Ramazan Yıldırım

GÜLÜŞKÜRÜN ÖTESİNE BİR ŞEHİR-2

Ramazan Yıldırım

Her ülke kendi iç dinamiklerini göz önünde bulundurarak kendini yönetmede bir yol, bir tarz, bir üslup geliştirmiştir. Amerika’da  eyaletler vardır, İsviçre’de kantonlar. Biz de şehirler, büyük şehirler, metropoller.
Bu yönetim şekilleri önemli mi evet muhakkak çok önemli. Kendinize giden tarzı doğru belirlemeniz ülkenizi daha verimli yönetmenize yardımcı olur ama hiç bir tarz mutlak bir zorunluluk değil. Bütün tarzlarda da başarının ana yolu eksiksiz hizmetten, etkin yönetimden geçer.
Yöneticilerin kişisel başarısı ayrı bir konu. O yönetim şekliyle alakalı değil. Etkin bir yönetimde etkili yöneticiler çok daha başarılı olurlar. Etkin olmayan yöneticiler de başarısızlığıyla çok daha çabuk kaybederler.
Benim çocukluğumda Türkiye’miz 67 ilden teşekküldü. Şimdi 81 ile sahip. 67 ilden 81 ile çıkış ülkemizi küçültmemiş bilâkis bir çok yerde de etkin hizmet alanları oluşmuş ülkemiz depar atarak büyümüştür. O bölgelerin gelişmesine çok katkı sağlanmıştır. Batman, Osmaniye, Şırnak, Düzce …
Özal’lı günlerden bu güne çok şey değişti. 81 il olmamıza rağmen şehirleşme de hala epeyce açığımız var. Bazı yerlerde çok ciddi yaşam var. Nüfus var, coğrafya var. Büyümeye gelişmeye olanak var ama o bölgeler bağlı oldukları şehirlerden uzak oldukları için ya hizmette açık yaşıyorlar ya da oralara hizmetin ülkemize çok ciddi bir maliyeti var. Oralarda idari anlamda bir vilayet olmadığı için de her daim özel müteşebbiste de resmi bağlamda da çokça açık var.
Ülkemiz Turgut Özal’la bir çok şeyde olduğu gibi şehirleşmede de çığır açtı eyvallah ama bunlar Türkiye Yüzyılına yeterli mi? Kesinlikle hayır. Hatırlarsanız Devlet Bahçeli’nin enterasan ama bir o kadar da ülkemiz için gerekli bir çıkışı olmuştu. Cumhuriyetin 100.yılına 100 şehirle girelim demişti. Bence de ülkemiz ve bölgemiz için çok gerekli bir adımdı.
Sadece Bahçeli’nin olası şehirleri arasında Gülüşkürün Ötesine dair bir atılım görmemiştim. Cumhuriyetin 100.yılı bitmek üzere ve bu adım da unutulmak üzere. Gelin biz de  Cumhuriyetin 101.yılına 101 şehirle girelim diye haykıralım ve 101.şehrimizi  de Gülüşkürün Ötesine kuralım. 
Şehrimize özel bir sorunumuz daha var. Bunu Akçakiraz Belediye Başkanımız Sabahattin Kaya defalarca dile getirdi ama bir türlü şehrimizin ufku geniş milletvekilleri, siyasi erkleri, valileri, STK’ları, aydınları, medyası velhasıl hiç bir otorite bunu görmedi duymadı, görmek duymak istemedi. Sabahattin Kaya bu konuda kişisel olarak hinterlandımı ve etki alanımı arttırmak için bunu söylediğimi düşünen olursa bu adıma karşılık aday olmayacağımı garanti ederim. Yeter ki böyle bir adım atılsın bu bölge şahlansın dedi.
Elazığ merkezdeki dört beldemiz Akçakiraz, Yurtbaşı, Yazıkonak, Mollaköy. Belde merkezlerine baktığımızda Yazıkonak’ı merkeze koysak en uzak belde belediyesi 15 km ancak var. Bu dört belde de bir belde belediyesiyle sorunları çözülemeyecek kadar geniş bir hinterlanda sahip. Siyasi erklerden her hangi bir talepleri olduğunda cürümleri kadar ancak bastırabiliyorlar. Başkanlar ne kadar gayretli olurlarsa olsunlar beldelerinde kamusal hizmeti tamamlayamıyorlar. En az bir ilçe belediyesinin yükünü yükleniyorlar ama iktidardan kıytırık bir belde belediyesi olarak  nemalanıyorlar.
Yahu bakın nasıl Gülüşkürün Ötesinden Bingöl’e kadar uzanan havzayı bize uzaklığına aldırmadan hizmetten ve gelişmeden mahrum bıraktıysak öyle de burnumuzun dibindeki bu yerleri birleştirip koca bir ilçe yapmayarak belde belediyeleri tarzında yöneterek hasta yatağına mahkum ediyoruz. 
Bu hesapsızlığımızla bugünün neslini kandırabiliriz ama inanın yarınki nesillere bunun hesabını ödeyemeyiz.
Tüm bu aymazlıklara ve vurdumduymazlıklara rağmen Elazığ TSO Başkanımız İdris Alan ve ekibi göreve geldikleri günden beri ufuk çizen adımlarla harıl harıl çalışıyorlar. Elazığ’ın da Gülüşkürün Ötesinin de ticari olarak kalkınmasını sağlayacak projeleri hayata bir bir geçiriyorlar. İdris Başkandan ricamız Elazığ’daki çalışmalarını ihmal etmeden Gülüşkürün Ötesine pozitif ayrıcalık. 
Bir gülle bahar gelmeyeceğini bilsek de vekillerimizin, siyasi erklerimizin, STK’larımızın, tüm yöneticilerimizin isterlerse gül olabileceklerini biliyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları