İnsan dediğin noksan da olur eksik de… Sevimlilik illa ki çok güzel bir haslettir ama sevimsizlik bir insanı suçlu, onursuz ve de değersiz kılamaz.
Düşmek hoşumuza gitmese de hayatta olasıdır. Düşürülmek düşmekten daha fazla ağırımıza gider. Hele Brütüs’lerin eliyle bir düşüş söz konusuysa olay çok daha dramatik ve çok daha travmatik bir boyut kazanır.
Ramazan Gürgöze Başkanımı yakinen tanıdığım ve sevdiğim halde ben de bir çoğunuz gibi onun İl Başkanlığını desteklemiyordum. Prensipleri ve duruşuyla bizlerin tepkisine mazhar olsa da Elazığ başarısıyla altı koca yıl İl Başkanlığı yapmış tek kişi. Aslında bu onun ve Ak Partinin işi. Benim irdelemeye çalıştığım Ramazan Gürgöze’nin yönetiminde yer almış, onunla uzun süre çalışmış adeta onun as takımını, has takımını oluşturmuş ama Gürgöze’nin kaybında Brütüs vari davranmış kişiler.
Zaman zaman Ramazan Gürgöze’nin yüzüne söylemeye çalıştığım ama söyleyemediğim bir sözüm var. Onu da burdan yazayım bari;
— Sezar mısın be adam! Bu kadar Brütüs’ü nereden buldun?
Ben Ramazan Gürgöze’nin İl Başkanlığı döneminde İl Yönetiminde onu yanlış bulan, onu ön görüsüz olarak niteleyen, onu rüşvet ve yolsuzlukla itham eden, onun kararlarına itiraz eden birini görmedim aksine ona kusursuz bağlı olan, kişilik varlıklarını ve parti içerisindeki yükselişlerini ona borçlu olan ona ram olmuş duruşu sayesinde bu gün Ak Parti de makam mevki sahibi olan kişilere şahit oldum.
Yalakalık yeni icad olmamış ama bu raddeye bu demde bir tek burda ulaşmış. İnsan farklı bir varlık pozitiflikleri, artıları, sevimliliği onun toplum içinde hızlı yükselişini sağlar ama gerçek anlamda değerini hırsızlık ve arsızlıktan uzaklığı, birikimi, tecrübesi, yetenekleri, ilkeleri belirler.
İlahi nizam da kul hesabına göre dönmez. Ramazan Gürgöze 2020 depremi sonrasında uygulamaya konulması düşünülen imar planının yanlış ve uygulanamaz bir plan olduğunu dile getirdiği ve bu plana karşı çıktığı için istifa etmek durumunda bırakıldı. Onun uyarılarına kulak verilip imar planında rötuşlar yapılsaydı Elazığ’da bir çok ev o zaman ki maliyet olan 200 - 300 bin bandında inşa olmuş olurdu. Ona kulak vermek bir yana bu plan anayasal olarak iptal edildiği halde Elazığ imarsız kaldığı, vatandaşın imar izni alamadığı halde Ramazan Gürgöze bu konuda dövüldü. Vatandaş imardaki gecikmeden dolayı inşaat maliyetlerine gömüldü. Ne Elazığ’ın onurlu basını ne Gürgöze’nin ekibi olaya dokunmadı.
Hepsi bu konuda kafasını kuma gömdüler. Hiç ama hiç bir olumsuzluğu görmediler. Başkanın ve yeni yönetimin icraatlarından sürekli beğenili şeyler buldular, elleri patlayıncaya kadar alkışladılar, avazları çatlayıncaya kadar tezahürat yaptılar.
Yeni dönem için de durum farksızdı. Sözümona Elazığ Ak Parti kendi içinde her türlü makyajı düşünmüş her işi planlamış geleceğin adaylarını tamamlamış makamları parsellemiş olarak Mart 2024’e yürüyüşe çıkmıştı.
Her şey mükemmel, her şey tastamam yol belli yordam belli derken birden 2024 seçimlerinin çok da garantide olmadığı anlaşıldı. Hayat şartlarındaki zorluklar, gelecek endişesi, mükemmellikle lanse edilen işlere rağmen yolunda gitmeyen şeyler vatandaşı yeni dönemde daha tecrübeli daha güvenilir daha ciddi ve cesur yönetici arayışına itti.
Araya MHP girdi, Ak Parti de farklı cenahlardan farklı sesler gelmeye başladı. Dünün kaybedeni partinin silineni bundan böyle esamesi okunmaz denilen eski İl Başkanı Ramazan Gürgöze düştüğü yerden hiç kimseye el etek açmadan, hiç kimsenin koltuk değneği olmadan, hiç kimseye yalakalık yapmadan kendi azmi kendi gayreti ve kendi çalışmalarıyla ayağa kalktı. Her şeyini kaybettiği, umudunu kaybetmediği, kapı kapı halk buluşmaları ve çeşitli çalışmalar sonrasında adayım diye ortaya atıldı.
Elazığ Ak Parti Belediye Başkanı aday adayları içerisinde özellikle onun şahsına münhasır olmak kaydıyla üstü örtülü bir biçimde bütün aday adaylarına adaylık kapısını kapattı unuttuğu tek şey o bir Salıbabalıydı ve varoş delikanlısıydı. Varoşlar ve Salıbaba ona kırgın ve kızgın olabilirdi ama yine de onun Elazığ Ak Parti tarafından dışlanmasına razı olamazlardı. Varoşlar ve Salıbaba onu desteklemeyebilirdi ama yine de dürüstlüğü, bey efendiliği ve Ak Partideki görev ve selâhiyeti ona her zaman bu partiden aday adayı olma hakkı sağlamalıydı. Yolsuzluk, hırsızlık ve arsızlık dışında hiç bir şey ona aday adaylığı kapısını kapatmamalıydı. O aday adayı olurdu Hak’kın takdiri vuku bulurdu.
Ramazan Gürgöze’nin bu tek kişilik azmi, hedefindeki ısrarı, doğrularındaki inadı ve ona çıkarılan bu engeller, onun ötelenmeye çalışılması varoşların ve Salıbaba’nın onu sahiplenmesine sebep oldu ve bu olay sürdükçe daha çok sebep olacaktır.
Yeni dönem için Ramazan Gürgöze’ye destek veren kesim onun öncelikle ciddiyetine, iş disiplinine, bankamatik memurlarına yer vermeyeceğine inanıyorlar. Mimarlık ve mühendislik deneyimine, vizyonuna güveniyorlar. Bu defa ekibini, çalışma arkadaşlarını, halkla muhatap kılacağı birim amirlerini Brütüs’lerden seçmemesi için dua ediyorlar.
