Orhan Çelik

MÜLTECİ SORUNU ÜZERİNE

Orhan Çelik

Mülteci kelimesi Arapçadan Türkçeye geçmiş ; bir yere veya kimseye sığınanlar anlamına gelir.          Şu sıralar dünyanın genel problemi olan mültecilik , göçmenler , sığınmacılar sorunu günbegün artarak devam ediyor. Tarih boyunca hep olmuş ve olacak bu sorun neredeyse her ulusun veya kavmin başına gelmiştir. Anlamlı bi söz duymuştum ; herkes potansiyel bir mültecidir. Irak savaşı sırasında birçok Irak vatandaşı mülteci olarak Suriyeye sığınmış, cami avlularında yetim ve kimsesiz çocuklarla dolmuştu, bunların yanından umursamadan yürüyen Suriyeliler bir gün aynı duruma düşeceklerini hiç tahmin etmezlerdi. Mülteciler Avrupa yolundayken çelme takan , hor gören ve dalga geçenler Ukrayna vatandaşlarının da bir gün mülteci olacağını düşünmemişlerdi.

Bu yazımızda daha çok Türkiye deki vatandaşların mültecilere bakış ve tutumunu ele alacağız. Bu topraklar tarihinde birçok göçmen ve mültecileri barındırdı. İspanyadan kaçan 100bin Yahudi Osmanlıya sığınmıştı ;  İstanbul, İzmir, Selanik gibi şehirlerde ikame edilmişlerdi. 1849 da Osmanlıya sığınan Macar ve Polonyalı mültecileri Avusturya ve Rusya ya iade etmediği için savaşın eşiğine gelinmişti, Sultan Abdulmecid ‘’ Tacımı veririm, tahtımı veririm ama devletime sığınanları asla geri vermem’’ demişti. Osmanlı toprakları küçüldükçe mülteciler daha da arttı; Çerkezler , Pomaklar, Tatarlar, Ahıska Türkleri , Balkan Türkleri, Boşnaklar kalan son Anadolu topraklarına sığındılar.

 Gelen mültecileri her zaman bağrımıza bastık. Peki ne oldu da son zamanlarda savaş yüzünden topraklarımıza sığınan  Suriyeli ve Afgan mültecilere bu kadar nefret arttı. Çok değil bundan 100 sene önce Suriye Osmanlı toprağıydı, Fransızlar işgal edene kadar Halep, Şam , Hama , Humus bizim şehirlerimizdi. Sınırın o tarafında kalan Türkler zamanla Araplaştı, bu tarafında kalan Araplar Türkleşti Hatay, Antep, Urfa, Mardin ve Siirt gibi şehirlerimizde yaşıyan vatandaşların akrabaları Suriyede yaşıyordu. Aynı toprağı , kültürü ,dini ve kan bağını paylaştığımız bu insanlar zorunlu sebeplerle Türkiye’ ye sığındı, ne oldu da mültecilere bakış açımız bu kadar değişti? Sosyal medyada şurda burda en çok göçmen karşıtlığı yapanların çoğu bu topraklara bir zamanlar mülteci olarak gelmişti belkide. Avrupa da uzun zamandır yabancı düşmanlığı vardı, siyahi futbolculara halen kötü tezahürat yapılır ama Türkiyede bu yoktu. İnternet fenomeni  siyahi Çorumlu Amir e türkiyede ırkçılık varmı diye soruldu ; 10 senedir Türkiye de yaşıyorum 9 senedir bir kez bile ırkçı bir saldırıya yada davranışa uğramadım ama son bir senede 2-3 kez saldırıya maruz kaldım dedi. Sadece mültecilere değil tüm yabancılara özellikle Arap turistlere son zamanlarda  saldırılar arttı maalesef , Arap televiziyonlarında Türkiye ye turist olarak gitmeyin haberleri yapılıyor. Ülke olarak resmen ayağımıza sıkıyoruz, türistleri ve yatırımcılar kovmaktır bu davranışlar.

Başta Ümit Özdağ, Tanju Özcan gibi siyasiler olmak üzere birçok kişi , kuruluş  ve sosyal medya platformları mültecilere karşı nefret söylemlerini arttırdı. 2019 yılında hazırlanan rapora göre 252 haberde mültecilere yönelik nefret söylemi, düşmanlaştırıcı  ifade, çarpıtma, kriminalize eden söylem ve yanlış görsel kullanımı içeren haberler yapıldı. Yani Türkiye deki bu mülteci düşmanlığı doğal bir refleks değil tam tersine birilerinin bilerek yapmak istediği bir proje gibi görünüyor.

