Mehmet Şağbanşua

Keser, sap ve hesap

Mehmet Şağbanşua

Yaşayarak öğrenmek, bedeli en yüksek öğrenme biçimidir…

Demiş Napoleon Bonaparte.

Hakikaten çok da doğru bir laf etmiş.

Kim arkadaş, kim dost, kim düşman.

Kim arslan, kim yılan, kim sırtlan ?

İnsanoğlu yaşamadan öğrenemiyormuş.

Öğrenirken de ağır bedeller ödüyormuş.

Yok canım bunu asla yapmaz diyorsun.

O benim dostum, bana yanlış yapmaz diye düşünüyorsun.

Ama öyle bir yapıyor ki apışıp kalıyorsun.

Sudan çıkmış balığa dönüyorsun bir anda.

Haklı olduğun konuda haksız duruma düşüyorsun.

Buda yetmezmiş gibi bi de suçlu oluyorsun.

Ötekilerini de hiç söylemiyorum.

Tüm bunları ne için yaşıyorsun?

Dost deyip güvendiğin, dostluğuna kandığın için.

Ne yazık ki dostluklar sanıldığı gibi değilmiş.

Her zaman karşılıklı olmuyormuş.

Dost deyip sonuna kadar güvendiklerin sana madik atabiliyorlarmış.

Sen kimsenin yapamayacağı fedakarlığı yaparken sana dost diyenler kuyunu kazabiliyorlarmış.

Kendi menfaatleri için senaryolar yazıp, film çekebiliyorlarmış.

İş, işten geçtikten sonra anlıyorsun tabiki.

Seni paspas edenlerin gerçek dost olmadığını.

Menfaatleri için seni sırtından bıçakladıklarını.

Kendi dımbirikleri için seni bozuk para gibi harcadıklarını.

Anlıyorsun anlamasına ama iş işten geçmiş, atı alan da çoktan üsküdarı geçmiş oluyor.

Sana tek kalan sırtında bir bıçak, bide atılan dost kazığı.

Epeyidir sırtımda bıçak yarası ile dolaşıp duruyorum.

Doktorlar yaranın kısa zamanda kapanacağını söylüyor.

Ama tıbbın henüz dost kazığına bir çare bulamadığını da ifade ediyorlar.

“Bir musibet bin nasihatten evladır” demişler atalarımız.

Bu vesile ile dost dediklerimizin gerçek yüzlerini gördük.

Yüze dost, kalp’te hain olduklarını öğrendik.

Birazcık üzüldük, aşırı derecede kırıldık.

Gönlümüzde ömür boyu kapanmayacak bir yara sahibi olduk.

Fazlalıkları da hayatımızdan ilelebet çıkardık.

Bazıları sayemizde çok şey kazandıklarını düşünüp sevinedursunlar.

İşin aslına bakarsanız asıl kazanan biz olduk.

Keserin, sapın vede hesabın döneceği günlere az kaldı.

Şimdilik çay içip bonibon yiyoruz.

Hâk şerleri hayr eyler
Zannetme ki gayr eyler
Arif anı seyr eyler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler.

Kalın sağlıcakla!

Yazarın Diğer Yazıları