Suya yapılan en son zam oranı yüzde 50.
Son üç yılda suya yaptıkları zam %233.
Muhalefet meclis üyeleri, bu zamların çok fazla olduğunu söyleyerek eleştiriyor.
Makul ve mantıklı bir açıklama yapmayı beceremiyorlar.
Eleştirilere tahammül gösteremiyorlar.
Üstüne üstlük bir de azarlıyorlar.
Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış; zeytinyağı gibi üste çıkmaya gayret ediyorlar.
Mesela By Aydın Kara.
İnanın, ben Aydın Kara’nın verdiği cevapları izlerken dehşete düşüyorum.
Ekrana mercekle bakıyorum: Bu Aydın Kara mı? diye.
Yıllar önce tanıdığım Aydın Kara gitmiş, yerine bambaşka biri gelmiş.
O naif, kibar, usul-erkan bilen, alçakgönüllü Aydın Kara’dan eser yok şimdi.
Başkan vekili olduktan sonra bir haller oldu Aydın Kara’ya.
İnanılmaz bir evrim geçirdi.
Yerine vekâlet ettiği isme benzemek, onun gibi olmak için inanılmaz efor sarf ediyor.
Tıpkı vekâletini yürüttüğü isim gibi insanlara tepeden bakan, eleştiriye tahammül göstermeyen, karşısındakini hakir gören, bir şeyden haberi olmadığı halde haberi varmış gibi davranan, kibri tavan yapmış, burnu Kaf Dağı’nda bir görüntü sergilemeye devam ediyor.
Eve götürdüğü 555 milyondan bir türlü haber alınamayan Aydın Kara yine yapmış yapacağını.
Başkanının imam hatipten hocasının oğluna kızmış.
“Suya yüzde 50 zam az olmuş, keşke yüzde 100 yapsaydınız,” demelerini beklemişmiş By Aydın Kara.
Uyanığa bak sen!
Kendi beceriksizliklerine bir de ortak arıyor.
Aydın Kara’nın oturduğu koltukta başkanı da otursaydı, inanın, o da bu cevabı verirdi.
Yani By Aydın Kara, çok sevdiği başkanını o kadar özümsemiş.
Tabii By Aydın Kara bu cevapla hızını alamıyor, başlıyor anonim türkülerini okumaya:
“Su için aylık ödediğimiz elektrik parası 45-50 milyon TL. Sudan topladığımız para ise ortalama 15 milyon TL,” imiş güya.
Aydın Bey, kızmayın ama inanın sizin hiçbir şeyden haberiniz yok.
Haberiniz olmayan şeyleri de öyle, “Ben her şeyi biliyorum,” edasıyla, hele hele alaycı ifadelerle anlatıyorsunuz.
Ama anlattıklarınızın hepsi kulaktan dolma ve laf olsun diye verdiğiniz bilgiler.
Evet Aydın Bey, okuma gözlüklerinizi takın, elinize bir fosforlu kalem alın.
Bu satırları hem okuyun hem de altını fosforlu kalemle çizin.
Kamuoyuyla birlikte siz de bizim sayemizde gerçek bilgilere ulaşın.
Aydın Bey, belediyenin su tahsilatı sizin açıkladığınız gibi 15 milyon değil.
Belediye, aylık olarak 25-26 milyon TL su parası tahakkuk ettiriyor.
Tahsilatı da 22-23 milyon TL civarında.
Bu bir.
Aylık ödemeniz gerekirken ödemeyip önce AKSA Elektrik’e, sonra da İller Bankası’na ekstra faiziyle ödediğiniz elektrik paraları var bir de.
Biriniz 40 milyon diyor, biriniz 45 milyon diyor, biriniz 50 milyon diyor.
O kesin rakamı belli olmayan elektrik faturalarından da yüzde 19 KDV iadesi alıyorsunuz.
Bu da iki.
Bu KDV iadesi hazırlama işini de belediyede bunu yapacak yetenekte birisi olmadığından dolayı doğrudan teminle dışarıdan hallediyorsunuz. Bu da üç.
Size tavsiyem, bundan sonra mikrofonlara konuşurken doğru bilgiler verin.
Ya da bilginiz olmayan konulara cevap vermeyin. Çünkü ben her daim sizi takipteyim.
