Son dönemde bireysel yatırımcılar hayatlarının hiçbir döneminde yaşamadığı kadar çaresiz kalmış durumdalar. Neden? Bilindiği üzere faizler uzun dönem düşük kaldı ve mevduat sahipleri enflasyon altı getiri nedeniyle alım güçlerini kaybetti. Aynı dönemde dolar/Euro gibi yabancı paralar (yatırım aracı olmamasına rağmen, bu konuya da ilerde değinmek istiyorum) yatırımcısına para kazandıramadı. Örneğin dolar son 1 yılda %54 kazandırırken Euro ise %60 kazanç sağladı. Altın da yine son 1 yılda %71 kazandırmış oldu yatırımcısına. Tabi bu bahsettiğim kazançlar son aylarda, seçim sonrasında sağlandı, öncesinde ise 1-2 yıllık süreçte yatırımcılar reel olarak para kazanamadılar. Tek alternatifleri vardı KKM (Kur Korumalı Mevduat) hesabı, onun da artık yavaş yavaş sonuna gelindi. Ekonomi yönetimi kademeli olarak KKM hesaplarının sona ereceğinin sinyalini veriyor. TL mevduat hesaplarında yüksek faiz vererek Türk Lirası türünden yatırımları ise daha cazip hale getirdiler.
Yukarıdakine benzer bir tabloyu da borsada gördük. Borsadaki yatırımcı sayısı 10 milyona ulaştı bir anda. Tabi bakiyeli yatırımcı sayısı bunun çok çok altında. Nedeni ise halka arzlara katılıp harçlığını çıkarmak olduğu için bu hesapların belki yarısından fazlası düşük bakiyeli hesaplar diyebilirim. Hatta bazı yatırımcılar annelerinin, eşlerinin veya kardeşlerinin hesaplarıyla bile halka arzlara katıldılar, katılıyorlar.
HALKA ARZ ÇILGINLIĞI
Özellikle Covid-19 salgını sonrası halka arz furyası patladı gitti. Peki nedir halka arz? Kısaca özetleyelim. Bir şirketiniz var ve finansmana (kredi) erişiminiz zor ve pahalı. Bu durumda ne yaparsınız? Alternatif yollar ararsınız. Mesela halka arz bunlardan birisidir. Borçlarınızı finanse etmek için veya yatırım yapmak için halka açılırsınız. Şirketinizin %20’sini satışa sunarsınız ve elde ettiğiniz fonu yatırımlarınız için veya borçlarınızı finanse etmek için kullanabilirsiniz. Zaten kapıda milyonlarca insan bekliyor halka arzınıza katılmak için. Normal’de 1 payını 10 liraya satacağınız paylarınızı 20 liraya bile satabilirsiniz. Çünkü insanlar fiyata bakmıyor, ucuz-pahalı ayrımı yapmıyor dersiniz.
Peki son dönemde halka arz furyasının başlamasının nedeni nedir? Özellikle 2020-2021 yılından sonra halka arzlara katılan herkes güzel paralar kazandı. İyi şirket-kötü şirket farkı olmaksızın halka açılan her şirket tavan serisine başladı ve yatırımcısına çok güzel paralar kazandırdı son birkaç yılda. Bunun bir çok nedeni var elbette lakin ben bu durumu anomali olarak görüyorum, yani geçici bir durum. Çünkü eskiden bir şirket halka arz edildiği zaman %20’si satılamıyordu ve patron bu payı geri almak zorunda kalıyordu. İkincisi halka 4-5 dolar aralığından arz edilen Turkcell’in bugün hisse değeri 1.91 dolar. Bu ne demek? Eskiden “halka arza katılın kesin kazanırsınız!” gibi bir düşünce yoktu. Ancak bugün bireysel yatırımcılar halka arzdan para kazanacağına inanıyor. Hatta büyük bir kısmı ise para kaybetmeyeceğini sanıyor, eğer çok büyük riskler aldılarsa bunun doğru olmadığını da acı bir şekilde öğrenmiş olabilirler. Peki herkes bir şeyin fiyatının yükseleceğini düşünürse ne olur? Yani herkes yarın araba fiyatlarının %50 yükseleceğini düşünse ne olur? Herkes araba alır ve gerçekten de araba fiyatları yükselir. Buna ‘Kendini gerçekleştiren Kehanet’ deniyor. Halka arzlara böyle bir teveccüh olduğu sürece de kazanmak elbette mümkün. Burada dikkat edilmesi gereken husus şu olabilir, ilk satış sonrası (birincil piyasa) tekrar yüklü alımlar yapmak bazen sizi zor durumlara sokabilir. O nedenle bilançosunu bilmediğiniz, borçlarını bilmediğiniz, yatırımlarından haberdar olmadığını bir şirkete neden yüksek paralar yatırasınız ki?