Prof. Dr. Mehmet Çavaş

YAPAY ZEKA TEKNOLOJİSİ

Prof. Dr. Mehmet Çavaş

Yapay zeka, günümüz teknolojisinin en etkileyici ve hızlı gelişen alanlarından biridir. Bu teknoloji, birçok sektördeki işleyiş biçimini kökten değiştirmiş toplumsal, ekonomik ve etik açılardan birçok soru ve endişeyi de beraberinde getirmiştir. Günlük yaşantımızı doğrudan etkileyen yapay zeka sistemlerinin altyapısı, genellikle ABD'li, Kanadalı, İsviçreli bilim insanları tarafından geliştirilen modeller kullanılarak oluşturulmaktadır. Bu uygulamalar ABD merkezli Microsoft, OpenAI, Google, DeepMind gibi firmalar tarafından geliştirilmiştir. Örneğin sadece ChatGPT, Bard gibi geniş dil modelleri uygulamalarının 2023 yılında ABD ekonomisine katkısının %9 oranında olduğu tahmin edilmektedir. Bu gelişmeler ile birlikte yapay zeka çağı hala başlangıç aşamasındadır. Ülkemizin yapay zeka teknolojisine sahip olması için gerekli adımları zamanında atması bu teknolojiyi üreten ülke olma açısından önemlidir. Çünkü bu teknolojiyi etkili bir şekilde kullanan ülkeler bir adım öne geçerken, üreten ülkeler on adım önde olacaklardır. Bu nedenle, yapay zeka okur yazarlığının artırılması, makine öğrenmesi, sinirbilimi, modelleme ve programlama gibi alanlara yapılacak yatırımlar, nitelikli insan gücünü arttıracağı gibi kamu ve özel sektörde kullanılan teknolojik altyapının yapay zeka sistemlerine daha hızlı entegre edilmesini de sağlayacaktır. Elbette ki bütün teknolojilerde olduğu gibi yapay zeka teknolojisinin sağladığı avantaj ve dezavantajlar dikkate alınmalıdır. Bu açıdan değerlendirildiğinde yapay zekanın sağladığı önemli avantajlardan biri, verimlilik ve hızdır. Yapay zeka, birçok iş sürecini otomatikleştirerek verimliliği arttırmakta, verilen görevleri çok hızlı bir şekilde yerine getirerek üretim süreçlerinde tasarruf sağlamaktadır. İkincisi, bilgi işleme kapasitesidir. Yapay zeka, büyük veri setlerini analiz etme ve bu verilerden anlamlı sonuçlar çıkarma konusunda olağanüstü bir kapasiteye sahiptir. Bu özelliği ile karmaşık sorunlara çözüm üretmekte ve öngörüsel analizler yapabilmektedir. Üçüncüsü, 7/24 çalışma özelliğidir. Yapay zeka, sürekli izlenmesi veya kontrol edilmesi gereken sistemlerde insan müdahalesi olmaksızın verilen görevleri başarılı bir şekilde yerine getirmektedir. Dördüncüsü, riskli görevlerde kullanılmasıdır. Yapay zeka, özellikle tehlikeli ve yüksek riskli görevlerde insanların yerine kullanılarak can kaybını önlemektedir. Bu şekilde zor koşullarda etkin bir çalışma imkânı sunmaktadır. Beşincisi, kişiselleştirilmiş hizmetleri sunmasıdır. Yapay zeka, kullanıcıların davranışlarını analiz ederek bireylere kişiselleştirilmiş deneyimler, öneriler ve tavsiyelerde bulunabilmektedir. Yapay zekanın sunduğu bu vb. birçok avantaj ile birlikte elbette ki bazı dezavantajları da mevcuttur. Bunlardan biri, işsizlik tehlikesidir. Yapay zeka, üretim süreçlerinde insan işgücünün yerini alabilmekte ve bu durum işsizlik sorunlarını derinleştirmektedir. İkincisi, gizlilik sorunlarıdır. Yapay zeka, büyük veri setlerini işlediği için verilerin gizliliği ile ilgili endişelere neden olmaktadır. Bu durum kişisel veriler başta olmak üzere hassas bilgilerin işlendiği sağlık, finans, güvenlik gibi birçok alanda endişeye neden olmaktadır. Üçüncüsü, moral ve etik sorunlardır. Yapay zeka sistemlerinin karar alma yeteneği, etik ve ahlaki sorunları da gündeme getirmiştir. Özellikle otomatik karar alma süreçlerinde adalet, şeffaflık ve hesap verebilirlik konularında ciddi sıkıntılara neden olabileceği düşünülmektedir. Dördüncüsü, bağımlılık ve kontrol kaybıdır. Her geçen gün yapay zekaya olan bağımlılığın artması ve yeni teknolojilerin yapay zeka tabanlı geliştirilmesi insanın kontrolünü kaybetme riskini ortaya koymaktadır. Bu durum, teknolojiye güvenmenin ve insan faktörünü göz ardı etmenin olası risklerini de tartışmaya açmıştır. Beşincisi, maliyet ve eğitimdir. Yapay zeka sistemlerinin geliştirilmesi ve uygulanmasının maliyeti yüksektir. Bununla birlikte bu sistemleri tasarlamak ve yönetmek ciddi bir uzmanlık gerektirmekte ve bu durum eğitimli ve yetenekli işgücü ihtiyacını arttırmaktadır. Bütün bunlar ile birlikte yapay zeka kullanımı hem bu teknolojiye erişimi hem de toplumsal eşitsizlikleri derinleştirmiştir. Bugüne kadar geliştirilen yapay zeka teknolojileri arasında, insan gibi karar verebilen sistemler bulunmaktadır. Fakat birkaç yıl sonra süper yapay zekanın geliştirilmesi muhtemeldir. Süper yapay zeka teknolojilerini geliştirerek kullanacak ülkelerin, insanlığın geleceği ile ilgili alabileceği kararlar ve gerçekleştireceği eylemler ile ilgili kimsenin herhangi bir öngörüsü bulunmamaktadır. Elbette ki zaman ne gösterir hep birlikte göreceğiz. Fakat bütün bunlar dikkate alındığında yapay zeka konusunda yeni politikaların geliştirilmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılarak sağlam bir altyapının oluşturulması zorunlu hale gelmiştir. Çünkü yapay zeka, beraberinde getirdiği bazı zorluklar ile birlikte gelecekteki teknolojileri şekillendirecek olan önemli bir unsurdur. Bu sürecin başarılı bir şekilde yönetilmesi, toplumun bu teknolojinin sunduğu avantajlardan en iyi şekilde faydalanmasını sağlayacaktır. Bu yüzden yapay zeka’nın toplumlar arasında eşitlik, adalet ve sürdürülebilirlik ilkesine dayalı bir şekilde gelişim ve değişimlere entegre edilmesi, toplumsal, ekonomik ve kültürel yapı üzerindeki etkilerini yönetmeye yardımcı olurken bu teknolojinin güvenli ve adil bir şekilde kullanılmasını da sağlayacaktır. Formun Üstü

 

Yazarın Diğer Yazıları