Bu yazı, anlayana kesinlikle bir dost tavsiyesidir. Anlamayana ise davul az.
Yaşayarak öğrenmenin maliyetinin tarifinin olmadığını daha öncelerden söylemiştim. Elazığ'ın depreme hazırlıksız olduğunu bas bas bağırarak dile getirmiştim. Yapılması gereken çalışmaları anlatmış, istenir ise gücümüzün yettiği her türlü desteği vereceğimizi deklare etmiştim. Ama dinleyen, umursayan, dikkate alan olmadı.
Deprem oldu...
Yaşadık
ve
öğrendik.
Yaşayarak öğrenmenin ne denli maliyetli olduğunu.
- Geri getirilemeyecek 41 can
- Çocuklarımızda, kızlarımız ve kadınlarımızda kalıcı travmalar
- Maddi kayıplar ve mağduriyetler
Bunlar Elazığlının kayıpları,
Peki diğer kaybeden kim oldu sizce?
Bakın geçen gün Karakoçan-Bingöl arasında 5,3 büyüklüğünde bir deprem oldu. Bunlar öncü ve tetikleyici depremlerdir. Zamanını net olarak bilmek imkânsız olmakla beraber çok da uzak görünmeyen BÜYÜK KARLIOVA DEPREMİ yaklaşıyor. 7 ila 7,3 büyüklüğünde yıkıcı bir depremden bahsediyoruz.
Elazığ'da depremi yaşayalım öyle öğrenelim dediniz, bunu bari Bingöl’de, Karlıova’da yapmayın.
Bugünden kollar sıvanmalı,
- Bölgede kerpiç ev bırakılmamalı,
- Özellikle 2007 yılından önce yapılan yapılardan başlanarak yapıların deprem performansları incelenmeli ve derhal Kentsel Dönüşüm ile çürük yapılar yenilenmeli,
- Gerekiyorsa imar planları revize edilmeli, yollar genişletilmeli, bitişik nizam minimuma indirilmeli,
- İcap ediyorsa sağlam zeminli alanlar imara açılarak tarımsal zemindeki yapılar ve fay hattına yakın alanlardaki yapılar burada yeniden inşa edilmeli,
- Konteyner Kent alanları belirlenip altyapı çalışmaları bitirilmeli,
- Afet Toplanma alanları belirlenip levhalar asılmalı ve halk bu konuda bilgilendirilmeli,
Vs vs vs
Elazığ'da Yapılmayanı Bingöl’de, Karlıova’da Yapın Bari.
En kıymetli hizmet, vaktinde sunulan hizmettir…