Televizyonunuzu kapatın, çocukları diğer odaya yollayın, şayet kullanıyorsanız okuma gözlüğünüzü şimdi takın. Bu yazıyı oldukça dikkatli okuyun. Hatta, pür dikkat!!!
*************************
2008 yılında Belediye Meclisi kararı ile bir parkın niteliği değiştirildi. Park, imarda, “arsa vasfında bağımsız parsel” şeklinde düzenlendi. Daha sonra 03.11.2011 tarih 11 sayılı encümen kararı ile arsanın mülkiyeti belediyeye ihdas edildi. 2256 parsel numarası ile tapuya kaydı yapıldı. Böylelikle yeşil alan olarak ayrılan denize sıfır park, belediyenin mülkü oldu. Bodrum Göltürkbükü'ndeki 20 dekardan biraz daha büyük denize sıfır park, böylece imara açılabildi.
Bakırköy Belediyesi, Zuhuratbaba Mahallesi'ndeki top sahasını 29 yıllığına "Yap, işlet, devret" modeliyle özelleştirildi. 65 yıllık Yüce Spor'un da içerisinde bulunduğu 6 dekarlık arazi 2019 yılında oy çokluğuyla imara açıldı.
İstanbul'un en değerli arazilerinden biri olan Kadıköy Söğütlüçeşme’deki TCDD arazisi "AVM GAR" projesi için yapılaşmaya açıldı.
Beşiktaş Belediyesi sınırları içerisinde bulunan Mayadrom sitesine ait 7.500 m2 yeşil alan imara açıldı. İlk başvuru 1989'da yapılmıştı ve dönemin Belediye Başkanı tarafından reddedilmişti, 2004 yılına kadar 11 kez başvuru yapıldı, hep reddedildi ama 2004 yılından sonra başvuru kabul edilerek bu yeşil alan imara açıldı.
5 bin metrekarelik parselin mülkiyeti, İstanbul Jandarma Bölge Komutanlığı ve Tuzla Belediye Başkanlığı arasında imzalanan protokolle 2015'te Tuzla Belediyesi'ne geçti. 2016 Ocak ayında yapılan plan değişikliği ile askeri arazi, önce “belediye hizmet alanı”na alındı. Buraya belediye hizmet binası, itfaiye, semt pazarı vs. yapılacaktı. Ancak belediye bir yıl sonra bu araziye konut yapmaya karar verdi ve bu talebini İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) iletti. İmar planı değişikliği nisan ayında İBB Meclisi gündemine geldi. Plan değişikliği, oy çokluğu ile kabul edildi, imarı değişti.
Hatay Büyükşehir Belediyesi yeşil alan yapılacağı gerekçesiyle bedelsiz olarak kamulaştırdığı özel alanları daha sonra yaptığı imar planı değişikliği ile yapılaşmaya açtı. Bu duruma tepki gösteren bazı arazi sahipleri olayı yargıya taşıdı. Mahkeme devam ediyor. Sonucun değişmeyeceğini de düşünüyorum.
*************************
Kıymetli okurlar,
Bir yeşil alanı dört adımda imara açmak mümkündür. Hiç kimse, “mümkün değil, bunu yapmaya cesaret edemezler, şerhli verilirse imkânsız” gibi altını dolduramayacağı ya da söylemden öteye geçmeyen bu tip cümleleri kurmasın. Çünkü yeşil alanların, parkların imara açıldığı binlerce örnek var. Düşünün yani, 2016 yılında Elazığ'da yaklaşık 110 adet yeşil alanın imara açıldığı, 2016 imar revizyonundan bahsetmiyorum bile. Değineceğim konu için bu kadar örneğin yeterli olduğunu düşünüyorum.
Gelelim meselemize, işte buraya DİKKAT!!!
Şehrimizde zaman zaman gündeme getirilen, ancak son günlerde yoğunlaştırılan bir kampanya var.
“Kamu Kurumlarını şehir dışına çıkaralım.”
Neden çıkaralım, gerekçeniz nedir?
Boşalttığınız alanlar ile ilgili planlarınız nelerdir?
En önemli soru: Gelecek dönemlerde görevi devralacak Belediye Başkanlarının bu kıymetli arazileri kiraya vermeyeceğinin, imara açıp parselleyerek satmayacağının garantisini verebilir misiniz?
Gelecek dönemlerde görevi devralacak Belediye Başkanlarından birinin kötü niyetli olma ihtimali yok mudur?
Şehir adına endişe duymak, bunları sormak da bizim hakkımız. Kızmaca, darılmaca yok.
Bakınız kıymetli hemşehrilerim, şahsen mevcut belediyenin iyi niyetli olduğunu düşünüyorum. Ama devlet de şehirler de idarecilerin iyi niyetli olma ihtimali üzerinden yönetilmezler, yönetilemezler. Henüz yüksek hassasiyetli bir niyet-metre de icat edilmedi zaten.
Bu nedenle, mevcut alandaki kamu kurumlarının yerinde kalarak varlığını sürdürmesi, bölgenin hem yeşil kalması hem de korunması açısından tek garantimiz. Elazığ’a ister Harput’tan bakın, isterseniz uydu resimlerinden bakın, YEŞİL KALABİLEN ALANLARIN sadece ve sadece Kamu Kurumlarına ait olduğunu göreceksiniz. Bu gerçek gözlerimizin önünde çırılçıplak dururken; yüksek dozajda risk içeren adımlar atmanın bir anlamı yok.
Elazığ olarak asıl vizyonumuz, şehir merkezindeki konut sayısını azaltacak ve yolları genişletecek formüller üretmek olmalıdır.
Kentsel Dönüşümde adına “SEYRELTME” denilen metodu uygulayarak bunu pekâlâ başarabiliriz. Şehrin gerçek anlamda nefes alması ve rahatlaması ise aslında tamamen buna bağlıdır; kamu kurumlarının gitmesine değil.
Böyle bir çalışmada destek istenirse üzerimize düşeni elbette seve seve yaparız. Bu desteği bizden istemiyorsanız şayet, şehrimizde bu konularda donanımlı birçok arkadaşımız mevcuttur.
Hepinizi iyi niyet ve samimiyetle selamlıyorum. Hoşçakalın.
