Bu hafta Harput'u ziyaret eden Miasin Müzik Gurubu üyeleriyle sohbet etmek bende derin izler bıraktı.
Genel olarak müziğin evrensel etkilerinin artarak devam ettiği bir yüzyılda yaşıyoruz.
Kültürler arası etkileşimde müzik yeri doldurulmaz bir özelliğe sahip. Bu bağlamda Harput müziğinin dünya kültür mirasına katkıları ve etkilerini tekrar düşünmek zorundayız.
Harput'u tarihsel geçmişinin somut olmayan mirası olarak müziğimizin dünya çapında bilinmesi ve araştırılmasına çaba sarfetmeliyiz. Bunun içinde yaz aylarında belediyenin düzenlediği müzik etkinliklerini festival haline getirmek ve uluslararasi müzik gruplarını davet ederek organize etmeliyiz.
Komşumuz Tunceli'nin onlarca yıldır yaptığı Munzur Festivalinin kente katkıları bilinmekte.
Harput mahalli müziğinde kullanılan enstrüman zenginliği, yerel müziğimizin büyük bir değeri.
Özellikle klarnetin bu müziğin vazgeçilmez sesi olmasından hareketle uluslararsı bir klarnet festivali Harput'ta düzenlenebilir.
Bu tür organizasyonlarda Harput'un taşıdığı tarihsel geçmişe saygılı olarak bu kültüre katkısı olan müzisyenler ve topluluklar konuk edilmelidir.
Özellikle Ermeni sanatçıların Harput müziğine katkıları dikkate alınarak festivale davet edilmesi ve ortak etkinlikler yapılmasının kentimize ve müzik kültürümüze büyük katkılar sağlayacağına inanmaktayım.
Bu mirasa saygı duyupsahip çıkmadığımız takdirde popüler kültürün dayattığı dejenerasyona karşı duramayız.
Yerel kültürümüze sahip çıkmak ve onu yaratan tüm etnik kimliklere saygılı olmayı büyük bir yurtseverlik olarak görmekteyim.
Memleket sevdası hamasi nutuklar atmakla ve slogan üretmekle olmuyor.
Kültürüne sahip çıkmak ve ona katkı sunanlara saygı duymakla oluyor...