Mehmet Şağbanşua

Kentsel Dönüşüm ve PEŞTEMAL

Mehmet Şağbanşua

Türkiye’de en fazla arsa hibesi alan belediyeymiş, bizim belediyemiz.
Zat-ı şahaneleri de en fazla arsa satan belediye başkanı.
Demişler ki büyüklerimiz.
Biz yirmi beş bin konut yapacağız şehrine.
Sende al bu arsaları sat biraz da sen devlete yardımcı ol.
Herşeyi devletten bekleme. 
Demişler demesine ama…
Dedikleri sadece lafta kalmış.
5 yıllık ilk döneminde aldığı arsaları sattıkça satmış.
Ama sattıklarına karşılık yapma zahmeti bile duymamış.
25 bin konut yapan devlete sağladığı katkı ne kadar ?
Aşağıdan yukarıya, soldan sağa 160 konut 20 işyeri.
Yanlış duymadınız.
160 konut 20 işyeri.
Sanki bu şehir asrın felaketini yaşamamışcasına.
Sanki bu şehrin merkez 18 mahallesi ververan olmamışcasına.
Kentsel dönüşüm çalışmalarındaki ciddiyeti ortada.
160 konut 20 işyeri..
Peki sattıkları arsalardan aldıkları para ne kadar?
Bizim tesbit edebildiğimiz bir katrilyonun üzerinde?
Bide Villa arsalarından alacakları 634 milyon 110 Bin TL.
Yuvarlak rakamla 1 Katrilyon 700 Trilyon.
Peki bu kadar katrilyon nerede?
En azından 555 Milyonun yeri belli.
Aydın Kara “eve götürdük”dedi.
Geri kalan 445 Milyonun yeri belli değil.
Umarız 445 Milyon’un da Kongre Merkezi’nin otoparkında çıkmaz.
Aydın Kara’ya parayı getir diyoruz cevap yok.
EBUAŞ arsa parasını ne zaman verecek?
Bilen yok.
Peki  bu şehrin hali ne olacak?
Sokaklarımızın Lübnan sokaklarından farkı yok.
Caddelerimiz dersen geçerken ağlayası geliyor insanın.
Lütfedip mülk sahipleri ile görüşmeye başlamışlarmış.
Anlaşırlarsa başlayacaklarmış.
Peki vatandaşı hanginiz ikna edecek?
300 tane hak sahibinden sadece 17 kişiyi ikna edebilen başkanınız mı?
Onun beceremeyeceği apaçık ortada.
Siz en iyisi o konuda da Porikli’den destek alın.
Güleryüzlülüğü, dayanılmaz cazibesi ve karizmasına karizma katan poriğiyle belki o insanları ikna eder.
Farz edelim  öyle veya böyle vatandaşı ikna edip anlaştınız.
Neyle başlayacaksınız.
Paraları dağıtmışsınız.
Ortada elle tutulabilen bi para gözükmüyor.
Kasanızda bu işe harcayacak para varmı?
Varsa ne kadar var.
Cevapları  meçhul ötesi.
E o zaman ne yapacaksınız?
O kadarda alangirli proje gösterdiniz.
Gideceğiniz tek adres Kara Murat abeniz.
Şarkınız da hazır.
Ver beleş arsa dönüşelim abi.
Ya Kara Murat abe, size önceki paralarla ne yaptınız diye sorarsa.
Dönüştürdüklerinize bi bakalım derse ne göstereceksiniz.
Porikli’nin yaptığı inşaatları gösterecek haliniz yok ya!
O sattıklarınızla dönüşemediniz şimdi mi dönüşeceksiniz derse ne olacak?
Vallaha işiniz bu defa hakikaten zor gibi.
Kentsel dönüşümü TOKİ marifetiyle yapmanız zor.
O treni çoktan kaçırdınız, diğer kaçırttığınız tren gibi.
Yüzünüzü gara edip yine beleş arsa isteyebilirsiniz.
Verirler mi vermezler mi o da meçhul ötesi.
O yüzden bu konularla kendinizi fazla heder etmeyin.
Siz sanat işlerine, sanatsal faaliyetlere yoğunlaşın.
Ne uğraşacaksınız kentsel dönüşüm işleriyle.
Bırakın kentsel dönüşüm kime lazımsa o yapsın.
Sizin seçmeniniz bu şehrin her yağışta Venedik’e dönüşen virane halini seviyor.
Sizin seçmeniniz yaptığınız villaya, açtığınız müzeye bakıyor.
Onlara göre şehrin en büyük sorun ve ihtiyacı bunlar.
Sizin seçmeniniz sanatsever ve villasever insanlar.
Onlara göre bu şehir harabe değil ki!
Yıkılan yüzlerce bina onlar için birer sanat eseri.
İstasyon Caddesi’nin, Hastane Caddesi’nin şimdiki hali onların gözünde Göbeklitepe.
Nailbey, Akpınar, Kültür Mahallesi hepsi onlara göre birer sanat köyü. 
Kentsel dönüşüm yapılmamışmış, kent kimliği kaybolmuşmuş onlar için çokda …
Onlar için varsa yoksa sanat.
Onlar mumyalarla play-back yapacakları musiki müzelerinin sayısının artmasını istiyor.
Başkanlarının sansür uyguladığı BASINın müzesinde İbrahim Müteferrika ile hatıra fotoğrafı çektirmek en büyük servet onlar için.
Siz boşverin yerinde dönüşüm müş, kentsel dönüşüm müş.
Seçmenleriniz için bu defa 1002 villa yapın.
Aziz seçmenleriniz için Dede Korkut Çadırı yapın.
Köfteciler sokak yetmez şehrin her sokağını ŞEMSİYE ile donatın.
Ama asıl ve ivedi olarak İkinci PEŞTAMAL MÜZESİNİ yapın.
İlkini Harput’ta yaptınız.
Çok da başarılı oldu.
Ben bile alkışladım öve öve bitiremiyorum.
Sade Elazığlılar değil tüm dünyaya hatırlattınız.
PEŞTAMAL, sabun, hamam tası, kese neymiş. 
DELLEK kimmiş, ne iş yaparmış  genç nesil sayesinizde öğrendi.
Müze dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerin akınına uğruyor.
Amerika’dan, Çin’den, Antarktika’dan  turistler  o kadar yolu sırf peştamal müzesini görmek için geliyorlarmış.
Şehrin ekonomisine ve tanıtımına sağladığınız faydaları yazmaya kalksak kitap olur.
Şehrimizin adını dünyaya daha fazla duyurmak ve şehir ekonomisine daha fazla katma değer sağlamak için ikinci PEŞTAMAL MÜZESİ şart.
Ama ikincisini de yıllardır çivi çakmayı unuttuğunuz DABAKHANEnin yanına yapmayın.
Şehir Merkezine yapın.
Yapın da bu şehir sizi yıllarca minnetle ansın.

Yazarın Diğer Yazıları