Madenleri yeryüzüne çıkaran madencilik işletmelerinin, insanlığın ve medeniyetin gelişmesine katkıları insanlık kadar eskidir. Madenlerin kullanımı , insanların yaşamları için kullandığı basit aletler dediğimiz kesmek ,avlamak ,beslenmek ,korunmak için geliştirdikleri aletleri demir madeninden yapmışlar ve kullanmışlardır. Yapılan arkeolojik çalışmalarda bunları görebilmekteyiz .Hemen her arkeolojik müzede bu örneklerden çokça vardır.
Günümüzde ise madensiz bir hayat olamayacağı gibi madenlere olan ihtiyaçlar da gün be gün artarak devam etmektedir. Agrega ,çimento,demir inşaatların binaların,Yolculuk yapmak için araçlar ile seyahat etmenin konforunu alüminyum,demir çelik bakır gibi madenler sağlamaktadır. Yakıt olarak kullanılan benzin motorin bunlarda madendir. Son zamanların araçları hibrit veya elektirikli araçlar ile övünen dünyadan bihaber yaşayan tuzu kuru insanlar diyebilirki artık bu araçlar kullanılsın çevreye zararı en az olanlar bunlar yeşil mutabakat kapsamında yer almaktadır. Karbon salınımı daha azdır .Bunlar tamamda elektrikli aracı nerede şarj edeceksin hangi madenlerden üretilmiştir.Bu araçların üretiminde kullanılan BATARYA larında hangi madenler kullanılmaktadır. Kurşun,Çinko,Nikel Lityum gibi elementler bahçede tarlada mı yetişiyor ? Isınmada kullanılan doğalgaz ,kömür madendir .Hastalandığınızda hastaneye ve hastanelere ihtiyaç var madenler olmasaydı hastahanelerin teknolojik MR veya tomografi cihazları gibi cihazlar yapılabilir miydi? Ameliyatlarda kullanılan neşterler acaba hangi madenden üretilmektedir. Ağaçtan neşter olur muydu? Bu gibi örnekleri çoğaltmak mümkün madensiz bir yaşam mümkün değilken madencilerin toplum nezdinde istenmeyen çevreyi kirleten ,ormanı ağacı katleden yolları tahrip eden bir algısı var Algı diyorum gerçekten madenciler bir maden ocağını işletmeye alabilmek için 14 resmi kurumdan görüşler alınarak uzun ve çetrefilli yollardan geçmektedir. Madenin işletmeye alınması için mülkiyeti mera ,orman veya özel mülkiyet ise kanunda yazıldığı şekilde izinler alınarak gerekli bedeller ödenerek çalışma alanı ödemeleri yapılarak başlanılır. Tabiri caiz ise kılı kırk yararak izinler alınmakta Çevreye etkisi araştırılarak ÇED belgeleri alınmaktadır. Çevreye etkisi sorun değil ise ÇED belgesi alınabilmektedir. Şartlar uygun değil ise izinler alınamamakta ve o maden işletmeye alınmamaktadır.
Madencilik kutlamaları 1960 yılından bu yana kutlana gelmektedir. Kutlamalar da acaba ne gibi bilgilendirmeler yapılıyor.Bir bayram havası mı yaşatılıyor . Çalışan madenciler için o gün özel yemekler mi çıkar veya iş kazası geçirmiş olan meslektaşlarımıza yardım mı edilir bir sorunu olan madenci nin sorunu mu giderilir. Ne yapılır Kuru bir mesajlar ile mi geçiştirilir. Dost bizi alış verişte görsün hesabından beylik cümleler konuşmalar mı yapılır . Çalışanlar daha mı az riskli işletmelere yöneltilir.Var olan işletmelerde her şeyden önce çalışan insandır. Değerlidir. Yaratılanların en şereflisidir. Madencilik firma sahipleri çalışanlara 4 aralık madenciler günü dolayısıyla işyerlerinde ki toz gürültü göçük vb riskleri yasal sınırların altına çekilmeden üretime geçilecek demiş midir. Pek sanmıyorum herkes ben daha çok kazanayım diye şartları zorlaştırmaktadır. Eğer bu şartlar istenildiği gibi yasal sınırlar içerisinde olsaydı yakın zamanda Amasra da yaşanan olay olur muydu. Maden ve jeoloji mühendisleri denetim ve uygulamalarda işverenlere sundukları tehlike ve risklerin öngördükleri olmuştur illaki ama bize bir şey olmaz deyip devam ettirmiş milletiz. Gerçekten insanın beyni yanacak oluyor. Deli sorular kocaman sorunlar işin işinden çıkmanın zorluğu veya çıkamamanın zorluğu ile ya sabır çekip oturmaya devam ediyoruz. Bu yıl Amasra da yaşanan maden kazasında yitirdiğimiz madencilerimiz kömür çıkarmakla görevli iken görevlerinin ne kadar tehlikeli işler olduğunu anlamamız açısından önemlidir.
Madenlerin oluşumu gereği yerinde üretmek gerekir. Yeryüzünün neresinde maden var ise orada üretilir. Bahçe yetiştirmiyorsunuz istediğiniz yerde yetiştirebilesiniz.. Dünyanın ,ülkemizin madenleri de jeolojik olaylar sonucu belli yerlerde oluşmuşlardır. Maden ilçesindeki yüz yıldır işletilen bakır madeni veya Alacakaya ilçesindeki krom (Kromit) madenlerini elbette buralarda üretilmektedir. varlığının tespit edilmesi öyle sanıldığı gibi kolay iş değil. İlimiz madencilikle onlarca yıldır tanışmaktadır. Hemen her ailede bir birey madencilikle bir şekilde ilintilidir. Neler yaşanmıştır yaşanmaktadır. Acısıyla tatlısıyla bilinmektedir. Yerin altında çalışan binlerce çalışanımız alınlarında ki terler ile ailesine kavuşmak için sabahları evlerinden helallik alarak işlerine gitmektedir. İşimiz bu denli tehlikeli olduğu kadar bir okadar saygıyı hak etmektedir.
Bu vesile ile tüm meslektaşlarımın 4 Aralık Madenciler gününü kutlarken, bu uğurda yaşamını yitiren maden şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
Kalın sağlıcakla
