Ramazan Yıldırım

MUHALEFETİN YOKLUĞUNDA

Ramazan Yıldırım

Muhalefet kendini hezimete hazırlarken iktidar kongreyle  bir taraftan halka güven öte yandan 2024 seçimlerine start verdi. 

Ak Parti kongreyle tam bir birlik, bütünlük içinde firesiz şekilde yeniden Cumhurbaşkanımızı seçti. Yeni MKYK’da şehrimiz Ömer Serdar asil Mücahit Yanılmaz yedek olmak üzere iki üyeyle temsil edildi. Bu olay Elazığ için gurur verici bir gelişme olup bu konuda performanslarından dolayı Ömer Serdar’a da Mücahit Yanılmaz’a da  tebriklerimizi iletiyor yeni görevlerinde başarılar diliyoruz ve artık yerel seçimlere dönüyoruz.

Muhalefetsizlik o kadar büyük bir talihsizlik ki seçmenin tüm kaderi iktidarın iki dudağı arasına mahkum kalıyor. Adaylar kendi vasıflarına, niteliklerine aldırmadan varını yoğunu ortaya koyup parti yetkililerinden olur alma peşine düşüyorlar. Çünkü şartlar ne olursa olsun böyle bir durumda vizeyi alan makamı kapacaktır.

Biliyorum iktidar büyük şehirlerde metropollerde seçimleri kazanabilmek için nitelikli, ciddi adaylarla yola çıkacaktır ama bir çok küçük şehirde buna ihtiyaç duymayacaktır. 

Milliyetçi partiler hiç bir zaman benim perspektifimde olmamışlardır hatta elimden geldiğince karşı durmuşumdur. An itibariyle ülkemizde muhalefetin yok hükmüne düşmesiyle demokratik alternatif seçeneği sadece ve sadece iktidar ortaklarına kalmıştır. Bu ortakların en büyüğü de maalesef MHP’dir. Denize düşen yılana sarılırmış karada susuz kalan MHP’ye. Ya Rabbi! Sen bizi susuz bırakma.

Aslında muhalefet niteliksizse iktidar ne yapsın? Muhalefete yardım mı etsin? Kendisi muhalefet mi kursun?…

Ben iktidar olsaydım bunların hiç birini yapmazdım. Sadece muhalefetsizliği çaresizliğin yumuşak karnı olarak kullanmazdım hiç bir donanımsız niteliksiz adaya yer vermezdim. Hele hele bu deprem badireleri söz konusuyken mesleki tekniki donanımı olan nitelikli   kusursuz adaylarla yol alırdım.

Bir ülkede muhalefet yoksa iktidarın kalitesini arttıracak ya da koruyacak tek alternatif  güç STK’lardır. 

STK’lar kendini menfaat koparmaktan ve yalakalık yapmaktan devşirebilirlerse gerçekten hayal etmedikleri mertebeye gelirler. Hem Hak için hem halk için çok ciddi mücadele gücü elde ederler. İktidarı muhalefetten çok daha iyi dizayn ederler ama ne yalan söyleyim şu ana kadar tecrübe ettiklerime bakarsak bizim STK’lar menfaat devşirme işi ve yalakalık dışında bir umut vadetmiyorlar.

Medya ve sanal dünya o kadar kirliliğe müsait ki biz şu an nasıl yönetildiğimizden bihaberiz. STK’larımız gerek şehrimizin gerek ilçe ve beldelerimizin bu 4,5 yıllık süreçte nasıl yönetildiğini sorgulayabilirler.

Herkese ne yaptıklarını, neyi nasıl yaptıklarını, hangi projeyi kaça mal ettiklerini, ihaleleri kimlere verdiklerini sorabilirler. Yapılan icraatlarda halkın parasının çarçur edilip edilmediğini irdelemeliler. Belediyelerin şirketlerini, şirket işleyişlerini sorgulamalılar.

Gelecek imar planımızı, TOKİ ve Belediyelerin deprem sonrası inşasını şehrin ekonomik yapılanma adımlarını yeni yaşam kültürünü sorgulardım…

Yazarın Diğer Yazıları