Nurhat Halisdemir

Yakına düşman uzağa dost stratejisinden vazgeçecek miyiz?

Nurhat Halisdemir

Allah rahmet etsin…

Ve bizlere de o şehitlerin merhametini layık olduğumuz kadar nasip etsin!

Evlat acısı ciğerleri, yürekleri dağlarmış; yaşayanların feryatlarından, yakarış ve hallerinden çıkarttığım sonuç bu ve Allah kimseye yaşatmasın temennisinden öteye diyebileceğim bir söz yok; çünkü o hal sözün bittiği yerdir…

Yıllardır yaşanan bu kaosun, ölümlerin ve ekonomik kayıpların müsebbibinin emperyalist yayılmacı anlayışa sahip ülkelerden kaynaklandığını uluslararası ilişkilerde uzmanlaşmış kişilerden; yaptırımlarını askeri kaynaklardan ve çözüm olarak dayatılan politikaları da siyasetçilerden dinler dururuz ama istikrarlı bir tavrımız olmadığı için de bolca Mehmetçik şehit verir; döner sonra da kanları yerde kalmadı laflarını işitiriz!

Son günlerde şehadet şerbetini içen Mehmetçiklerimizin yaş ortalamasının 25 civarında olduğunu ve bu fidanların yıllarca ABD, İsrail, İngiltere, Fransa ve düşman ilan ettiğimiz yakın komşularımız tarafından eğitildiği ve geçim kaynaklarını “insan öldürme” üzerine kurgulamış teröristlerle çarpıştırdığımızın farkında mıyız?

NATO, Birleşmiş Milletler ve İslam Birliğini oluşturan ülkelerin hangisi Türk Milletine ve Türk Devletine dost olabilir ki?

Olanlarında hali hazırda gücü, yaptırımı ve desteği ne kadar? Diye düşündük mü hiç!

Terörün bölgemizde, ülkemizde bitmesi için alternatif stratejiler içinde ülkemiz adına en akla yatkın olanı neden tercih etmiyor veya tercih ettiklerimizin istikrarlı bir şekilde neden arkasında durmuyoruz? İşte o yüzden bu başlığı seçtim!

Tekrar edeyim; Yakınları düşman; uzakları dost etme stratejimizi gözden geçirmeli ve uzaktan gelen emperyalist, yayılmacı ülkeleri bölge ülkeleriyle birlikte dışlamalıyız!

Yani eyyy Sisi, Esed demenin başımıza neler açtığına bakmalıyız…

Bölgesel güç olduğumuzun farkındalığını diğer komşu ülkelere gösterip kabul ettirmeliyiz; ancak onları da yok saymamalı ve o uzaktan gelenlerin kucağına bırakmamalıyız!

Bu ülkede Mustafa Destici gibi gündemde kalmak adına şarlatanlık yapan siyasetçilere de prim vermemeliyiz; çünkü o saydığı partilerin eminim ki vekilleriyle mecliste kahkaha atarak yemek yemenin alçakça hazzını yaşamaktadırlar ve şehit olan fidanlar; onların aileleri ve hayalleri hiç de umurlarında değildir.
O yüzden dış siyaseti aklı başında yeniden kurgulamalı ve iç siyasete alet etmemeliyiz. Mecliste kanun çıkartmak bu dönemde çok kolay…

O zaman Destici gibi riyakârca siyaset yapanlara önerim şudur!

Meclise şöyle bir teklif verin…

Bu ülkenin vazgeçilmez değerleri olan;

BAYRAK,

DİL BİRLİĞİ,

DİN BİRLİĞİ,

VATAN TOPRAKLARI,

KURUCU DEĞER ATATÜRK

Olmak üzere; hangi partiler, vekiller aksine hareket ederlerse kapatılmasına ve vekilliğinin düşürülmesine mecliste oylama yapılmaksızın; mahkeme yolunun kapalı olması kaydıyla…

Hadi buyurun!

Ülkenin gündeminden bölücü-yıkıcı ne kadar yapı, oluşum varsa bitirelim…

Mecliste bu zihniyetleri dile getirenlerle kol kola gezip de milletin çocuklarını, anaları, babaları heder etmeyin.

Bu konularda ne özgürlük olur; ne de demokrasi!

Destici; buyur sana çok güzel bir gündemde kalma tüyosu verdim ve delikanlıysan mecliste önerge ver…

Yazarın Diğer Yazıları