Prof. Dr. Mehmet Çavaş

YEREL YÖNETİMLERİN KALKINMADAKİ ROLÜ!

Prof. Dr. Mehmet Çavaş

Ülkemizin nüfus dağılımına bakıldığında 1927’de şehirlerde yaşayan nüfus oranı %24,2 iken, 1950’de bu oran %25, 1970’lerde %38,5, 1990’larda %59, 2012’de %77,2 ve 2021’de ise nüfusun %93’ü şehir ve ilçelerde yaşarken sadece %7’si kırsalda yaşamaktadır. Doğal olarak şehir nüfusundaki bu hızlı artış başta çarpık kentleşme olmak üzere birçok problemi beraberinde getirmiş ve yerel yönetimlerin hizmetlerini aksatarak birçok şehir ve ilçede planlı gelişim ve değişimi engellemiştir. Bununla birlikte yerel yöneticilerin yaşadığı mali zorluklar ve bütçe yetersizlikleri, yerel yönetimlerde bugüne kadar altyapı ve üst yapı eksikliklerini, trafik ve ulaşım sorunlarını, çevresel sorunları, kentsel dönüşüm ve planlama gibi birçok problemin çözümünü zorlaştırmıştır. Bütün bunlara geçmişten bugüne yerel yönetimlerde ortaya çıkan rüşvet, yolsuzluk ve etik sorunlarda eklenince modern şehirler oluşturulamamış ve ne yazık ki şehir yaşamı kocaman bir köy yaşamı olarak çileye dönüşmüştür. Bütün bunlar dikkate alındığında Şehirlerin, İlçelerin ve Beldelerin kalkınmasında, toplumun refah düzeyinin yükseltilmesinde yerel yönetimlerin stratejik öneme sahip olduğu görülmektedir. Bu yüzden seçilecek yerel yöneticiler, sadece idari bir görevi yerine getirmenin ötesinde, kapsamlı ve problemlere duyarlı bir liderlik anlayışına sahip olmaları yerel kalkınmada önem arz etmektedir. Bu özellikleri ile yerel yönetimlerde, geçmişten bugüne bir türlü başarılamayan sürdürülebilir gelişim ve değişiminde öncüleri olacaktır. Dolayısıyla yerel yöneticiler sadece günlük meseleleri değil aynı zamanda şehrin geleceğini şekillendirecek bir vizyonu ortaya koymaları hem şehir’in sürdürülebilir kalkınmasına hem de ekonomik büyümesine ciddi katkılar sunacaktır. Ancak bu şekilde yaşanabilir modern kentlerin imarı mümkün olacaktır. Çünkü yapılacak her stratejik proje ve planlama, şehrin gelişimine ve değişimine katkı sağlayacaktır. Ayrıca yerel yöneticilerin toplumun her kesiminden gelen görüş ve önerilere açık olması, yapacakları toplantılar, açık forumlar ve dijital platformlarda düzenlenen anketler ile şehir sakinlerinin beklenti ve önerilerini dikkate almaları hem problemlerin doğru tespit edilmesine hem de halkın yönetime katılımı sağlanarak problemlerin hızlı ve etkili bir şekilde çözülmesini sağlayacaktır. Yerel yöneticilerin şeffaf olması rüşvet, yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma gibi kaynakları heba eden hiçbir oluşumun içinde bulunmaması gerektiği gibi bunlara müsaade etmemesi ve müsamaha göstermemesi de hem halkın güvenini kazanmasını hem de desteğini almasını sağlayacaktır. Çevre duyarlılığı ve sosyal sorumluluk alanlarında şehir’e öncülük etmeleri, yeşil alanları genişleterek enerji verimliliğini artırmaları, atık yönetimi ve şehirdeki sosyal eşitsizlikleri azaltmaları da şehir’e yapacakları önemli hizmetler olacaktır. İnovasyona önem vermeleri, yeni istihdam alanları oluşturarak istihdam ve üretim temelinde bir belediyecilik modeli uygulamaları şehir’in ekonomik büyümesine katkı sağlayacağı gibi insanların refah düzeyini yükselterek huzur ve güveni tesis edeceklerdir. Ayrıca yerel yöneticiler, şehirdeki kültürel çeşitliliği anlamalı bunu bir zenginlik olarak kabul ederek herkese eşit davranmalı ve hizmet götürmelidir. Şehirdeki kültürel etkileşimi artırmalı, birlikte yaşama kültürünü teşvik ederek sosyal uyumu güçlendirmelidir. Bütün bunlar değerlendirildiğinde seçilecek yerel yöneticilerin şehir’in gelişim ve değişimi açısından üstlendikleri görev ve sorumlulukları oldukça önemlidir.  Bu yüzden yerel yöneticiler seçilirken, seçmenlerin kendi menfaat ve ikballerini değil, şehir’in ve çocuklarının geleceğini düşünerek tarafgirlik taassubundan arınmış bir şekilde oy kullanmaları yaşanabilir modern bir şehir’in inşasında önemli olacaktır. Bu anlayış ile vizyoner ve liderlik özelliklerine sahip, toplumsal katılımı önemseyen, şeffaf, hesap verebilen, çevre duyarlılığı ve sosyal sorumluluk bilincine sahip, eğitimli, kriz yönetimini iyi bilen, adaletli vb. özelliklere sahip yerel yöneticilerin seçilmesi demek, şehir’in dolayısıyla herkesin kazanması demektir. Çünkü bu özelliklere sahip yerel yöneticiler sadece yönetim görevlerini yerine getirmekle kalmayacak aynı zamanda toplumu bir araya getirerek, kapsayıcı ve yaşanabilir bir geleceği hep birlikte inşa etmenin yolunu da açacaktır. Aksi takdirde aynı tas aynı hamam süreci devam edecek, halkın oyları ile seçilenler elde ettikleri siyasi gücü, kendilerine ve yakın çevresine ranta dönüştürerek kazananlar olurken, kaybeden ise her zamanki gibi halk ve şehir’in kendisi olacaktır.

 

Yazarın Diğer Yazıları