Seninle arkadaş olamadığım için hayıflanıp! duruyordum.
Oysa senle alakalı çok değişik duygular besliyordum.
Seninle ilgili o kadar güzel hayallerim vardı ki...
Başkan yardımcısı olma hayalin gibi ütopik de değildi ha.
Arka arkaya yaptıklarınla beni ters köşe yaptın.
Sükût-u hayale uğrattın.
Halbuki işlerinde o kadar başarılıydın! ki.
Üstün yetenek ve başarılı çalışmalarını defalarca yazdım.
Başkanınınıza kazandırdıklarından sitayişle bahsettim.
10 parmağında 11 marifet olduğunu bu şehir benim sayemde öğrendi.
İnan, ben olmasaydım bu kadar meşhur olabilme ihtimalin çok zayıftı.
Hele hele tanınırlık, bilinirlilik oranın çok aşağılarda olurdu.
Seni basın camiası dışında tanıyan,bilen olmazdı.
Benim senin için sarf ettiğim bu kadar çabaya rağmen sen ne yaptın?
Beni hayal kırıklığına uğrattın.
Belki inanmayacaksın ama cidden hayal kırıklığına uğradım.
Peşpeşe yaptıkların ününe, şanına yakışmadı be müdürüm.
Üstelik bu yaptıklarınla sana karşı olan duygularımı da alabora ettin.
Ortada fol yok, yumurta yok.
Birdenbire sabunu godun legene.
Nereden aklına geldi?
Durup dururken sabunu legene koymak.
Geçmişini özledin desem...
Senin çağalığında legende yıkanmak var mıydı ki?
Legende yıkanmaya heveslendin desem...
Boylu poslu adamsın. Legene de sığmazsın ki.
Millet susuzluktan kıvranırken legende yıkanmak nereden çıktı?
Boş bir anına gelmiştir, dedim.
Ama sen durmadınki be müdürüm.
Millet altyapı rezaletiniz için sizi 7/24 anarken, sen yine patlattın bombayı.
Yılın Belediye Başkanı seçtirdin başkanını.
Yav müdürüm, bilmisin ki ne çıkarasın.
Adam iki gün önce durumun vehametini anlamış.
Zahmet edip yıllar sonra bi iki satır bişeyler yazmış.
Milletten helallik ve sabır istemiş.
Sen "Yılın Başarılı Belediye Başkanı seçilmiş" deyisin.
Ne zaman yapılmış anket, bilen yok.
Nerede yapılmış bilen yok.
Kaç kişiyle yapılmış, bilen yok.
Kim seçmiş bilen yok.
Senin gibi çok rahat ve çok profesyonel birine yakışmadı be müdürüm.
Karizmayı fena çizdirdin benden söylemesi.
Ama Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek lazım.
Allah var millet sayende epeyi bi güldü.
Tam bu son olur diye beklerken sen yine durmadın.
Salı günü mecliste sallanıp durdun.
Bir afralar, tafralar.
Zehir hafiye edaları.
"Benim her şeyden haberim var" modları...
Elinde cep telefonu, haberci Hacce gibi...
Kuryelik genlerine mi işledi, nedir?
Ne yaptın,ne buldun,ne keşfettin öyle.
Yav adamlar 17 gün önce haber yayınlamışlar.
Türkiye’de okumayan,duymayan kalmamış.
"1 milyar’ın üzerinde borcunuz var" demişler.
Hani sizin o gün 15 milyon dediğiniz sgk borcu varya ha işte o.
Sesin çıkmamış,kılını kıpırdatmamışsın.
Telefonunu eline alıp koşmamışsın başkanına.
Çıkan haberleri açıp başkanına göstermemişsin.
Kurumunun itibarını kurtarmamışsın.
Sonra da kalkmış meclis’te boy gösterisin.
Son zamanlarda yaptıklarınla bayağı bi düşüşdesin.
Neler yaşıyorsun, ben bilemiyorum.
Belki güç zehirlenmesi, belki mental yorgunluk...
Ama inan, senin durumun iyi değil.
Senin durumun iyi olmayınca haliyle ben de üzülüyorum.
Senin beni düşünmeyeceğini adım gibi biliyorum.
Ama birazcık kendini düşün.
Biraz istirahat et.
Mesela İsviçre’ye tatile git.
Birkaç görüşme gerçekleştir.
Dünya’da “Yılın Belediye Başkanı”seçsinler.
Sonra İsviçre Alpleri'nde kayak yap.
Gelirken de birkaç saat getir.
Sence de iyi olmaz mı müdürüm?