Ahmet İmrek

Mutlak sondan kaçış yok.

Ahmet İmrek

Toplumun değiştirilen değer yargıları ve önceliği haline getirilen ve hatta tabulaştırılan tek güç olarak Para değil meyve sebze yiyeceğiz.

Uyanış gerçekleştiğinde realite görüldüğünde bitirilen ve yok edilen dışa bağımlı kılınan tarımsal üretim canlanacak Gelecekte  o meyveler sebzeler raflardan değil yerli tohum yerli fide ağaç ve gübre ile milli üretim yöntemleri ile ağaçlardan fidelerden toplanacak.

Uyanış gerçekleştiğinde dağı ovası bayırı bahçesi gülistan olan ülkemde Gelecekte o enfes katkısız doğal balları gıda endüstrisi değil arılar yapacak.

Uyanış gerçekleştiğinde yok edilen hayvancılık yeni politikamız ile dışa bağımlılıktan çıkarılarak hatta ithalatı yasaklanarak teşvik ve destekle hayvancılık canlandırılarak Gelecekte eti sütü nükleer santrallardan içinde neler olduğu bilinmeyen yapay eti ve sütü değil ineklerden koyunlardan alacağız sağacağız.

Uyanış gerçekleştiğinde işi ehli olanlara vererek Gelecekte  yumurtayı inşaat sektöründekiler  değil tavuklar yapacak.

Uyanış gerçekleştiğinde Gelecekte çocuklarımıza beton harcı değil, inşaat demiri değil,süt yumurta et tavuk pirzola yedirmek isteyeceğiz.

Uyanış gerçekleştiğinde Gelecekte deniz kenarında pet şişeleri nükleer atık varilleri yok edilen sahiller betonlaştırlan yapılar yerine dikilen oteller değil; kalamarları karidesleri balıkları pişirip yiyeceğiz.

Karetta karettaların özgürce yaşadığı yeşilin mavinin huzurunu yaşayacağız.

Uyanış gerçekleştiğinde her yeri doğal kaynaklar ve pınarlarla dolu yurdumda rantiyecilerin tekelinde insiyatifinde çıkarları doğrultusunda değil suyu Gelecekte AVM’lerin yürüyen merdivenlerinden değil derelerden pınarlardan kaynaklardan her sokak başında atalarımızın sebil kültürü çeşme kurnalarından tulumbalardan içeceğiz.

Uyanış gerçekleştiğinde sosyal ve kültürel zenginliklerimiz örf adet gelenek görenek ahlaki değerlerile yetiştirilen günümüz ekonomik sosyolojik kültürel ahlaki erozyon dan uzak maddesel çıkarları değil Gelecekte çocuklarımızın eline yesinler diye altın külçesi inşaat demiri materyaller değil ekmek  vereceğiz.

Uyanış gerçekleştiğinde bir günde dört mevsimin yaşandığı topraklarının bereket fışkırdığı yeraltı zenginlikleri ile asırlardır düşmanlarımızın iştahını kabarttığı hilenin oyunun binbir türlüsünü oynandığı bu vatan coğrafyasında katledilen tabiata rağmen Gelecekte ekmeğe petrol değil bal kaymak zeytin ezmesi süreceğiz.

Uyanış gerçekleştiğinde karbon ayak izi Paris iklim anlaşması ve tek dünya düzeni ve insanoğlunun kendi elleriyle kirlettiği katlettiği deniz ve göllerimizde yok edilen ve önlem alınmayan bu doğa katliamını önleyerek Gelecekte balıkları sitelerin havuzlarından değil temiz denizlerden tutacağız.

Uyanış gerçekleştiğinde insan eliyle ve atıklarla rant ve çıkar uğruna katledilen yakılan yerlerinin imara açılarak betonlaştırarak kirlettiğimiz havayı Gelecekte klimalar cihazlar değil yeni yeni ormanlarımız ağaçlar temizleyecek.

Uyanış gerçekleştiğinde kontrol altında tutacaklarına inandıkları doğayı Gelecekte meteoroloji cihazları değil; ormanlar denizler dereler dengeleyecek.

