Mustafa Balaban

Çevre Sorunları ve Fırat Nehri...

Mustafa Balaban

Değişen dünya koşulları, küresel iklim değişiklikleri, yeni trendler, doğal afetlerin hayatımıza getirdiği yeni gerçekler  gündemimizde ki önemli başlıklar oldu. Özelikle komşu ilimiz Erzincanın Kemaliye ilçesindeki çevre felaketi gündemimizin ilk başlığı oldu. Kemaliye ilçesi Çöpler köyündeki altın madeninin siyanür havuzlarındaki sıkıntının Fırat nehrine karışması haberleri hepimizi tedirgin etti. İlimizin özel konumu nedeniyle bu çevre felaketinden en fazla etkilenecek kentlerin başında gelmesi, bu hadiseyi dahada önemli kılmakta. Erzincan vilayeti bize komşu bir il. Kemaliye ilçeside uzun yıllar Harput ve Elâzığ'a bağlı bir yerleşim yeriydi. Bugün Erzincan iline bağlı olması buranın bizimle ilgisini azaltmamış, bilakis yıllardır bu komşu ilçenin Elâzığa bağlanma konusunda ısrarlı talepleri olmuş. Bunları yazmamın nedeni bu ilçemizde yaşanan sorunu kendi ilimizde yaşanan bir çevre felaketi olarak görmemden kaynaklanmakta. Hem coğrafi, hemde kültürel olarak Elâzığ'ın bir parçası gibi gördüğümüz şirin Kemaliye ilçesi bir çevre felaketiyle karşı karşıya. Bu felaket bölgenin tüm kentlerini etkileyecek boyutta.Fırat nehrinin sularının kirlenmesi, siyanür ve kirletici diğer kimyasallar bölgemiz için ciddi tehlikeler oluşturmakta. Nehirlerin korunması bölgemizin birincil önceliği olmalıdır. Temiz su kaynaklarının azalması dünyamız ve ülkemiz için büyük bir tehlikenin habercisi olarak   değerlendirilmeli. Var olan kaynakların da kirletilmemesi ve korunması gerekli..
Kentimizin kültürel varlıkları korumada sergilediği olumlu/olumsuz yaklaşımlarında tesbit ettiğimiz önemli başlıkları sıralarsak, Unesco yolunda gündemde kalmak ve süreci sıcak tutmak için 1 Temmuzda Harput'da açılacak fotoğraf sergisi önemli bir etkinlik. Kovancılar ilçemizde bisiklet topluluğu derneğinin yaptığı tarih ve kültüre pedalla yapılan yolculuk ilçenin kültürel varlıklarını koruma bilincinin kamuoyuyla paylaşılması açısından önemli bir etkinlik oldu. Organizasyonu yapanların Kovancılar ilçe sınırlarında başta Sekrat/Yazıbaşı İbrahim Bey Sarayı ve Dış avlu kapısının korunması konusundaki talepleri dikkatleri çekti. İlçemiz Kovancılarda başta kovancılar Belediyemiz olmak üzere bu etkinliği desteklemeleri güzel gelişmelerden biri olarak gündem oluşturdu.Elâzığ bakıcılar çarşısındaki sokak sağlıklaştırma ve cephe düzenleme çalışmaları devam ediyor. Koruma anlayışında kıymetli hocamız Prof.dr. Metın  Sözen'in geliştirdiği bir model var. Kale, çarşı, mahalle...kale düşerse kent düşer, çarşı düşerse hayat biter, mahallede hayat var. Koruma alanında üçleme dediğimiz üç alanın korunması öncelikli olmalı.
Elâzığ aslında bir esnaf ve ticaret şehridir. Bu tip kentlerde şehri yöneten ve şehir için üretenler ticaret erbabının içinden gelenler olmalıdır.  Çarşının ne kadar önemli olduğunu, esnafın bir kentin üretiminde , yönetiminde, kültürünün geliştirilmesinde aktif rol aldığını biliyoruz. Bunun örgütlü kurumlar ve stklar ile sürmesi kentimizin en önemli kazanımıdır. Burada Elâzığ Ticaret ve Sanayi Odasının son yıllarda sergilediği tavır ve çalışmalar desteklenmelidir.
Son olarak gündemimizde yerini alan yeni kavramlardan bahsetmek istiyorum. Tarihi kentler birliğinin Kahraman Maraş buluşmasında vurgulanan  kavramlar şunlardır,
Değişim ve tasarım.
Deneyimi deneyimlemek,
Geleceği tasarlamak,
Etkileşim yaratmak,
Ulusal politika oluşturmak,
Risk altındaki mirası yönetmek,
Yeni kuşağı mirasla buluşturmak,
Yeni nesil etkinlik tasarlamak,
Miras ağı tasarlamak ve mirası koruma girişimleri yetiştirmek.
İlimizin bu kavramların içini dolduran çalışmalar yapması temennisiyle.

Yazarın Diğer Yazıları