Verdiğiniz her yanlış bilgiyi düzeltirim. Siz zor durumda kalırsınız.
Gelelim diğer bir AK Partiliye.
O hazret de eleştirilere tahammül edememiş.
“Suyu bedava ver. Elektriği bedava ver. Yolcuyu bedava taşı. Ekmeği bedava ver. Böyle bir dünya yok,” deyivermiş.
Kullandığı üsluba bakar mısınız?
“Böyle bir dünya yok.”
Kim kendisine bunları bedava ver demiş, anlayamadık.
Kaldı ki kimin parasını veriyorsun.
Para milletin parası.
Sen niye bu kadar celalleniyor, üsttenci bir tavra kapılıyorsun.
Niye bu kadar sinirleniyorsunuz , onu da çözemedik.
Sizin dünyanız nasıl bir dünya, Rahman Bey?
Sizin dünyanız kredi kullanmayı alışkanlık haline getirmek mi?
Sizin dünyanız, ödeyemediğiniz borçlara ekstra faizler ödeyerek belediye yönetmek mi?
Sizin dünyanız, su için ödenen enerji maliyetlerini azaltmak yerine habire suya zam yapmak mı?
Sizin dünyanız su pahalıysa Teyemmüm yapın dünyasımı?
Güzel bir dünya bulmuşsunuz kendinize ama bu dünyada vatandaşa yer yok bence, Rahman Bey.
Dünya sizin dünyanız; Elazığlıların dünyası değil.
Belli bir sayıda ürettiğiniz ekmeğin şovunu yaparken öyle bir dünya var ama.
Belli sayıda insana yemek vermenin şovunu yaparken öyle bir dünya var ama.
Suya zam yapmayın deyince “Böyle bir dünya yok,” öyle mi?
Ulaşımı ucuzlatın deyince “Böyle bir dünya yok”öylemi?
Aslında suyun, ekmeğin ve ulaşımın ucuz olduğu bir dünya var.
O kadar dar bir dünyanız var ki bunlardan sizin haberiniz yok.
Veya haberiniz var da sizin işinize öyle bir dünya gelmiyor.
Ucuz ekmek şovunuz fazla uzun sürmedi.
O yüzden böyle celallenip duruyorsunuz.
Ama artık kimse sizin bu cevaplarınıza inanmıyor ve size katıla katıla gülüyor.
Şimdi siz de Aydın Bey gibi yapın, Rahman Bey.
Okuma gözlüklerinizi takın, elinize bir fosforlu kalem alın ve iyi okuyun.
Okurken de işaretleyin.
Suya harcanan enerji maliyetlerini azaltmanın yolu bellidir: GES yatırımı yapmak.
Belki bunları duymamışsınızdır; bizden duyun isterseniz.
Bitlis Belediyesi 2,1 megavat, Muş Belediyesi 4,7 megavat, Şanlıurfa Belediyesi 18 megavat GES yatırımı yaparak su için harcanan enerji maliyetlerini azaltmayı becerebilmişler.
Diyelim bunları duymadınız.
Sabahattin Kaya’nın Akçakiraz Belediyesi’ne kazandırdığı 1 megavatlık GES’ten de haberim yok diyecek hâliniz yok sanırım.
Evet beyler, bırakın muhalefet üyelerine esip gürlemeyi.
Bırakın her zamanki türküyü söyleyip durmayı.
Sizinle görüşmeyi kabul ederse gidin başkanınızın yanına.
O kabul etmese yanına gideceğiniz ismi de biliyorsunuz.
Ve kiminle görüşebilirseniz ona şu soruları sorun:
Türkiye’de birçok belediye GES’ler kurup enerji maliyetlerini azaltırken, sizin gibi GES yatırımı konusunda uzman ve özelde GES nimetlerinden aşırı derecede faydalanan birisi neden altı yılda bir megavat GES kurmadı?
Siz enerji maliyetlerini düşürecek hamleyi altı yıldır neden yapmadınız?
Sorun ve aldığınız cevapları lütfen kamuoyuyla paylaşın.
Ha, bu arada Karakoçan’da 36 ayda tamamlanacak 50 megavatlık bir GES kuruluyormuş…