya devam ediyor.

Borçlarını ödeme konusunda da  Nasreddin Hoca gibi düşünüyorlar.

Çalı tohumu ekmişler, Bu tohumlar  yeşerecek ve çok çalıları olacak,caddeden geçen koyunların yünleri çalılara takılacak. Yünleri toplayıp ,eğirip ip yapacaklar. Pazara götürüp satarak borçlarını ödeyecekler.

Nasıl bir yönetim anlayışı,nasıl bir mali yönetim  anlayan beri gelsin.

Hazırda olan ne varsa satmışlar, satmaya devam ediyorlar.

Durmadan da borç ödemek için banka kredisi kullanıyorlar.

Ama delik bir türlü yama tutmuyor.

Borç biteceğine arttıkça artıyor.

Har vurup harman savurmanın hesabını soran yok nasıl olsa.

Tarih hocasını matematik dersine sokmuşlar.

 İlk dersi “Günü gelmemiş borç, borç değildir,” demiş.

Kalın sağlıcakla…

Yazarın Diğer Yazıları