Saçınızın didik didik edileceği o koltuğa oturup hoşgörü, adalet, mizan, liyakat, feraset ve dahi endamınızın konuşulacağı seçim sathına girildi!
Kimler başarılı sınav verecek ya da kimlerin siyaset hayatının biteceğine ise vatandaş elbette karar verecek. Bu süreçte aday adayı olup da aday edilmeyenlerin küsmeyeceği; adayların ise daha kararlı ve disiplinli kendilerini anlatacakları halim selim bir seçim süreci diliyorum!
Bu arada ben gibi her şeye muhalif olup da bir arpa boyu yol alamayanların gazabına uğramamaları için umut ve ümit ediyorum ki aklı başında, geçerli ve uygulanabilir projelerle lansmanlarını yapar ve süreci tamamlarlar.
Demem o ki;
Ne Elazığ’a gelemeyen hızlı trenden ve ne de şehrin her tarafında yapılamayan devasa yeşil alanlarla kaplı mesire alanlarından bahsederler(!) ve umarım ki seçim sathında birlerini bin etmek maksadıyla gelen ağababaları, ağabeyleri veya başkanları olmayanı olmuş gibi anlatmazlar…
Hülasa; Elazığ depremden etkilenmiş ve halen daha izlerini taşıyan bir şehir olarak beklentilerine karşılık beklemektedir. Deprem sürecinde yapılmaya çalışılanları ve yapılanları elbette inkâr edecek değilim ancak yeterli olunmadığı kadar kararlı da olunmadı. Deprem belki de kamuoyunda yaygın olarak dillendirildiği gibi şehrimiz için bir fırsattı. Çünkü daha geniş, yeşil alanı bol, düzenli ve güvenilir bir yapılaşmaya gidilebilirdi.
İşte seçim sürecinde vaatlerden çok “çözüm odaklı”; karşılıklı didişmekten ziyade “ortak akılla” hareket etmek ve tek derdimizin de sevgimizin de “Elazığ” olduğu paydasında yarışmaktır.
Bu arada şu problemli konuyu da gündeme taşıyıp noktayı koyalım isterim!
Seçim Elazığ ve ise Elazığlıların ise şehrin havasına göre hareket edilmeli…
Şu ilin ileri gelenleri ya da kanaat önderlerinin yönlendirmesiyle etki alanlarına giren insanların kararlarına etki edilmektedir. Bu durumu Elazığ’ı temsil edecek başkan adayları çok ön plana çıkartıyor ki akıllara ziyan…
Unutmayın! Elazığ’ın belediye başkanı olacaksınız…
