Mehmet Şağbanşua

Tarlada izi olmuş, harmanda da yüzü var.

Mehmet Şağbanşua

Siyaset gözlem işidir.

Abidik gubidik işler yapılacak,alavere-dalavere hesapların döneceği alan değildir.

Okur-yazar işidir.

Cahil-cühelaya kalırsa olacağı bu olur.

Dediğim dedik,çaldığım düdük derseniz kaybedersiniz.

Hele bu düdüğü Elazığ’da çalmaya kalkarsanız daha da çok kaybedersiniz.

Kara bulutlar üzerinizde dolaşır durur bir damla suya hasret kalırsınız.

Sizin taban ne istiyor,halk kimi görmek istiyor gibi bir derdiniz olmazsa bol,bol yağmur duasına çıkmaya devam edersiniz.

Birileri çıkar Yeter!Söz Milletindir! Der.

Ankara’dan Elazığ’a gelemezsiniz.

Tarih tekerrürden ibarettir derler ya.

Bu defa da öyle olacak gibi gözüküyor.

Dün Ali Rıza Septioğlu’nun,Mehmet Kemal Ağar’ın yaktığı bağımsızlık meşalesini bu defa Yasemin Açık yakacak.

Daha önce haksızlığa uğrayan,mağdur edilenler gibi.

Oysa bu defa Elazığ ve Elazığlı Yasemin Hoca’nın muhakkak listede olması gerektiğine öyle inanmıştı,öyle şartlanmıştı ki.

Bu inanmışlığı ve şartlanmışlığı sağır sultan bile duymuşken birileri duymamıştı.

Dedim ya siyaset okur-yazar işidir.

Birileri okumayı beceremeden mühendislik diploması almaya kalktı ve bir çuval inciri berbat etti.

Yıllardır Ak Partiye destek vermiş ama küstürülmüş binlerce seçmen vardı halbuki.

Bu seçmenleri tekrar yuvaya döndürebilecek isimlere ambargo uygulamak da ne?

Önüne set çekmek nereden çıktı?

Ya hu siz ne ara böyle kör,böyle sağır oldunuz inanın anlamadım.

Baltayı ayağınıza vurarak ne kazandınız?

Bu şehirde kendiniz bitmişken partinizi niye bu hallere düşürdünüz?

Kazancınız ne oldu?

Gelebilirseniz bu şehrin sokaklarında,caddelerinde nasıl gezeceksiniz inanın düşünemiyorum.

Ama Yasemin Hoca AÇIK,AÇIK geziyor.

Hem de “Bağımsız Aday” olarak.

Hem de arkasında binlerce seveni ile birlikte.

Hem de inanılmaz bir sevgi seliyle.

3.Bağımsızlık destanını yazmak için gün sayıyor.

Niye yazmasın ki?

Kimine abla olmuş,kimine kardeş.

Kimine aş olmuş,kimine iş.

Kimi Yasemin Hanım demiş,kimi Yasemin abla.

Ama herkes onu Yasemin Hoca olarak bağrına basmış.

Sıkmadığı el,ulaşmadığı yer,girmediği gönül kalmamış.

Tarlada izi olmuş, harmanda da yüzü var.

Tüm şehir Yasemin Hoca’ya yapılan yanlış bize yapılmıştır demiş.

Onu bağrına basmış.

Elazığlı Hocasını sahiplenmiş.

Görünen o ki Elazığ ve Elazığlı elbette gereğini yapacak.

Tek sevdası Elazığ olan Yasemin Hocasını vekil olarak meclise gönderecek.

Ama siz o günlerde hesap vermekle meşgul olacağınızdan onu uğurlayanlar arasında olamayacaksınız.

Ne kadar acı değil mi?

 

 

Yazarın Diğer Yazıları