Suriyeli mültecilere en çok  yapılan eleştiriler, ve cevapları ;

  1. Savaşmadan ülkelerini terk ettiler : Suriye de iç savaşın başladığı tarihten beri ölenlerin sayısı 500 bin civarı, aslında savaşılacak bir düşman yok ortada Esed taraftarları , İran askerleri ,Hizbullah militanları, Rusya , ABD , İşid , El kaide, Ypg, özgür suriye güçleri , Türkmenler ve daha birçok grubun savaştığı bir iç savaşta komşunla , akrabalarınla, Müslüman kardeşinle, uçaklarda atılan binlerce bombayla, kimyasal silahla savaşmak yerine ülkeyi terk etmek en doğru karar olsa gerek. Allah vermesin aynısı bizim başımıza gelse ilk yapacağımız eşimizi çocuğumuzu alıp güvenli bir yere gitmek olur. Suriyedeki dramı anlatan tamamı gerçek görüntüler içeren ‘’ For Sama’’ (Sema için) belgeselini izleyen hiç kimse Suriyelilere niye ülkeyi terkettin diyemez.
  2. Ülkemizi ele geçirdiler bu çoğalmayla sayıları bizi geçecek :  Suriyeli veya Afgan mülteci bir aileyi ziyaret ettiniz mi? Şehirdeki en kötü afedersiniz iti bağlasınız durmaz dediğimiz evlerde kalıyorlar, en ağır işlerde çalışıyorlar fırsatını bulsalar Avrupaya yada ülkelerine gitmek istiyorlar. Türkiyede doğan çocuklar çok iyi Türkçe konuşuyor bu kadar dışlanmasalar bizim kültürümüzle büyüyorlar yani asimile oluyorlar. Bu iyi bir şey mi tartışılır.
  3. İşimizi elimizden aldılar : Çalışmasalar asalak derler çalışsalar iş kalmadı derler ama bu bi gerçek ülkedeki en ağır işleri hem de ucuza yapıyorlar, bizim gençlerimizin çalışmak istemediği oto sanayi ,çobanlık, inşaat işçiliği , hamallık gibi  işleri artık Suriyeli ve Afganlar yapıyor.
  4. Suç işliyorlar ; sahillerde, cafelerde nargile içip kızlara sataşıyorlar:  2014 yılından 2022 yılına kadar mültecilerin suç oranı  %1.32 dir, Türkiyenin genel suç oranı % 6.89 olduğunu düşünürsek bu oran  çok azdır, kaldıki her milletin hırsızı, namussuzu, kriminal vatandaşı vardır .
  5. Suriyelilere maaş bağlandı : Aslında mültecilere verilen bi aylık yok sadece avrupanın verdiği yardımlardan kızılay kart adı altında cüzi bir yardım verilen bazı aileler var ki bunların çoğu yetim ve dullardan oluşuyor.
  6. Suriyelilere vatandaşlık verildi: Geçici koruma statüsünde bulunan Suriyelilerin ülkemizde doğan çocukları da aynı statüde vatansız olarak tanımlanmaktadır. 3,5 milyon Suriyeliden sadece 230 bini vatandaşlık aldı.  Türkiye vatandaşıyla evlenme , yatırım yapma, gayrimenkül alma şartlarını sağlayan her millet bundan faydalanabiliyor
  7. Türklerin girmediği mahalleler, arapça tabelaların olduğu dükkanlar arttı: Gettolaşma tüm büyük ülkelerde olan bişey ABD de Çin , Arap, Meksika  mahalleleri birçok yerde var. Almanya, Hollanda, Belçika gibi ülkelerde sadece Türklerin  oluşturduğu sokaklar var tabelalar sadece Türkçe, Türkiyedeki dükkan tabelalarının yarısı zaten yabancı dillerde İngilizce , Fransızca bunlardan rahatsız olmuyanlar neden arapça tabeladan rahatsız olur anlamak mümkün değil

Velhasılı kelam insan bilmediğinin düşmanıdır, Suriyeli mültecileri sokakta gördüğümüz dilencilerden ibaret sananlar birgün mahallesindeki , şehrindeki bir Suriyeli aileye misafir olsunlar. Geneli için söylemek gerekirse misafirperver, cömert , gururlu, namuslu, dürüst ve Türkiye ortalamasına göre daha dindarlar. Tanısanız bu insanları düşmanlığınızdan veya nefretinizden eser kalmaz. Allah ın arzı da rızkı da geniştir korkmayın vatanınızı elinizden almazlar. Asıl vatan topraklarında gözü olanlar bizi düşmanlaştırmak istiyor. İsrail’den uçak dolusu gemiler dolusu insan demeye bile utanacağımız kişilere turist dersin suriye ve afganistan’dan gelenlere mülteci…!! ALLAH ıslah etsin hepimizi

 

Yazarın Diğer Yazıları