Mustafa Balaban

KENT MEYDANLARI VE BEKLENTİLERİMİZ.

Mustafa Balaban

Kentimizin 21. Yüzyıla girerken oluşturmaya çalıştığı “kent meydanları”nı tüm yurttaşlarımızı ilgilendiren önemli yapılar olarak değerlendiriyor, ancak bu meydanlara kavuşmanın kentimizde yarattığı olumlu havanın kâbusa ve hayal kırıklığına neden olmaması için bazı düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bilirsiniz daha önce de bu konuları kapsayan bir köşe yazısı yazmıştım.

Öncelikle eski “PTT Meydanı” yeni adıyla “15 Temmuz Demokrasi Meydanı”nda gördüğüm bazı eksiklikleri ve bana yanlış gelen uygulamaları yazmak istiyorum.

Meydanın en değerli yapısı olan 1896 yılında yapılmış Elâzığ Eski Hükümet Konağı adeta bu düzenleme sırasında uğradığı büyük sarsıntılardan sonra yeni yapılar içinde bütüncül silüetini kaybetmiş durumda. Meydanın altına yapılan otopark asansörlerinin tarihi yapıya bu kadar yakın olmasını anlamış değiliz. Sevincimiz burada da kursağımızda kaldı. Yapının etrafının boşaltılmasının ne kadar büyük kazanım olduğunu defaatle yazmıştık. Bu alanın iyi değerlendirilmesini ve planlanmasını ilgililerden bekliyorduk.

Tarihi tescilli Hükümet Konağıyla yine Cumhuriyet dönemi yapısı olan eski PTT binası, Kapalı Çarşı, İzzet Paşa camii ile bütünleşerek kentimizin en önemli tarihi alanlarından biri haline gelmişti. Bu çabanın ne kadar önemli bir kazanım olduğunu ve çaba gösteren tüm yetkilileri takdir etmiştik. Ama gelinen son durumda görüyoruz ki, bu tür projelerde bir bilim danışma kurulunun olmayışı birçok yanlışı da beraberinde getirmekte.

Eski Hükumet konağı önündeki rampaların neden yapıldığını anlamış değilim. Tarihi yapının önünün yeniden taş duvarlarla örmenin ve ön cephenin silüetini bozmanın gerekçesi olamaz. Bu alanda gördüğümüz iki asansöre de ihtiyaç var mıydı bu da ayrıca tartışılmalı. Otopark giriş ve çıkışlarının ayrı tasarlanmasını ve, bir çıkışın Kapalıçarşı kapısının önünden olmasını ciddi sorunlar olarak görüyorum.

Cumhuriyet Meydanı ise büyüklüğü ile kentimize yakışır bir meydan olarak tasarlanmalı. Bu meydan ulusal bir yarışma ile birinci olan bir projenin uygulanma alanı olmalıdır.

Yakında açılışını yapacağımız bu meydanda da gördüğümüz bazı sorunların çözümünü de yine yetkililerden beklemekteyiz. Bu tür meydanların kentin simgeleri, sembolleri ile zenginleştirilmesi ve insan hafızasında kente dair izler bırakan yerler olarak tasarlanması gerekir.

Malzeme seçiminden, dikilecek bitkilere kadar en küçük detaylar önceden hesaplanmalıdır. Bu alanda yapılan oturma gruplarını Elazığ sosyal hayatına çok uyumlu olarak değerlendiremiyorum. 20 veya 30 kişinin aynı sırayı paylaşması ve herkesin aynı yöne bakmak zorunda kaldığı bu düzenleme bazı sorunları da beraberinde getirecektir.

Özetle, ben Elâzığ Cumhuriyet Meydanı ve çevresinin düzenlenmesi projesini bir başlangıç olarak değerlendiriyorum. İyi niyetle başlatılan ve büyük ekonomik maliyetleri olan bu projelerin yürütülmesinde uzman bilim, sanat, adamlarından faydalanılmalı ve onlar da sürece dahil edilmelidir.

Kent Meydanları kentin hafıza mekânlarıdır. Bizim gibi genç sayılacak kentler için bu daha önemlidir. Bu alanda kentin kuruluş öyküsünün işlendiği duvar rölyefleri, kentin Osmanlı döneminde kuruluşunu anlatan tarihsel veriler ve alanın eski durumuna ait bazı izler, semboller kullanılmalıdır. Alanın en eski yapıları olan Beş kardeşler Binası sembolik olarak bu alanda sanatsal olarak gösterilmeli, kentin ipek üretimi, bağcılık, tarım üretiminin bereketi simgelerle işlenmelidir.

Bu alanı sanatsal çalışmaların merkezi haline getirmek kentin kamu-yerel-sivil-ekonomik kurumlarının başlıca görevi olmalı. Netice olarak iyi niyetle başlatılan bu çalışmaların sanat ve bilim adamlarından oluşan kurullar ve iyi oluşturulmuş ekiplerle devamını diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları