Mehmet Şağbanşua

ŞEKERDEN DAHA FAZLASI

Mehmet Şağbanşua

Eskiden büyüklerin kendi aralarındaki en büyük eğlencesiydi.

Yanlarına çağırdıkları sevimli çocukları önce severlerdi.

Sonrada “Şu amcaya küfür et sana şeker alacağım”derlerdi.

Çocuk aklı ya şekeri duyan çocuk başlardı küfretmeye.

Çocuğun bu küfrü iki tarafın da  çok hoşuna gider epeyi gülerlerdi.

Biraz sonra bu defa küfredilen amca çocuğu yanına çağırırdı.

Önce bi güzel severdi biraz önce kendisine küfreden çocuğu.

Sonra”Şu amcaya küfür et sana daha fazla şeker alacağım”derdi.

Çocuk bu defa da başlardı diğer amcaya küfretmeye.

Anlayacağınız bu şehrin kültürünün bir parçasıydı bu.

Epeyidir rastlamamıştım, unutulup gitti sanmıştım.

Meğerse unutulmamış.

Halen daha yaşatılıyormuş.

Ama bir iki değişiklikle.

Eskiden sevimli çocuklara yaptırılırdı bu işler.

Şimdi koskocaman adamlara yaptırılıyor.

Bi de  eskiden bu işler eğlence kaynağıydı.

Şimdilerde geçim kaynağı olarak yapılıyor.

Merak ediyorum şekermi alıyor bu koskocaman adamlar başka şeyler mi?

MAVİ LADİN

Aylar önceydi.

Arayan biri Cumhuriyet Meydanı’na boyalı mavi ladin dikildiğini söylüyordu.

Boyalı mavi ladin nasıl oluyormuş diye merak ettim.

Gidip baktım.

Hakikaten ağaçlar boyalıydı.

Anlamadığımız işler olduğundan uzmanlarına sorayım dedim.

KANTİN işlerini kantinciye, DEMİR işlerini demirciye,BETON işlerini betoncuya, ağaç işlerinide Peyzajcıya sormak gerek diye düşündüm.

Peyzajcılar ile yetinmeyip bi de ziraat mühendislerine sordum.

Hepside bu ağacın aslında bildiğimiz çam ağacı olduğunu söylediler.

Ama niye sprey boya ile maviye boyandığına kimse bir anlam veremedi.

Aradan aylar geçti ve o boyalı mavi ladinlerin bir kısmı aslına rücu etti.

Bir kısmı da  kuruyuverdi.

“Mavi ladin kuruyunca bu hale geliyormuş demekki…”dedim.

Bugüne kadar beni ciddiye almadıklarını söyleyenler,istediği kadar yazsın çok da TIN diyenler, takip bile etmiyoruz diye haber yollayanlar anında harekete geçmişler.

Ne bileyim bu kadar aceleci olacaklarını.

Gidip canım ağacı kökünden kesmişler.

Kesmeyip de  boyasaydınız! Keşke…

Dedim ama.

Geç kalmıştım.

Yahu arkadaş birileri üç kuruş daha fazla para kazanacaklar diye şehrin ortasına çakma ağaç dikiyorlar.

Sesiniz çıkmıyor.

Bakamayıp kurutuyorlar.

Sesiniz çıkmıyor.

Bide utanmadan gidip kesiyorlar.

Sesiniz çıkmıyor.

Biz söyleyince de saldırıyorsunuz.

Ben sahipsizim ya size göre.

Gücünüz bana yetiyor !

Hakaretler, küfürler gırla gidiyor.

Vallahi size söyleyecek bi sözüm yok.

Herkesin bir hesabı var, Allah'ın da bir hesabı var. 

Hepinizi Yüce Yaradana havale ediyorum.

Sizinle ancak o başa çıka…

Yazarın Diğer Yazıları