Uyanış gerçekleşmez realite görülmez sahip çıkmaz duyarsız tepkisiz sessiz kalmaya devam eder;

Bütün bunlar bizlerin tedbir ve gayretleri ve doğa kendi kendine DENGELEMEZSE GELECEKTE denizlerde oh oh diye diye serinleyerek huzur içinde  yüzmek yerine yapay güçlerle ve doğa katliamı nedeniyle selde boğulacaksınız.

Dengelemezse gelecekte tatlı bir meltemle serinlemek yerine ağaçsız ormansız ve bütün yapısını bilerek bozduğumuz ve seyirci kaldığımız ortamda bir hortumda kaybolacaksınız.

Dengelemezse doğaya yapılan bu saldırı ve küreselleşme ve köleleştirme adına bu hain planlar bugün yağmurlu günlerde aradığınız güneş sizi ailenizle birlikte yakıp kavuracak.

Dengelemezse sıcak güneşli günlerde bazen özlediğiniz tatlı yağmurlar büyüyüp kontrolden çıkmış bir şekilde evinizi toprağınızı köyünüzü alıp götürecek.

Dengelemezse gelecekte şimdi israf ederek lüks takılarak sorumsuzluk yaparak yarısını yiyip kalanını çöpe attığınız bir tek elma bir parça ekmek  için birbirinizle boğaz boğaza geleceksiniz.

Dengelemezse gelecekte ne yiyecek bir lokma aşınız ne yaşanabilecek bir iklim doğa  ne bir ot dikecek tarım yapabilecek toprak bulabileceksiniz.

Uyanış gerçekleşmediğinde Gelecekte de bir birim oksijen bir gram aş bir yudum su yani bir saniyelik yaşam için bu dünyaya bu doğaya muhtaçsınız.

“Aman bu çevreciler bu ülkenin gelişmesini istemeyenler sermaye düşmanları sanayileşme karşıtları hainler  bunlar da orman diye tutturdu amaçları başka efendim bu memleket gelişmesin mi, ağacın ormanın yenisi dikilir” diye haince düşenler diyenler; 

orman yakan ve o yangınların içinde sıkışıp kalmasını dilediğim terör örgütleri küresl güçler ülke vatan hainleri; 

Rant uğruna çıkar menfaat uğruna hareket edenler veya kendi ülkelerinde bir fal kırana astronomik ceza kesip ülkemde doğayı katleden güçler çevreyi zerre kadar takmayan yakıp yıkan dereleri denizleri toprakları ağaçları doğadaki hayvanları ekosistemi göz göre göre duman eden aç kalmalarını yok olmalarını bir yudum suya bir lokmaya bir anlık nefese muhtaç kalmalarını dilediğim açgözlü şirketler güçler yöneticiler ve onları destekleyenler...

Sizin için tekrar yukarıdakileri hatırlatayım anlarsanız tabi.

Gelecekte de bugün olduğu gibi 

EN BÜYÜK SERVET BETON  DEĞİL BEYİN  OLACAK.

Ve yazılanları anlayacak kadar beyniniz yoksa zaten sizin içinde gelecek filan da olmayacak..

O paralar o güç sizi mutlak sondan kurtaramayacaktır.

Yok etmeye çalıştığınız halktan en fazla bir kaç gününüz olur.

Hangi güç ve tenolojiye sahip olursanız olun yoktan var etme yaratma ve dürdürebilirliğini sağlayacak zeka ve donanıma güce sahip değilsiniz.

Hiç bir şey yanınızda götüremeyecek gün gelecek Karun gibi helak olacaksınız. Mutlak gücün sahibi topluluklar ırklar diller kavimler renkler halinde yarattı ve devamlılık sağladı. Hiç bir plan veya projeniz bu olguyu değiştirmeye yetmeyecek yok olacaksınız.

Sizin incir çekirdeği kadar beyninizle yaptığınız plana karşı tek ve mutlak gücün sahibi Allah'ın da bir karşı planı vardır.

Mutlak sondan kaçış yok.

 

Yazarın Diğer Yazıları