Hayri Günay

Madencilik ve çevresel etki değerlendirmesi (ÇED)

Hayri Günay

Madencilik yapılan yerler  ;madenlerin yerkabuğunda oluştuğu  yerlerdir.  Bir yerde maden var ise orada madencilik yapılır,yapılabilir. Diğer şekilde madencilik yapılabilmesi mümkün değildir.

 Elazığ ‘ımız da da MADEN  ismiyle öne çıkan bir ilçemiz var.  Burada Bakır madeni işletmesi yıllardır yapılmaktadır. Bakır madeni işletmesi  üretimi yapıldığı dönemlerde (ÇED= Çevresel Etki Dğerlendirmesi)  ÇED kanunu çıkmamıştı. Madenlerin işletilmesi için çıkan kanunların çoğu 90 lı yıllarda başladı Çed raporu uygulamasına ise ikibin (2000) de başlanıldı. Tabi bunun birçok nedeni var. Madencilik  yapılan alanlarda çevreye dikkat edilmeden üretim yapılması ,madencilik firmalarının  sayısının artması, üretimin artması  vb bunun gibi birkaç sebep daha ilave etmek elbette mümkün.  Madencilik İlimizde ve Ülkemiz de neredeyse tamamı   özel sektör tarafından yapılmaktadır. Batıdaki birkaç kömür işletmesi ile Balıkesir –Eskişehir sınırları içerisinde kalan  BOR  madeni ve türevleri devlet eliyle işletilmeye devam etmektedir.

Bir madeni işletmek için ,ruhsatının MAPEG den alınma süreci var.  Arama  sürecinde sahada küçük çaplı çevreye zararı olmayan çalışmalar yapıldıktan ve sahada olumlu rezerv (Madenin  Yeterli Ekonomik varlığı) tespitinin yapılmasından sonra  İşletme   aşamasına geçilme süreci var. İşletme ruhsat aşamasında en önce Çevresel Etki Değerlendirmesi  kısaca ÇED için başvuru yapılır.  Bu aşamada ÇED Gerekli Değildir  veya ÇED Kararı Olumlu  olan maden ve  mermer sahalarında diğer izinler için müracatlar ve süreç devam eder . ÇED süreci olumsuz olan maden ruhsatlarında hiçbir işlem yapılamaz. Madenin bulunduğu alanın orman,mera veya özel mülkiyet izinleri alınması için müracatlar ilgili bakanlıklara vasıtasıyla bölge müdürlüklerine yapılmaktadır.  Mülkiyet izinleri alınan sahaların bulunduğu yerlerde GSM (İş Yeri Açma Belgesi) de alınınca   MAPEG e bu evrakların tamamı ile müracat edilir. İşletme ruhsatının bir bölümüne veya tamamına İŞLETME İZNİ alınır . İşletme İzni alınan sahalarda  ;çalışmalara işletmeye üretime  başlanılabilir.

Madenler de  üretim çalışmalarına başlaması  ile birlikte çevreye etkisi de başlamaktadır. Bunun için çevre ile uyumlu çevreye zararı olmadan veya çevreye   etkisi  önemsiz olacak şekilde çalışılması gerekmektedir. Madencilik faaliyetlerinin  çevreye etkisinin  önemsiz   olduğunu  gösteren çok önemli projeler hayata geçilmiştir.  Madenler alındıktan sonra o bölgenin iklim koşullarına uygun  ağaçlar ile nasıl yeşertildiğini   haberlerde veya  sosyal medya aracılığı ile haberimiz olmuştur.   ÇED kararı alındığında verilen taahütler  ve  yaptırımlar neler ise ona uyulduğunda hem madenler işlenilerek ekonomiye kazandırılır hem de doğaya yeniden kazandırılan alanlar ile yeni ve genç ormanlarımız olur. Bakımları yapılmış ormanlarımız olur..

Madencilik faaliyetleri sonrasında  denetimlerin de etkili ve adil bir şekilde yapılması, adamcılık yapmadan kanunların verdiği yetki içerisinde çalışmaların denetlenmesi gerekmektedir. Çünkü madencilik olmaz ise hayatımız olmaz ,ormanlarımız doğal yaşam alanlarımız olmazsa hayat olmaz.  Bu ikili birbirinden ayrı düşünmek imkansızdır. Hayatımızın her alanında madencilik faaliyetleri sonucu üretilmiş madenlerimiz  vardır.

 Yemek yediğimiz bir an düşünün .. Yemek masasında  kullanılan tabaklar ,bardaklar kaşıklar,çatallar ince belli cam bardaklar içerisinde olmasını arzu ettiğimiz çaylarımız, kullandığımız ıslak mendillerin  konulduğu malzemeler, peçetelerin bir kısmı  .Yemeğimizi yerken masanın üzerinde ki baharatlıklarımızdan  birisi olan   TUZ  bir madendir. Yemeğimize sağlık sorunu olmayanlar için tad verir.  Hayatımız da maden olmasaydı  iletişimin 7/24 olmasını sağlayan  sürekli ayrılmaz parçamız gibi yanıbaşımız da  ki  telefonlar olabilir miy di?  Her istedikleri  olsuncuların  (Lüks Yaşam Tutkunları)  tükettikleri madenleri sorsanız ; günlük ne kadar maden kullandıklarını ,yaşamların da tüketimini  yaptıkları madenleri saysanız   şaşkınlıklarından küçük dillerini yutacaklarından eminim.

Madenlerin işletmeye alınması süreci  ve sonrası artık çevreye duyarlı üretimlerin yapılmasını sağlamakla tüm madenciler  sorumluluk sahibi olmalıdır.  Geleceğimiz olan doğal yaşama  etkilerini en aza indirgeyerek  üretimlerimizi ,faaliyetlerimizi çalışmalarımızı ,planlamak  zorlanmadan  zorunda olmadan ; gönüllü olarak isteyerek yapmalıyız. Dışarıdan bakanlar bile bu duyarlılığı görebilmeliler.      Madencilik ;çevresel etkileri en aza indirgeyerek yapılması  gerekmektedir.  Madencilik  faaliyetlerini  doğa katliamı gibi gösteren , sözüm ona çevrecilerin de gözüne batırma zamanı geldi de geçiyor.

Kalın Sağlıcakla

Yazarın Diğer Yazıları