“Allah’a hamdolsun orayı çözdük”demişti.
Nereyi mi?
Elysiumun önündeki göllenmeleri.
Kim mi demişti?
Şehrin Belediye Başkanı.
Çözülmüşmü peki?
Koskocaman bir hayır.
Hani ilk olarak orası yapılmıştı.
Bir daha da sorun yaşanmayacaktı orada.
E bakın çözülmemiş işte.
Kim yaptı orayı?
Kim size çözdük dedi.
Kenan illerinden gelmiş biri olamaz ya.
Siz de ona inanıp “Allah’a Hamdolsun çözdük” dediniz.
Ondan sonra da sulara gömülüverdiniz.
Benim anlamadığım bir şey var.
İhale yapmadan da görüntü aynıydı.
İhale yapıp yüzde 50 sini tamamladıktan sonra da aynı.
Sarı yağmurluklu bir belediye personeli elinde demir kapağı açmaya uğraşıyor.
Araçlar boğulmamak için habire kulaç atıp duruyor.
Manzara hep aynı anlayacağınız.
Bu kadar emek, bu kadar para nereye gitti peki?
Anlayan beri gelsin.
Bari bir açıklama yayınlasaydınız.
Başlangıcı “Şehrimizde sel felaketi söz konusu değildir”şeklinde.
Sonunuda “Yapılan haberler provakatif amaçlıdır” diye bağlayarak.
E onu da yapmadınız.
Peki tüm bunlar yaşanırken siz neredesiniz.
Tabi her zamanki gibi yine ortalarda yoksunuz.
Cisminiz ortalarda yoktu ama resminiz fink atıp geziyordu.
O da boğulmamak için kulaç atmakla meşguldü ama olsun.
Hiç değilse olay anında cisminizin değilde resminizin olması da iyi bir şey.
En azından bu vesile ile şehirde neler olup bittiğinden haberiniz olmuştur.
Şehrin geleceğine yönelik en önemli yatırımınız sulara gömüldü işte.
Türkiye Yüzyılı’nda gerçek belediyecilik bu olsa gerek.
Sokak aralarında yüzen valizler.
Boğulmamak için habire kulaç atan araçlar.
Kapalı Çarşı’da sırılsıklam olan kofikler.
Balık yerine çanta tutmaya çalışan insanlar.
Sarı Taksi, Mavi Reno’dan sonra kırmızı Şahin.
Tek tesellimiz can kaybının olmaması.
Beterin beteri var ne de olsa.
Allah göstermesin kuş serisi bir araç boğulsaydı ne yapardınız?
Yusuf bulunurdu Kenan bulunmazdı.
