Mustafa Balaban

Elazığ ve Kültür Turizmi

Mustafa Balaban

Kentimizin son yıllarda gündeminde turizm önemli bir yer oluşturuyor. Konuşan, yazan her kesimden arkadaşımız bizde turizm pastasından faydalanalım, turizm yapalım veya bunu geliştirelim diyerek taleplerini yükseltiyor. Bu yazımda bu taleplerinin önemli olduğunun altını çizerek, kişisel düşüncelerimi belirtmek istiyorum.

Öncelikle geçen hafta Tursab tarafından organize edilen ve Kayseri’den gelen bir gurup yerli turistin Harput gezisine gönüllü mihmandarlık yaptım. Sıcağı sıcağına kentimize gelen bu gurubun Tunceli’den ilimize geldiğini ve Harput’ta 2 saat zaman geçirdiğini belirterek izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım. Gurubun doğal güzellikleri ile önemli bir zenginliği barındıran Tunceli Munzur gözeleri ziyareti ve Ovacık turu yaklaşık 8 saatlik zamanlarını almıştı. Bu gezinin uzun sürmesinden dolayı da birçok ihtiyaçlarını Tunceli ilinde karşılamışlardı. Bunun çok doğal bir sonuç olduğunu belirterek ilimizin bu süreçten yeterince faydalanamadığını üzülerek belirtmek istiyorum.

Yıllardır Çekül Vakfı ve Tarihi Kentler Birliği olarak yukarı Fırat Havzası turizm planlaması ve destinasyonu konusunda birçok çalışmanın içinde bulundum. Bu çalışmalarda tespit edilen ve üzerinde durulan havza boyutunda planlama ve işbirliği maalesef bugüne kadar yeterince değerlendirilemedi. Deprem ve salgın sürecinden çok olumsuz etkilenen kentimizin turizm pastasından yeteri kadar faydalanması için bu süreçte çok profesyonel çalışmalar yapması ve kurumlar arasında sağlıklı bir iletişim ile çevre kentlerle entegrasyon konusunda acil kararlar alması ve uygulaması gerekmektedir. Konunun zaman geçirmeden uygulanması içinde kamu-yerel-sivil toplum örgütlerinin işbirliği hayati bir önem taşıyor.

Kültür varlıklarımızın ve doğal güzelliklerimizin yerli ve yabancı turizme açılması birçok sorunun önceden çözülmesine bağlıdır. Ülkemizin sahip olduğu bu değerlerin çok iyi anlaşılıp korunması sürecinden sonra turizm ürünü olarak sunulması önemli bir kazanım olacaktır. Yıllardır kıyı ve deniz turizmine yatırım yapan turizm sektörü yeni destinasyonlar ve tur güzergahları belirlemeye ve yatırım yapmaya çalışmaktadırlar. Bu süreçte Yukarı Fırat Havzası illeri çok cazip turizm potansiyeli ile turizm firmalarının dikkatlerini çekmektedir. Tunceli’nin doğal güzellikleri, Harput’un tarihsel zenginliği, Malatya-Erzincan-Bingöl-Adıyaman illerinin turizm potansiyelleri ile birlikte değerlendirilmelidir.

Artık şunu iyi biliyoruz; sadece Harput için ilimize turist getirmek ve sunmak mümkün değildir. Turizmin bacasız bir sanayi ve yüz binlerce insana hitap ettiği bir dönemde bu gerçeğin farkında olarak planlamalarımızı yapmak zorundayız. Tunceli Munzur gözeleri turizm potansiyeli Elazığ için büyük bir şanstır. Bu kente gelen her turizm firması Elazığ’dan geçmek zorundadır. Bu güzergahları planlayan turizm sektörü ilimizin potansiyelinide dikkate almak zorundadır. Bunun iyi planlanması ve ilimizin turizm değerlerinin dikkate alınması bizlere bağlıdır. Bizim bu değerlerimizi çok iyi planlayıp, çevre illerle birlikte turizm ürünü haline getirmemiz için çok zamanımız kalmamıştır. Acil bir eylem planlamasına ihtiyaç duyulduğunu belirtmek istiyorum…

Yazarın Diğer Yazıları