Kurban bayramı geçeli neredeyse iki hafta oldu. Artık o eski bayramlar da yok artık diyenler kervanına katılanlardan biriside ben olduğumu fark ettim. Demek ki zaman geçmiş daha önce anlam veremediğimiz bazı sözler,cümleler bizimde ağzımıza pelesenk oldu. (Pelesenk; kokulu sert bir ağaçtır. Ülkemizde tespih olarak kullanılır. )
Kurban bayramı yaz aylarına gelmesiyle yurt içi ve yurt dışında yaşayan hemşerilerimizin de sıla hasretini gidermeleri için fırsat oldu. Hem tatil hem akraba ziyareti için uzun kilometreler yolculuklar sonunda hasret giderdiler. Kurban bayramı dolayısıyla ilimize gelen hemşerilerimizin yaşadıkları yerlerde yapamadıklarını buralarda yapmaya çalıştıklarını çok yerde şahit olduk. İster buna EURO nun gücü diye nitelendirin ister yaşadıkları ülkede baskı altında olduklarını ister yaşadıkları ülkenin kurallarının olduğunu ve kim kurala uymazsa cezasının olacağını bilmesi bilinç altına yerleşmiş olması vb. bu ve buna benzer varsayımlar çoğaltılabilir. Bazı insanlar vardır toplumun huzuru için elinden geleni yapar. Bazıları da bu huzursuzluğu tırmandırmak için elinden geleni yapar. Bu insanların KUL hakkından haberleri yok sanki , bir camiye veya bir KURAN KURSU na yardım ederim günahım silinir sevaba dönüşür gençlerin kullandığı lisan ile Pozitif Pointlerim artar diye kendi çalıp kendi oynuyor misali davranışlarını hiç düzeltmeye niyetleri yok gibi..
Bazı mahallelerde veya sokak aralarında gündüz veya gece zaman sınırı olmadan ses çıkaran (Gürültü) bomba patlıyor gibi , insanı huzursuz eden ismi dinamit mi bomba mı herneyse rahatsızlık verdiler, birkaç gün bayram o eski bayramlar değildi artık .Bir büyük birini uyarsa veya uyarmaya çalışsa çocuklar veya gençler onu dinler yaptığı yanlıştan dönmeye çalışırdı En azından nezaket gösterip bir süre yapmazdı ... Anlayacağınız o eski bayramlar yok artık. Büyüklerin ziyareti yapılır elleri öpülür hayır duaları alınır, en azından bayramda hal hatır sorulur ve bayramı tebrik edilirdi. Şimdi sadece yaşayalım yiyelim içelim gezelim..
Bir anlam veremediğim bu ses çıkaran patlayıcılar nerede üretilir? Şaka eğlence! ürünleri hangi yerlerde satılır satan bu işten çok mu para kazanır bu işin düzenlenmesi denetimi yok mu? Anadolu nun bir çok yerinde satıldığına göre üretimi muhtemelen kimyasal olarak yapılmaktadır. Üretilmesi için bir atölye veya fabrikada yapılması gerekli, izinleri nasıl oluyor da alabiliyorlar. Nihayetinde bunu kullananlar çocuk veya ergen tabir ettiğimiz gençler bunların kulaklarına zarar verebilir görme kayıplarına sebep olabilir. Tehlikeli bir oyuncak! Oyuncakların tehlikeli olması başlı başına üretiminin ve satışının olmaması gerekmez mi!..
Günümüz de herkes çevreci geçinmektedir. Trafik ışıklarının olduğu noktalarda belediyenin buralara çöp atılır veya plastik bardaklarınızı buraya atınız levhası da yok. Peki buralar plastik su şişelerinin,plastik bardakların meyve suyu kutularının atıldığı yerler olarak kim tarafından belirlenmiş! Hani çevreciler sizler yapınca çevreci olunmuyor mu. Yoksa siz çevre dostu değil misiniz “Temizlik imandan dır” Hadisi size bir şey hatırlatmıyor mu? Yaşadığınız ülkelerde veya İllerde de bu şekilde davranabiliyormusunuz ?
Milli şairimiz Mehmet Akif ERSOY un yaşadığı dönemde Avrupaya gönderilmesi sonucu oralarda gözlemlediklerini Türkiye ye döndüklerinde Avrupayı soranlara şu meşhur sözü söylemiştir. “Avrupa nın İşleri Dinimiz gibi Dinleri İşimiz gibi” Aradan yüz yıl geçmiş olmasına rağmen çok da fazla değişen bir şey yok gibi.. Önce insan yetiştirmemiz gerekli sonra meslek sahibi,ticaret ,iş insanı vb.. Toplumu ayakta tutan kuralları sen ben diye ayırmadan uygulamak olmalı..
Kalın Sağlıcakla..