Mehmet Şağbanşua

'Mağduriyet'

Mehmet Şağbanşua

Beş yıldır bu şehir algıyla yönetiliyor.

Beş yıldır bu şehirde işler algıyla yürüyor.

Çözmüşler insanların hakikatten koptuğunu.

Anlamışlar insanlar haklıya değil güçlüye güveniyor.

E Göster güçlü olduğunu.

Ondan sonra ver mehteri.

Bunun içinde yatırımlarını algı aygıtlarına yaptılar.

Hemde kesintisiz beş yıl boyunca yaptılar bunu.

Önce hizmet yerine önce adam dediler.

Önce şehrin sorunları değil algı ekibi dediler.

Sonrada başladılar mağdur edebiyatı yapmaya.

Milyonlarca TL değerinde bedele sahip arsa ile devraldıkları belediye için enkaz devraldık edebiyatı yaptılar.

O zamandan belliydi aslında sonraki planlar.

Mağdur ya, garip ya nasıl yönetsin.

Borcu çok, ne yapsın adam.

Dediler, dedirtiler.

Sonra deprem oldu.

Sanki şehir değil, şehri yönetenler yerin dibine girdi.

Şehrin sosyal yapısına, dokusuna uygun olmayan projeler uygulamaya konulurken, beyefendi ortada yok.

Ama birilerine göre mağdur.

Şehir sular,seller altındayken yine ortada yok.

İlginç olan ise yine mağdur.

Şehre sahip çıkamamanın, şehri sahipsiz bırakmanın adı “MAHCUBİYET “olması gerekirken “MAĞDURİYET “oldu.

Ey mağduriyet! Sen nelere kadirsin.

Sonra hasarlı binalar yıkılmadı yıllarca, vatandaş bekledi durdu.

Biz yıkalım denince, hayır sen yıkamazsın denildi.

Şehir harabe görüntüsünde ama şehrin yöneticisinin böyle bir derdi yok.

Niye ?

Pandemi olmuş, deprem olmuş ne yapsın zavallı.

Kimse demedi 1 Katrilyondan fazla arsa sattın.

Bu paraları nereye harcadın begim.

Belediyeyi ne kadar borçlandırdın kimse sormadı.

Bunları da geçtik.

Yollar çukur, yollar çile dolu, kaldırımlar bakımsız.

Su desen nereyse her gün kesilir.

Ama ne yapsın deprem oldu, pandemi oldu.

Mağdur edebiyatı,algı operasyonları ve ankaradaki kara bulutlar işe yaradı.

Tekraren aday oluverdi.

Baktılarki bu algı işi tutuyor.

Durmak yok Yola Devam dediler.

Algı aygıtlarını yeniden çalıştırmaya başladılar.

İlk günden millet adına karar verdiler.

Şehre dün olduğu gibi bugünde algı ile yön vermeye çalıştılar.

Neymiş seçimi alacakmış.

Kendi ifadeleri ile aday adaylık sürecinde anketlere göre oy oranları  %70 miş.

Yine kendi ifadeleri ile  tüm Elazığ kendisini istiyormuş.

Rekor kırıp 130-140 bin oy alıyoruz diye havalara girmiştiniz.

Eee şimdi ne oldu?

Nedir bu telaş, bu panik ve de bu kaygı hali.

Görevini bugüne kadar iyi yapanlar yine iş başındalar.

Bugün ki gayretleri de görmezden gelinmez elbet, dün olduğu gibi.

Amma velakin bu defa algı,çalgı işe yaramıyor gibi.

Bundan birkaç ay önce %70 alıyor, tüm Elazığ istiyor diyenleri bugünlerde hafakanlar basıyor.

Farklı bir telaş, farklı bir yön verme gayreti sarfediyorlar.

Kaybetme duygusunu iliklerine kadar hissediyorlar.

Kim yükselmiş, kim durmuş onun peşindeler.

Bu şekilde insanları yönlendirmenin gayretindeler.

Unutmayın!

Sizin planlarınızın üstünde bir plan sahibi var.

Bir de her Firavun’un bir Musa'sı!

Yazarın Diğer Yazıları